Kazakistan’da akaryakıt zammı altında başlayan protestolar, ülke geneline yayıldı. Hükümetin istifasına ve OHAL ilan edilmesine rağmen şiddet eylemleri devam ediyor. 2019 yılında gazetemizde Sultan Nurçilbek'in "ABD, Kazakistan'da darbenin temelini atıyor" yazısını yayınlamıştık. İşte o yazı:

SULTAN NURÇİLBEK

Washington, Türkiye’nin, Çin’in ve Rusya Federasyonu’nun Orta Asya’daki egemenliğinin artmasını engelleme konusunda kararlı bir şekilde çalışmalarda bulunmaktadır. Kazakistan’da siyasal değişim süreci gerçekleştiğinden ABD, dost Türk ülkesinde hükümet darbesi senaryosunu sahnelemeye çalışmaktadır.

ABD tarafından planlanmış ve finanse edilmiş 15 Temmuz darbe girişimi, CIA ile FETÖ arasındaki ilişkiyi çok net bir şekilde gösterdi. Ancak Washington, Kazakistan’daki hükümeti değiştirerek ve bitişik ülkelerde turuncu devrimler gerçekleştirerek Türkiye’deki durumu etkileme fikrinden vazgeçmemiş olabilir mi? Yazımızda bu soruya yanıt vermeye çalışacağız.

2019 yılının Ekim ayının sonunda Türkiye’nin dört ilinde ve özellikle İzmir’de darbe girişimi davası ile ilgili tahkikat kapsamında operasyon gerçekleştirildi. Gözaltına alınmış 16 kişiden biri olan Zehra Bozkurt’un sorgu sırasında hareketin üst idarecilerinden biri olan Mustafa Özcan’ın kendisinin babası olduğunu ortaya çıktı.

Bahse konu kişi, ilk önce 6 “gizli imam”, sonra da 12 “gizli imam”dan oluşan organın üst düzey üyesiydi. Özcan, kendisine yüklenen “anayasal düzeninin temellerini yıkma girişiminde bulunma” ve “silahlı terör örgütüne üye olma” suçlarından dolayı aranmaktadır. ABD tarafından Türkiye’de düzenlenmiş darbe girişiminden sonra uzun zaman boyunca Kazakistan’da saklanan Özcan, TürkKazak eğitim kurumları üzerinden FETÖ’ye eleman kazanmakla meşguldü.

 

CIA’İN İLGİSİ

FETÖ’nün bağlı olduğu CIA’nın Kazakistan’a duyduğu ilgi çok büyük. 2017 yılında yayınlanmış ABD’nin Ulusal Güvenlik Stratejisi’nde Orta Asya’nın ABD’nin ulusal güvenliğine meydan okuduğunun ve ulusal güvenliği için imkân yaratabileceğinin belirtilmesi,Washington’un Orta Asya bölgesine devamlı ilgisini göstermektedir.

Malumunuz olduğu üzere Türkiye’yi Kazakistan ve bölgenin diğer ülkeleri (Tacikistan hariç) ile birleştiren unsur Türklüktür. Bundan başka Kazakistan, Türk dilinin konuşulduğu ülkeleri birleştiren Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY Türk Kültür ve Sanatları Ortak Yönetimi)’nın üyesidir. Teşkilatın merkezi Ankara’da bulunmakta olup TÜRKSOY’un ana amacı, Türk halklarının ortak maddi ve kültürel mirasının korunması, geliştirilmesi ve gelecekteki nesillere iletilmesini sağlamaya yönelik Türk halkarının işbirliğidir. Halkının yaklaşık olarak yüzde 70’inin Müslüman olduğu Kazakistan’ı, Türkiye Cumhuriyeti ile birleştiren diğer unsur dindir.

Bu yüzden ABD’nin Kazakistan’ı hükümet darbeleri ile “renkli devrimlerin” fitilini ateşleyebilecek ve Orta Asya’nın Türk devletlerindeki durumunun istikrarsızlaştırması için kullanılabilecek güçlü bir enstrüman olarak görmesi çok mantıklıdır. ABD, Türkiye’de olduğu gibi öncelikle Kazakistan Silahlı Kuvvetleri’nin özellikle çavuş ve subaylardan oluşan muhalif kuvvetlerine dayanacaktır. Bunun için ABD, NurSultan ile Washington arasındaki işbirliğinin çok önemli yönünü teşkil eden kapsamlı askeri eğitim programını gündeme getirmiştir.

 

ESRARENGİZ LABORUTUVAR

İnşaatı 2016 yılının Eylül ayında tamamlanmış olan Pentagon tarafından kontrol edilen Amerikan biyolaboratuvarının AlmaAta şehrinde faaliyette bulunması da özel endişe uyandırmaktadır. Laboratuvarın resmi olarak beyan edilen amacı, bulaşıcı hastalıklar diagnostiği, araştırmaların yapılması, özellikle tehlikeli virüs türünün muhafazası, aşı geliştirilmesi vs.’dir. ABD bahse konu tesisin inşaatına 130 milyon dolar harcamıştır. Fakat biyo laboratuvar sadece ABD’nin savunma kurumunun menfaatine çalışmakta olup ne herhangi bir anda gerek Kazakistan’daki gerekse bitişik ülkelerdeki epidemiyolojik durumun destabilizasyonu için kullanılabilecektir.

