14 Mayıs’taki seçimini Kemal Kılıçdaroğlu kazanır da Türkiye’nin Cumhurbaşkanı olursa ne olur?

Biraz seçim, sandık, oy düşüncesini ötesine geçelim. Türkiye ne olur, ona bakalım. O gün oy vereceğiz ama sonrasında nasıl bir Türkiye’de yaşayacağız? İçeride, bölgede, dünyada nasıl bir Türkiye olacak?

Son 20 yıldır, dev adımlarla küresel ölçekte merkezi bir devlete dönüşen, Orta Asya’dan Balkanlar’a, Afrika’dan Ortadoğu’ya dünyanın en dinamik ülkesi ve cazibe merkezi haline gelen Türkiye’ye nasıl bir format atılacak?

TÜRKİYE SEÇME: BÖYLE BİR SORUMLULUĞUMUZ VAR.

ABD’nin kurduğu “Masa”, PKK ile yürütülen pazarlıklar, FETÖ ile yapılan ortaklıklar, Türkiye’yi yeniden ABD eksenine hapsetme planları, ABDAvrupa ile RusyaÇin ekseni arasındaki çatışmanın Türkiye’ye nasıl yansıyacağı, Türk Devletleri Teşkilatı’nın ne olacağı, bölge ülkeleri ele Türkiye arasındaki yumuşamanın seyri, Karadeniz geriliminde bir TürkiyeRusya savaşı çıkıp çıkmayacağı, Terörle mücadelenin ne olacağı, savunmaya dönük büyük projelerin akıbeti ve daha yüzlerce konu…

Oy vermek yetmiyor. Bu ülkenin vatandaşlarının parti ve lider seçmenin ötesinde bir de Türkiye seçme sorumluluğu var.

Hangi Türkiye’yi seçeceğiz?

Kemal Kılıçdaroğlu kazanırsa nasıl bir Türkiye’yi uyanacağız? Bakalım…

KARADENİZ SAVAŞI, ETNİK VE MEZHEP KRİZLERİ

1. Ekonomi tamamen çökecek, IMF’ye teslim edilecek. Ekonomiyi düzeltme diye bir girişim zaten olmayacak. Yoğun kredi almalarının, borçlanmanın dışında zaten bir ekonomi politikaları yok. Yerli üretimin bütün kalelerini tehdit ettiklerine göre, her şeyi dışarıya bağlayıp oturacaklar, bu açık.

2. Türkiye etnik ve mezhep gerilimine sürüklenecek. Kılıçdaroğlu’nun Kürt ve Alevi videoları, Ahmet Davutoğlu’nun Sünni videosu, zihinlerin etnik ve mezhep eksenli ayrışma ve kimlik tanımlamaları üzerinde çalıştığına işaret ediyor. Bu da Türkiye düşüncesinin imhayı demek.

3. Rusya ile Karadeniz Savaşı başlayacak. Uçak krizi ile durdurulan, Ukrayna savaşı ile tehlikeli bir ihtimal haline gelen Rusya’yı Türkiye ile durdurma fikri ABD’nin ana düşüncesi. Seçimlere de bu motivasyonla müdahil oluyorlar. Böyle bir savaş, iki ülkenin de imhası olacaktır.

SINIRLAR PKK’YA TESLİM EDİLİR. ANKARA ABD’YE, İSTANBUL FETÖ’YE VERİLİR

Güney sınırlarımız PKK’ya teslim edilecek. Bu açık ve net. PKK ile yürütülen pazarlık ya da anlaşmaların maddeleri henüz kamuoyuna sızmadı. ABD Suriye’de Türkiye ile savaştıracağı bir PKK ordusu kuruyor. İçerideki ortaklıkla bu projeyi birleştirdiğimizde, vahim ötesi bir durum çıkıyor önümüze.

Uzatmadan, açıklamadan olacakları sıralayalım. Her biri aslında uzun uzun konuşulacak konuları maddeler halinde yazalım:

4. Ankara ABD’ye, İstanbul FETÖ’ye rehin verilecek.

5. Yerli savaş uçağı projesi iptal edilecek.

6. Akkuyu nükleer santrali kapatılacak.

7. TCG Anadolu çürümeye terkedilecek.

8. Bütün füze programları iptal edilecek.

9. Bayraktar insansız savaş uçakların için intikam programı yapılacak.

10. Türkiye içinde büyük bir tasfiye operasyonu başlatılacak.

11. İttifak ortakları birbiriyle kavgaya tutuşurken, PKK, FETÖ ve DHKPC Türkiye’ye sahip olacak.

12. PKK iye yapılan gizli pazarlığın maddeleri ortaya çıkacak.

13. İran sınırından Akdeniz’e, güneyimizde yeni bir harita çizilecek.

14. Türkiye içe kapanacak, 1990’ların karanlık günlerine dönecek.

BUNLAR GERÇEKTEN OLACAK. GERÇEKTEN TÜRKİYE REGERANDUMU YAPILACAK

15. Depremzedeler kendi kaderlerine terkedilecek. Hiçbir ev yapılmayacağı gibi, yapmak isteseler de beceremeyecekler.

16. Verilen hiçbir söz tutulmayacak, çok ağır bir ekonomik, siyasi ve sosyal bunalım Türkiye’yi esir alacak.

17. Cumhuriyet’in 100. yılında, daha büyük Türkiye yerine, Süper ülke yerine, küçültülmüş bir Türkiye’ye uyanacağız.

Bunlar gerçekten de olacak.

Çünkü bu bir seçim değil. Türkiye referandumudur. 100 yılın hesaplaşmasıdır. Her seçim önemli. Ama Cumhuriyet’in 100. yılındaki seçim siyasetin çok ötesinde bir Türkiye terciyi olacak.

BİZİM TÜRKİYE’MİZ Mİ, ONLARIN TÜRKİYE’Sİ Mİ!

ABD, Avrupa, Kandil, Pensilvanya ne derse Kılıçdaroğlu onu yapacak. Başka seçeneği de zaten yok. Bu ikisinin dışında bir siyasi akıl zaten yok.

Siyaset değil, başka bir şey anlatmaya çalışıyoruz.

Bir yakın tehlike, tehdidi haber veriyoruz.

Aslında bir Türkiye seçeceğiz.

Bizim Türkiye’miz mi olacak? Yoksa ABD’nin, PKK’nın, Avrupa’nın, FETÖ’nün Türkiye’si mi!

Ona karar vereceğiz.