İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, CHP Genel Başkanı Kemal kılıçdaroğlu’nun dinleme iddialarına yanıt verirken kullandığı, ''Türkiye Cumhuriyet dinleseydi kendisinin Pensilvanyayla konuştuğunu kaydedirdi'' ifadeler, gündemde bomba etkisi yarattı. CHP Liderinin FETÖ elebaşı Fethullah Gülen ile nerede, ne zaman, nasıl ve kimin aracılığıyla görüştüğü merak konusu oldu.

Kılıçdaroğlu’nun o dönem hasta olan FETÖ elebaşına “geçmiş olsun” dileğini ilettiği belirtilirken, CHP liderinin Fethullah Gülen ile görüşmesine ilişkin 3 iddia konuşuluyor.

Yeni Şafak gazetesinin gündeme getirdiği birinci iddiya göre, Kılıçdaroğlu 17/25 Aralık kumpası sonrası hasta olduğu iddia edilen FETÖ elebaşı Gülen’e geçmiş olsun dileklerini iletmek istedi. FETÖ ile irtibatı olan danışmanları aracılığıyla Pensilvanya ile bağlantı kurdu. Pensilvanya’da telefona bakan örgüt üyesi, Gülen’in müsait olmadığını, konuşamayacağını, kendini iyi hissetmesi halinde arayacaklarını belirtti. Görüşmeden bir süre sonra Kılıçdaroğlu daha önce randevu aldığı diş hekimine gitti. Muayenehanedeyken bir telefon geldi. Telefonun diğer ucundaki kişi, Gülen’in görüşmek istediğini aktardı ve Kılıçdaroğlu, geçmiş olsun dileklerini iletti.

İkinci iddia, Kemal Kılıçdaroğlu’nun FETÖ elebaşıyla görüşmek istediği, ancak görüşemediği yönünde. İddiaya göre, 17/25 Aralık kumpasından yaklaşık 2 ay önce Kılıçdaroğlu, CHP Genel Merkezi’nden, FETÖ’nün önemli isimlerinden Mustafa Yeşil’in verdiği numaradan Pensilvanya’yı aradı. Fakat Gülen'in “ilaç aldığı için konuşacak durumda olmadığı” söylendi. Bu durum üzerine Kılıçdaroğlu, Mustafa Yeşil’le konuşup “geçmiş olsun” dileklerini sundu.

Son iddiaya göre de Kılıçdaroğlu, Hüseyin Mercan ve Mustafa Yeşil ile Ekim 2013'te bir diş kliniğinde buluştu. Mustafa Yeşil, görüşmede o dönem kapatılması görüşülen dershaneler konusunu gündeme getirip hükümeti şikayet etti. Kılıçdaroğlu ise ziyarette hasta olduğu iddia edilen Fetullah Gülen için “geçmiş olsun” dileklerini ileterek “sizinle bir sorunumuz yok” mesajı verdi. Yine İddiaya göre bu görüşmede sözde dış politika ele alınarak “Yurtta sulh cihanda sulh” vurgusu yapıldı.