 

ASKERİ İŞBİRLİĞİ PROGRAMLARI

Dördüncü askeri işbirliği planı olan 20182022 Yılları Askeri İşbirliği Planı’nın 5 Temmuz 2017 yılında imzalanması, Kazakistan ile ABD ve NATO arasındaki askeri işbirliğinin devam edeceğinin belirtisidir. Bu husus ABD’nin, Türkiye’nin Orta Asya’daki egemenliğine karşı güçlü bir denge oluşturmasında Kazakistan’ın önemini ortaya koymaktadır.

Askeri işbirliği programlarına ve muhalif hareketlerin desteklenmesine ABD tarafından fazla kaynak harcanmaktadır. ABD resmi olarak Kazakistan hükümetine 2002 yılında hemen hemen 53 milyon dolar, 2003 yılında 47 milyon dolar, 2004 yılında ise 36,2 milyon dolar tutarında parasal yardımda bulunmuştur. (1) Ayrıca 2003 yılında ABD’nin hükümet makamları çeşitli programlara 92 milyon dolar harcamıştır. 2010 yılındaki duruma göre Kazakistan’a gönderilen parasal yardımın toplam tutarı 649 milyon dolara ulaşmıştır. 2014 yılına kadar ABD tarafından güvenlik alanındaki yardıma 148 milyon dolar daha harcanmıştır.

 

AMAÇ TÜRKİYE, ÇİN VE RUSYA’NIN ETKİSİNİ KIRMAK

Washington, Türkiye’nin, Çin’in ve Rusya Federasyonu’nun Orta Asya’daki egemenliğinin artmasını engeleme konusunda uzun süredir kararlı bir şekilde çalışmalarda bulunmaktadır. Bu amaçla Avrasya Ekonomik Birliği’nin kurulmasına ve Çin’in “Bir Kuşak Bir Yol” projesine karşı Orta Asya’nın beş ülkesinin etkileşiminin ABD tarafından kontrol edilmesinde kullanılan ?5+1 formülü geliştirilmiştir.

 

SOROS VAKFI VE STK’LAR

Askeri işbirliğinin yanında ABD Dışişleri Bakanlığı, kendi fonları ve muhalefet destekleme programları üzerinden net olarak ABD yanlısı görüşe sahip çeşitli sivil toplum kuruluşlarının (STK) faaliyetini finanse etmektedir. Son yıllarda Kazakistan sınırları içinde faaliyet gösteren Amerikan STK’larının sayısı adım adım artmaktadır. 

Bu STK’ların asıl yabancı finansman kaynakları arasında dünyanın birçok ülkesinde gerçekleştirdiği yıkıcı projeler ile bilinen Soros Vakfı ve Amerikan gizli servislerine sıkı bir şekilde bağlı olan ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) yer almaktadır. (2) Bahse konu olan ajans sadece 2015 yılında “Etkili Yönetim Desteği İnisiyatifi” projesi kapsamında gerçekleştirilen programa 2,2 milyon dolar tutarında hibe sağlamıştır. 2020 yılında polise sağlanan parasal yardım ve Kazakistan Silahlı Kuvvetleri’nin askerlerinin görecekleri eğitim programlarının toplam tutarı 1,7 milyon dolara ulaşacaktır. (3) 

Özellikle bu örgütler ve Kazakistan’da bulunmakta olan diğer uluslararası fonlar ve “demokrasi geliştirme” ajansları (NDI, NED fonları), Türkiye, Gürcistan, Ukrayna ve Kırgızistan’da gerçekleştirilmiş hükümet darbelerinin sponsorları arasında yer almaktadır.

ABD, Kazakistan’da faaliyet gösteren birkaç muhalif STK’yı açık bir şekilde finanse etmektedir. ABD yanlısı “Yeni Kazakistan” hareketi, 2019 yılının Haziran ayına kadar etkin faaliyette bulunmuştu. Brüksel’de düzenlenen kuruluş toplantısından hemen sonrasında “Yeni Kazakistan” heyeti Washington’u ziyaret ederek ABD Dışişleri Bakanlığı, Güvenlik Konseyi, ABD Senatosu, USAID ve bir sürü araştırma merkezine misafir oldu. Muhalefet, parlamento seçimlerine katılmayı planlamakta ve resmi olarak tescil edilmiş Akikat Sosyal Demokrasi Partisi ile birlikte Paris’te ortak konferans düzenlemişti. Fakat 2019 yılının Haziran ayında “Yeni Kazakistan” hareketi dağıtıldı.

