Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek önceki akşam Ulusal Kanal'da yayınlanan Çıkış Yolu programında önemli açıklamalar yaptı. Aydınlık gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa İlker Yücel ve Ulusal Kanal Haber Müdürü Deniz Adalı'nın sorularını yanıtlayan Perinçek, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Alman İstihbarat Servisi (BND) ile olan ilişkilerini gündeme getirdi. Şehit Kâşif Kozinoğlu'nun öldürülmeden önce kendisine ilettiği mektuplarda KılıçdaroğluBND ilişkisinin anlatıldığını hatırlatan Perinçek, Kılıçdaroğlu'na BND ile görüşmesini açıklama çağrısında bulundu. Perinçek, "Kılıçdaroğlu BND ile görüşmesinin hesabını versin. Ne görüştüler? Ne konuştular? Maksadı neydi?" sorularını yöneltti. Programın ilgili kısmı şöyle:

  • M. İlker Yücel:

İçişleri Bakanı altı partinin oluşturduğu bildirinin bir yabancı büyükelçi tarafından düzeltildiğini iddia etti. Kılıçdaroğlu'na da 'açıkla' çağrısında bulundu. Sn. Kemal Kılıçdaroğlu bunların üzerinden atladı. Üç gün önce ise bir internet sitesine verdiği röportajda bu soru doğrudan soruldu. 'Bu hekimlerin muhatap olacağı sorudur.' dedi.

  • Doğu Perinçek:

Bu hem siyasi terbiyeye yakışmıyor hem de burada ruh sağlığı gibi bir sorun yok. Bu soruya bir tane basit cevap verilir. "Efendim hayır hiçbir emekli büyükelçimizi herhangi bir ülkenin büyükelçisine göndermedim." dersin konu biter. Diyemiyor. Bakın bu kadar ısrar etmesine rağmen Sn. Süleyman Soylu, Kılıçdaroğlu inkâr edemiyor. Besbelli yollamış. Akıl sağlığıymış, bilmem neymiş, hekimmiş, hâkimmiş falan... "Yollamadım efendim, sen yalan söylüyorsun, sana yanlış bilgi vermişler." diyebilir. Buradan da anlaşılıyor ki Sn. Kılıçdaroğlu bir yabancı büyükelçiye kendi partisinin yönetiminde olan bir emekli büyükelçiyi göndermiş.

'ALMANYA OLMASI AKLA YATKIN'

  • M. İlker Yücel:

Gazeteci Hüseyin Likoğlu bu ülkenin Almanya olduğunu yazdı.

  • Doğu Perinçek:

Almanya olması akla yatkın, yani ben hangi ülke olduğunu bilmiyorum. Ama Sn. Süleyman Soylu’nun bu iddiasının gerçek olduğu ortaya çıktı. Hem Avrupa’daki patron konumu nedeniyle hem de CHP'nin Alman sosyal demokratlarıyla genel ilişkisi nedeniyle Almanya olması muhtemel.

  • M. İlker Yücel:

CHP yetkililerinin son birkaç yılda kamuoyuna bilgi vermeden görüşme yaptıkları sonradan görülüyor. 2013’de ABD büyükelçisi Ricciardone ile otelde görüştüğünü başka bir gazeteci arkadaşımızdan öğrendik ve manşetten duyurduk. Ona da açıklama yapmamışlardı.Ekrem İmamoğlu’nun kar fırtınası sırasında İngiltere Büyükelçisi'yle gizli görüşme yaptığını öğrendik. Biz bugünkü manşetimizde de ABD’li Temsilciler Meclisi üyesinin ABD’de dış ilişkiler komitesine yaptığı bir konuşmada da Sn. İmamoğlu’nun isminin geçtiğini tespit ettik. Konuşma içeriğinde de 'Türkiye’yi yeniden Batı'nın rotasına sokmak için biz İmamoğlu’yla görüştük' dedi.

  • Doğu Perinçek:

Demek ki Türk halkından gizli görüşmeler yapıyorlar. Bakın biz de görüşme yapıyoruz. Mesela geçen ay Rusya Büyükelçisi görüşmek istedi. Ankara’da Genel Merkezimize geldi ve görüştük, şeref verdi. Çin Büyükelçisi görüşmek istedi. İki gün sonra o da Genel Merkezimize geldi, şeref verdi. İran Büyükelçisi geldi, o da şeref verdi. İran büyükelçisi bizleri iftar yemeğine davet etti, orada da görüşeceğiz. Biz bu görüşmeleri basına duyuruyoruz. Gizli saklı büyükelçilerle görüşmeler olmaz. Hillary Clinton geldiği zamanda CHP, Meral Akşener, Demirtaş yine böyle gizli saklı görüşmeler yapmışlardı. Onların da fotoğrafları çıkmıştı.

