Türk siyasetinin günlerdir konuştuğu ziyaret dün gerçekleşti. Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM'de HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar'la bir araya geldi.

Görüşme yaklaşık bir saat sürdü. Gürşmenin ardından kameralar karşısına geçen CHP lideri, açıklamalarında özgürlük ve özerkliklerden bahsetti.

Kapalı kapılar ardında Kılıçdaroğlu ile PKK'nın siyasi şubesi HDP ile yapılan pazarlıklar merak konusu olurken Sabah gazetesi yazarı Okan Müderrisoğlu, Altılı Masa'nın 5 parti liderine köşesinden sorular yöneltti.

5 PARTİ LİDERLERİNE ZOR SORULAR

"Türkiye Cumhuriyeti'ni kurcalayayım derken bozduğunuz ayarları geri getiremezsiniz" diyen Okan Müderrisoğlu'nun 5 parti liderine yönelttiği zor sorular...

* Kemal Bey, terör örgütüne yardım yataklık yapan, lojistik destek ve kaynak sağlayan belediyeler hakkında ne yapacak? Veya "Kürt sorununu çözeceğim" derken Anayasa'daki "Türk vatandaşlığı tanımını" nereye oturtacak? Güya "nötr kimlik" edebiyatı ile Türkiye Cumhuriyeti'ni, "Anadolu Cumhuriyeti (!)" diye dönüştürmeye uğraşanların değirmenine su mu taşıyacak?

* HDP'nin peşinden koştuğu "anayasada kurucu halklar" talebine nasıl karşılık verecek?

* "Ana dilde eğitim" adı altında başlatılacak süreçte, resmi dil Türkçenin altının oyulmasına seyirci mi kalacak?

* Diyelim ki... Bir yandan bağımsızlık ve tarafsızlık vadettiği yargının diğer yandan Selahattin Demirtaş'ı (ilaveten Osman Kavala'yı) tahliyesini nasıl garanti edecek?

ÖCALAN'A EV HAPSİ DAYATMASI

* Bunlarla da yetinmeyecek olan HDP/ PKK'nın, "Öcalan'a ev hapsi!" dayatmasını ne zaman ve hangi gerekçe ile yerine getirecek?

* Teröristle mücadeleyi nasıl sürdürecek? Kandil baronlarının hiçbir bedel ödemeden siyaset yapmasının yolunu açmayı deneyecek mi?

* PKK'lı teröristlere, "yerel kolluk gücü/jandarma" rolü dağıtacak mı?

Okan Müderrisoğlu, yazısının son bölümünde şu ifadelere yer verdi;

''Ve en önemlisi... Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi döneminde, devletin ve milletin büyük özverisine rağmen HDP'nin bölücü siyasal ajandasından, PKK'nın da şiddetten vazgeçmeyeceği yani, küresel aktörlerin maşası olarak tarihi hedeflerine yürümek istediği mutlak olarak anlaşılmışken... Aslında, "barış içinde bir arada yaşamaya dayalı çözüm istemedikleri" belli olmuşken Kemal Bey, bugünkü gibi "sevgi kelebeği olmayı!" sürdürecek mi? Merak eden, PKK patentli kan ve barut kokusu içindeki Nevruzlarla, bugünkü huzur ortamının yaşattığı Nevruzlara bakabilir! Evet! Çözülecek meseleler hâlâ var. Lakin çözüm, Cumhuriyetin kuruluş felsefesine operasyon çekilmesinden, federasyona dayalı kandırmacadan, Irak ve Suriye'de kontrol edilen alanlarda kalıcı olmayı öneren emperyalistlerden ve anayasanın ilk üç maddesi ile oynamaktan geçmiyor. Özetle... Türkiye Cumhuriyeti'ni kurcalayacağım derken, bozduğunuz ayarları geri getiremezsiniz!''