“Yeni Kazakistan”ın yerini “Uyan Kazakistan” hareketi, “Cumhuriyet” hareketi ve “Özgürlük Kanatları” fonunun üyelerinden oluşan “Cumhuriyet” isimli hareket aldı. “Uyan Kazakistan” hareketinin kuruluş deklarasyonu, 5 Haziran 2019 tarihinde dördü SorosVakfı’nın ve diğeryabancı merkezlerin etkin üyeleri olan beş kişi tarafından sunulmuştu. Beşinci kurucu, Amerikan kurumu Ulusal Dış İlişkiler Enstitüsü (NDI)’nün eski koordinatörü ve AGİT Ukrayna Gözlem Misyonu’nun (2014) üyesi olan DimaşAljanov adlı siyaset bilimcisidir.

Hibe sağlayan ABD’nin kurumları ile yakın ilişkiler diğer yerlerde de mevcut. “Özgürlük Kanatları” hareketi ile “SorosKazakistan Vakfı” arasındaki ortaklık da tespit edildi. “Özgürlük Kanatları” hareketinin son gerçekleştirdiği projelerden en az beşi, ABD Büyükelçiliği, “SorosVakfı” ve “FreedomHouse”un sağladığı parasal destek ile gerçekleştirildi.

“Uyan Kazakistan” hareketini destekleyen Kazak muhalif web sitesinin sahibi Timur Nusimbekov en az iki yıl boyunca Almatı şehrinde eski asker ve şu anda Dışişleri Bakanlığı’nın görevlisi olan Chez Martin ile temasta bulunmaktadır. Martin, siyasal süreçlerin yönetimine de yönelik “Expose Network” adlı NATO’nun kötü şöhretli bilgilendirme ve propaganda projesine de katılmıştı. Buna parallel olarak açık kaynaklarda Nusimbekov’un “Uyan Kazakistan”ın ilerideki liderleri ile sıkı temaslarda bulunduğunun belgelerle kanıtlanmış delilleri bulundu.

2018 yılında NED tarafından sağlanan hibe ile finanse edilen “Kazakistan Gençlik Bilgilendirme Dairesi” adlı STK,seçimlerde ihlal konusunun “promosyonu” için fazla çaba göstermiş, bahse konu olan kuruluşun genel müdürü ise “Uyan Kazakistan” hareketinin eylemlerinin moderatörü olmuştu. NED tarafından finanse edilen kurumlar arasında diğer Kazak STK’ları da yer almıştır.

ABD, muhalif “eylemcilerini” finanse ederek siyasi krizin ortaya çıkması durumunda Kazakistan’daki siyasal süreçlere hızlı bir şekilde müdahale imkânı elde etmeye çalışmaktadır. Ayrıca gerek eski Sovyet cumhuriyetlerinde gerekse birkaç Müslüman devlette olduğu gibi ABD’nin böyle bir krizin ortaya çıkmasını desteklemesi de mümkündür.

 

ABD’NİN IŞİD KOZU

Kazakistan’da ‘İslam kartını’ kullanma girişimleri, Kazakistan Cumhuriyeti Ulusal Güvenlik Kurulu’nun yoğun dikkatine rağmen daha önce de birkaç kere söz konusu olmuştu. IŞİD veya Kürtler dâhil olmak üzere aşırı İslamcıların ABD’nin himayesine alındıkları sır değildir. “Özgürlük Radyosu”nun Kazakistan şubesinin söylediğine göre IŞİD’in muharebe birliklerinde “Kazak Cemaati” adlı birlik de faaliyet göstermişti. Ve bazı Kazak uzmanlara göre ABD’nin bazı Müslüman devletlerdeki Arap Baharı olaylarının teşvik edilmesi ve yönetilmesinde kullandığı teknolojiler Kazakistan Cumhuriyeti’nde istikranın bozulması için de kullanılabilecektir.

 

KAZAKİSTAN’I VE TÜRK DÜNYASINI BEKLEYEN TEHLİKE

ABD’nin Kazakistan’daki etkinliği Türkiye ve Orta Asya’daki Türk cumhuriyetleri için neden tehlikelidir? Kazakistan’da özellikle şu anda siyasal değişim süreci gerçekleştiğinden ABD, dost Türk ülkesinde hükümet darbesi senaryosunu var gücüyle sahnelemeye çalışmaktadır. Hemen hemen 30 yıl boyunca Kazakistan’ı yöneten Nursultan Nazarbayev istifa etti. Yeni devlet başkanı Kasım Cömert Tokayev daha az bir etki gücüne sahip olup henüz tam olarak hükümetini sağlamlaştıramadı.

ABD bu siyasal değişikleri kullanıp Kazakistan’ı istikrarsızlaştırarak Orta Asya’daki egemenliğini mümkün olduğu kadar çok güçlendirebilecektir. ABD, muhalefet ve askerler arasında kendisine bağlı kişi ve grupların oluşturmasının temelini atarak siyasal hattının değiştirilmesine yönelik özel harekâtların “itici kuvvetlerini” kontrol altına almaktadır.

1)https://www.jstor.org/stable/26326483?seq=1#metadata_info_tab_contents<https://www.jstor.org/stable/26326483?seq=1>

2) https://www.usaid.gov/kazakhstan

3)https://www.appropriations.senate.gov/imo/media/doc/FY2020 SFOPS AppropriationsAct, Report.pdf