  • Deniz Adalı:

Sn. Kılıçdaroğlu'nun Almanya ilişkileriyle ilgili Kâşif Kozinoğlu'nun öldürülmeden önce sizinle paylaştığı notlarda da bölümler var. Kılıçdaroğlu'nun, CHP Genel Başkanı olmadan önce Alman istihbarat servisi BND ile görüştüğünü söylüyor. Hatta CHP Genel Başkanı olması için BND'nin destek verdiğini, Deniz Feneri ile ilgili bazı belgeler temin ettiklerini belirtiyor.

  • Doğu Perinçek:

Kozinoğlu’nu saygıyla anıyoruz. Şehit edildi. Çok karakterli ve çok esaslı bir Türk subayıydı. Sonradan MİT'e geçiyor ve Asya Masası yöneticiliğine yükseliyor. Entelektüel düzeyi çok yüksek bir insandı. Avrasyacıydı. Bana yazdığı bütün mektuplarda 'Türkiye’nin geleceği Çin ve Rusya ile dostluktadır.' derdi. Sn. Kılıçdaroğlu genel başkan olmadan BND ile görüşme yapıyor. Kâşif Koznioğlu bunu el yazısıyla yazdı. Buradan Sn. Kılıçdaroğlu’na da sesleniyorum: BND ile ne görüştünüz? Soruyorum. Hadi buna da hesap versin. Bu da mı hekimlik hikâye. ABD'nin koltuklamasıyla, Deniz Baykal'a tertipleriyle, bir FETÖ kumpasıyla CHP Genel Başkanlık koltuğuna oturtuldu. Ama bir de Alman hükümeti varmış. Bütün televizyonlar Kılıçdaroğlu’nu propaganda ettiler. Daha Deniz Baykal’a tertip yapılmadan başladı parlatma kampanyası.

O mektubun hikâyesi şöyle: Kâşif Kozinoğlu bana, "Ben size güveniyorum. Sizin partinize güveniyorum. Çünkü yürüttüğüm operasyonları hep doğru yazdınız. Oradan görüyorum ki siz dürüstsünüz. Benim hakkımda yazdığınız her şey doğruydu, o yüzden bu mektupları size yazıyorum." dedi.

Bir daha ısrarla söylüyorum. Kılıçdaroğlu BND ile görüşmesinin hesabını versin. Ne görüştüler? Ne konuştular? Maksadı neydi? Bir parti başkanı akademisyenlerle görüşür, fikir adamlarıyla, siyaset adamlarıyla görüşür ama Alman istihbaratıyla neden görüşür, açıklasın.

KOZİNOĞLU: KILIÇDAROĞLU BND İLE GÖRÜŞTÜ

MİT Asya Bölgesi Baş Müşaviri Kâşif Kozinoğlu'nun FETÖ'nün Ergenekon kumpasıyla girdiği Silivri Cezaevi'nde öldürülmeden önce Vatan Partisi lideri Doğu Perinçek'e kendi el yazısıyla ilettiği mektuplar, Kaynak Yayınları tarafından kitaplaştırıldı. "Kâşif Kozinoğlu'nun Mezara Götürmediği Sırlar" kitabı ilk kez Mart 2012'de yayımlanan kitap, bugüne kadar 35 baskı yaptı. Kitapta CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun, genel başkan olmadan önce Alman istihbarat servisi BND ile yaptığı görüşmeye de yer verildi. İlgili kısım şöyle:

ALMANYA, bu bağlamda Deniz Feneri yolsuzluğunu bulmuş. Bu yolsuzluğu "yüzyılın yolsuzluğu" ilan etmiş. Birinci davasını açmış / nihayetlendirmiş ve hapis cezası verdiği şahısların sorgularından kendisinde eksik olan (Söz konusu sorguları uzman Alman Gizli Servisi personeli/

BND ve iç servis gerçekleştirmiş) R.T.E.'ye AKP'ye uzanan bilgi ve belgeleri temin etmiştir. (İleride kullanmak ÜZERE.)

