Uğur Mumcu'nun ağabeyi avukat Ceyhan Mumcu, Uğur Mumcu hakkında, 'Darbeye, 'kontrollü darbe' filan gibi darbecilerce mazeret arayan yorumlar yapmazdı. Hendek savaşlarına 'Saray Savaşı' demezdi. Ermeni Soykırımı yalanına tavur alır, Perinçek'in İsviçre'deki davasına giderdi' dedi.

Evinin önünde düzenlenen suikast sonucu 26 yıl önce hayatını kaybeden araştırmacı gazeteci Uğur Mumcu'nun ağabeyi, Vatan Partisi üyesi, avukat Ceyhan Mumcu, AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

Uğur Mumcu'nun ölümünün üzerinden çeyrek asır geçmesine rağmen yurt içi ve yurt dışında farklı siyasi fikirdeki sevenleri tarafından unutulmadığını belirten Ceyhan Mumcu, kardeşi için düzenlenen anma etkinliklerine katılanların sayısının her geçen yıl arttığını ifade etti.

Halkın Uğur Mumcu'nun anısına sahip çıkmasının kendilerini mutlu ettiğini dile getiren avukat Mumcu, Uğur Mumcu'nun cenaze töreninin, Türkiye'de karşılaşılan en büyük merasimlerden biri olduğunu hatırlattı.

İnsanların gözyaşı dökerek acılarını paylaştığını dile getiren Mumcu, "İnsanlar böylece Uğur Mumcu'yu yaşattılar. Her gün mutlaka bir sebeple kanallarda Uğur Mumcu'dan bahsedilir ya da çağrışımı yapılır. Yazılarına ve tavırlarına atıf yapılır. Yazdıkları bugüne uygulanmıştır, geleceğe yönelik analizler yapılmıştır. Bu bakımdan da Türkiye'nin en popüler gazetecisi olmuştur." diye konuştu.

SUİKAST HÂLÂ ÇÖZÜLEMEDİ

Aradan geçen yıllara rağmen suikastın çözülmemiş olmasının kendilerini üzdüğünü ifade eden Mumcu, "Bu suikastın üzerinden 26 yıl geçtiği halde yargı ve kolluk sistemimiz ile istihbarat teşkilatımızın vicdanları rahatlatacak gerçeğe ve adalete ulaşacak bir çözüme kavuşturmamaları haklı bir sitemimdir. Uğur Mumcu cinayetini kimlerin azmettirmediği, kimlerin gerçekleştirdiği ortaya konulmalıdır. Devlet bu konuda gereken çabayı göstermelidir. Bir yargılama yapıldı, sonra yargılanmanın yenilenme aşamasına gelindi, bitmedi. Olay ortaya bütün boyutlarıyla çıkarılamadı. Hiç kimsenin kapısını terörün çalmamasını, hiç kimsenin evladının terör davasında sanık olmamasını diliyorum." şeklinde konuştu.

'MÜNBİÇ HAZIRLIKLARINA DESTEK OLURDU'

Uğur Mumcu'nun iyi bir okuyucusu olduğunu, aynı zamanda avukatlığını üstlendiğini anlatan Mumcu, usta kalemin başına bir iş gelir endişesiyle yazılarını defalarca okuduğunu söyledi.

Uğur Mumcu'nun yaşaması halinde bugünkü gelişmeler karşısında nasıl bir tavır takınacağı konusuna da değinen Mumcu, şöyle devam etti:

"Nasıl bir tavır alırdı, onları aşağı yukarı tahmin edebiliyorum. Yazdıklarından 'Bugün yaşasaydı neler söyleyebilirdi' sonucunu çıkarmak mümkündür. Mesela Perinçek'in İsviçre'deki davasına giderdi. Ermeni soykırımı iddiasına ilişkin tavır alırdı. Hendek (çukur) olaylarına 'Saray savaşı' demezdi. Gerçeği bulurdu, darbenin iç yüzünü sorgulardı. Darbeye, 'Kontrollü darbe' filan gibi darbecilerce mazeret arayan yorumlar yapmazdı. Bunlardan kesinlikle eminim. Şimdiki terörle mücadeleye karşı Afrin olayları, Münbiç hazırlıklarına destek olurdu. Bunların hepsinin olacağının ispatı, bunların aksini savunanlara karşı yazılarıyla cevap verebilirim. Mesela Ermeni soykırımına karşı tavrı vardı, yazılar yazıyordu, tanık olmak istiyordu.

