Türkİş, 21. ve 22. Genel Kurullarında aldığı ‘Kıdem tazminatı genel grev nedenidir’ kararını 23. Olağan Genel Kurulu’nda da yineledi. Oybirliğiyle alınan kararda ‘Kıdem tazminatı kırmızı çizgimizdir’ denildi.

DENİZ BİLİCİ / SILA KEMAHLI

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türkİş) 23. Olağan Genel Kurulu, ikinci gününde bağlı sendikaların genel başkanlarının konuşmalarıyla devam etti. Konuşmalar devam ederken delegelerin çoğunluğunun imzasıyla, Kurul’un oylarına sunulmak üzere, kıdem tazminatına ilişkin önerge verildi. Önceki genel kurullarda oybirliğiyle alınan kararı sahiplenerek bu genel kurulda da karara bağlanmasını talep edilen önergenin gerekçesinde şunlar kaydedildi:

‘İŞÇİ HAKLARI BUDANDI’

"Kıdem tazminatı genel grev nedenidir. Sermaye yanlısı politikaların sahibi ve sürdürücüsü olan siyasi iktidar, iktidarda bulunduğu süre içinde birçok işçi hakkını budadı veya ortadan kaldırdı. Hükümet tarafından hazırlanan birçok program ve eylem planından anlaşıldığı üzere bugün kıdem tazminatı tekrar gündeme taşınmak istenmektedir.

‘GELECEK GÜVENCEMİZ’

Kıdem tazminatı işçi sınıfının 83 yıllık kazanımı ve kullandığı bir haktır.

Kıdem tazminatı, iş güvencesine olumlu etki yapan bir düzenlemedir.

Kıdem tazminatı işçinin emeğinin yıpranma bedeli, emeklilik ikramiyesi, ücretin ödenmeyen kısmı gibi özellikler taşımaktadır.

Kıdem tazminatı, iş ve gelecek güvencesidir.

Reklamdan sonra devam ediyor 

Milyonlarca çalışanı ilgilendiren kıdem tazminatı hakkından hiçbir şekilde vazgeçilemez."

Oybirliğiyle alınan kararda şu vurgular yapıldı:

"Kıdem tazminatı, Türkiye işçi sınıfının ve Türkİş’in kırmızı çizgisidir. Türkİş Genel Kurulu’nun, bugün, çalışanlar ve gelecekte çalışacak olanlar için kıdem tazminatının fona devredilmesi, sürenin azaltılması gibi bu hakkın tasfiyesine ya da zayıflatılmasına yönelik her türlü girişim karşısında cevabı genel grev olacaktır."

PROTOKOL KARARI: SİYASİLER DEĞİL İŞÇİLER

Tarihinde ilk kez siyasi parti liderlerinin çağırılmadığı Türkİş Genel Kurulu’nda protokol işçilere ayrıldı. Siyasi liderlerin çağırılmaması kararının Genel Kurul’dan önce yapılan son Başkanlar Kurulu toplantısında alındığı öğrenildi. Aydınlık, açıklanmayan Başkanlar Kurulu kararının ayrıntılarına ulaştı. Edinilen bilgiye göre, Başkanlar Kurulu’nda, sendika genel başkanları, siyasi parti liderlerinin işçi konfederasyonu genel kurullarında kendi propagandalarını yaptığına ve işçilerin sorunlarını dinlemeden salonları terk ettiğine yönelik fikir birliğine vardı. Hiçbir sendika genel başkanının karşı görüş bildirmediği siyasi partileri çağırmama kararına karşılık protokolün işçilere ayrılması kararlaştırıldı.

’ASGARİ ÜCRETTE BEKLENTİLER KARŞILANMALI’

Özçelikİş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci, asgari ücret konusunda beklentileri karşılayacak bir rakamın tespit edilip açıklanması gerektiğini bildirdi. Hakİş Genel Sekreterliği, Özçelikİş Sendikası Genel Başkanlığı ve Kardemir Karabükspor başkanlığı yapan Metin Türker’i anma töreni için Karabük’te bulunan Değirmenci, gazetecilere yaptığı açıklamada, şu ifadeleri kullandı: "Asgari ücretin ne kadar olacağını herkes az çok biliyor. Asgari ücrete yüzde 50 zam da yapsanız Türkiye’nin gerçekleri ortada ama işletmelerin de sorunlarını dikkate almak lazım. Buna göre ortaklaşa bir rakamın, beklentileri karşılayacak bir rakamın tespit edilip açıklanması lazım. Hükümetin, asgari ücretle işçi çalıştıran işletmeler ve toplu sözleşmenin uygulandığı işletmeler olmak üzere ayırarak bir değerlendirme yapması lazım. Vergi indirimi ve sigorta primi gibi konularda toplu sözleşmeli çalışanların olduğu işletmelere destek olması lazım."

YÜZDE 30 VERGİYE GİDİYOR

Değirmenci, devletin, işveren üzerindeki vergi ve sigorta yükünden fedakarlık yapması gerektiğini savunarak, yüzde 15 vergi dilimine giren çalışanların yıl sonuna kadar ücretlerinin yüzde 30’unun vergi kaybıyla ellerinden gittiğini söyledi. 15 yıldır kıdem tazminatıyla ilgili sıkıntıları konuştuklarını belirten Değirmenci, "Biz her şeyden taviz veririz ama kıdem tazminatımızdan taviz vermeyiz. Bizim ondan başka birikimimiz yok" dedi