Almanya anılan belgelerin bir kısmını bizzat ALMANYA'ya giden o dönem CHP lideri olmayan Kemal KILIÇDAROĞLU'na iletmiştir. Yani K. KILIÇDAROĞLU ALMANYA'ya gittiğinde BND mensupları ile görüşmüştür! (BND'nin ağzından bizzat!) Alman Gizli Servisi, K. KILIÇDAROĞLU'nun CHP Genel Başkanı olmasını da desteklemiştir. Ayrıca, Deniz Feneri'nin Türkiye'deki mahkeme safahatını yakın takibe almıştır. ALMANYA sonucun bu olacağını çok iyi bilmekteydi.

Hatta dava bile açılamayacağını düşünüyordu. (Açılmasına/ tutuklamalara ŞAŞIRMIŞTIR!) T.C. Adalet Bakanlığımız, Deniz Feneri evraklarını ALMANYA'dan Dışişleri Bakanlığı üzerinden istemiştir. (Daha kolay içerisinde ne var bakmak için.) ALMANLAR tabii ki elindekinin tamamını göndermemiş. Ancak gönderdiklerinin tehlikeli (AKP için) olan CD'lerden 4 tanesi'ni Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun SİNİRLİOĞLU (şu anki tüm rezil dış politikanın sorumlusudur. Çocuğu ABD'de okumaktadır. CIA tarafından numaralanmıştır. Hakan FİDAN'ı MİT'in başına getirten adamdır/neden olanlardan birisidir. Esasen F. GÜLEN'in ve A. GÜL'ün adamıdır. İlk büyükelçilik görevini İsrail'de yaptığı için aynı zamanda İsrail'in de adamıdır. En büyük ideali müsteşarlık sonrası ABD'ye Büyükelçi olmaktır. Eşi de Büyükelçidir) vasıtasıyla AKP temin etmiştir. Gelen Deniz FENERİ CD'lerinin eksik olduğunu fark eden Savcı Nadi TÜRKARSLAN, CHP'den temin ettikleriyle bu davayı açmıştır. (ALMANYA seyahatinden derledikleriyle.)

KILIÇDAROĞLU BÜYÜKELÇİ İDDİASINI YALANLAYAMADI

T24'ten Tolga Şardan ve Gökçer Tahincioğlu'na konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun iddiaları soruldu.

Kılıçdaroğlu, "İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun altı partinin bildirgesinin bir büyükelçiye gösterildiği iddiasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna, "Bu iddiaların muhatabı siyasiler ya da gazeteciler değil, hekimlerdir." yanıtını verdi.

ALMAN BÜYÜKELÇİ İDDİASI

Yeni Şafak gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Likoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun iddia ettiği büyükelçinin Almanya Büyükelçisi olduğunu yazdı. '6'lı masada Brexit gölgesi' başlıklı yazısında Likoğlu, Kılıçdaroğlu'nun 2009'daki Almanya ziyaretinden bu yana Kılıçdaroğlu'nun bu ülkeyle geliştirdiği ilişkileri sıraladı. Yazının ilgili kısmı şöyle:

"Diyeceksiniz ki, 'Niye bu kadar çok Almanya hatırlatması yapıyorsun?'

Niyesi şu: Kılıçdaroğlu, 6’lı masa bildirisini Alman Büyükelçisi'ne kontrol ettirdi. 'Ne var bunda… Kılıçdaroğlu başından beri Almanlarla iş tutuyor, bildiriyi Alman Büyükelçisi'ne kontrol ettirmesi çok mu garip?' dediğinizi duyar gibiyim. Evet, bu konuda da haklısınız. Lakin işin başka bir boyutu var."

CHP YÖNETİCİLERİNİN 'GİZLİ GÖRÜŞME' TRAFİĞİ

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun 2013'te ABD Büyükelçisi Francis Ricciardone ile görüşmesini Aydınlık ortaya çıkarmıştı. CHP Sözcüsü Faik Öztrak ve İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı'nın IMF yetkilileriyle otel odasındaki gizli buluşmasını da Aydınlık manşetine taşımıştı. CHP'li İBB Başkanı ekrem İmamoğlu'nun İngiltere Büyükelçisi'yle ve ABD'li yetkililerle gizli görüşmeleri de Aydınlık'ın manşetlerinde yer almıştı.