PKK GERÇEKLERİNİ YAZDI

PKK'nın bir terör örgütü olduğu, doğal bir halk hareketi olmadığını, gücünü istihbarat örgütlerinden aldığını, para ve silah yardımı alarak onların talimatları doğrultusunda hareket ettiğini Uğur, o dönem kanıtlarıyla yazmıştı. Uğur Mumcu'nun yazılarını bugün koysanız, kaç yıl önceki yazı demezsiniz. Bugünün gelişmelerini ifade eden şeylerdi. Yazılarından birini alın, tarihini söylemeyin, bugün yazılmış gibi bir sonuç çıkıyor. Onun için çok benimseniyor, sahipleniliyor."

'SUİKASTIN ARKASINDA İRAN YOK'

Suikastın arkasında İran'ın olduğuna dair iddiaların gündeme getirildiğini hatırlatan Mumcu, "Bu bir kere İran değil, niye değil? Ben Uğur'un yazılarını taradım, hiç İran rejimini eleştiren bir yazısı yok. Yani şimdi İran, devletin rejimini eleştirmeyen bir yazarı niye öldürmek istesin, bundan ne elde etmek isteyecek?" ifadelerini kullandı.

Buna rağmen kamuoyunun yakından tanıdığı isimlerin Uğur Mumcu suikastını İran'ın yaptığını gündeme getirdiklerini aktaran Mumcu, "Bedri Baykam İran konsolosluğunu bastı cinayet günü. Ondan sonra Hasan Fehmi Güneş 'İranlılar yaptı' dedi. Tuncay Özkan 'İranlılar yaptı' dedi. Bunların haber ve bilgi kaynakları kimdir? 'İran' deyip geçip gittiler. Ben de bir sene 'Böyle bir şeydir' diye düşündüm ama sonradan sorgulamaya başladım." dedi.

Suikastın faili diye tutuklananların "Selam Tevhid Örgütü" üyesi olduğunu aktaran Mumcu, bunların İran'da eğitim aldıklarını, İran'ın desteklediği bazı eylemlere eleman kazandırdıklarını ifade ederek, "O ayrı bir şey ama İran'ın Uğur Mumcu'yu öldürmek için bir sebebi yok. Bunların bir terör faaliyetleri var ama bunların içerisinde Uğur Mumcu suikastı var mı yok mu çok emin olamadım. Olamamamın sebebi bunlar İran ile bağlantılı kimseler, tevhid selam örgütü içindeler." değerlendirmesini yaptı.

'CIA'İN USTACA YAPTIĞI PLAN'

Uğur Mumcu'nun ölümünün ardından yazılarını yeniden incelediğini anlatan Mumcu, kardeşinin ABD'yi kızdıracak birçok konuda yazılar kaleme aldığını fark ettiğini dile getirdi.

Uğur Mumcu'nun yazılarıyla ABD'nin "Çekiç Güç" adı altında bölgeye yerleştirdiği askerler ile Barzani ve Talabani'ye karşı çıktığını bildiren Mumcu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Uğur Mumcu hep ABD'yi hedef gösteriyor. Bu suikastta şöyle bir şey var; CIA. Ben buna inanıyorum, bunun ispatı çok zor. Bunun için devletten yardım istiyorum. (ABD) Hem Uğur Mumcu'dan kurtuldu hem de Türkİran düşmanlığını ortaya attı. İran'a karşı bir tavır yoktu fakat laik kesimde büyük bir İran şeyi oldu o günlerde. Cenazedeki tepkiler, bir kutup yaratılmak istendi 'İslamcılar, laikler, Kemalistler' diye. Hepsi sanki CIA'in ustaca yaptığı planlarmış gibi geliyor. Kim istifade etti? İran etmedi, Uğur Mumcu suikastından İran zarar gördü. Fakat İran'a da bir sitemim var. İran'ın kendine bakan yönüyle bu cinayetle ilgili araştırma yapıp bunun sonucunu dünyayla paylaşmasını temenni ediyorum."

Resmi Twitter'da görüntüleResmi Twitter'da görüntüleResmi Twitter'da görüntüle

Kardeşim 'nun üç yazısından üç bölüm. Bugün onu anarken aklımızda bulunması dileğiyle...

1.632 kişi bunun hakkında konuşuyor