Aydınlık/Ankara

Dünyanın her yerinde gerileyen, Afganistan’ı kaçarak terk eden ABD, Türkiye’ye yönelik faaliyetlerini artırdı. Yunanistan’la anlaşma yaparak Yunanistan’ın tamamını ABD üssü haline getiren ABD, silah yığınağını da sürdürüyor. Önümüzdeki günlerde “bugüne kadar görülmemiş” bir silah sevkıyatından söz ediliyor. ABD eş zamanlı olarak da Türkiye’de kaos planını devreye sokmuş durumda, bu konuda iktidarı yıkmak için destek vereceğini açıkladığı muhalefetle işbirliği yapıyor. ABD’nin dışarıdan sürdürdüğü Türkiye’yi sıkıştırma ve tehdit politikası ile içeride yürütülen kaos girişimlerinin eş zamanlı olması dikkat çekiyor.

Amerikan devletine yön veren kuruluşlar ve Amerikan derin devletinin yayın organlarında ABD’den kopan ve Asya’ya yönelen Türkiye’nin yeniden ABD yörüngesine sokulması planlarından söz ediliyor. Amerika’daki kuruluşların “Türkiye Masaları” takviye edilmiş durumda. Bütün yayın organları, internet siteleri, sosyal medya, hepsi inceleniyor ve iktidarın yıkılması için politikalar geliştiriliyor.

Provokasyonların etkili olabilmesi için bazı gerçeklikler üzerine oturması gerektiğini savunan uzmanlar, Ak Parti’nin yanlış politikalarına ve Türkiye’ye karşı yürütülen operasyona karşı bir “Direnme Programı” olmamasına vurgu yapıyorlar.

Yaklaşan seçimlerde sonuç almak için “kaos planı” devreye sokulmuş bulunuyor. Bu plan daha önce “RAND Corporation” raporunda da yayınlandı. Türkiye’de uygulamaya konulan “kaos planında” öne çıkan 5 adım şöyle:

GAYRİMEŞRU KAMPANYASI

Muhalefet partileri 2017 yılından bu yana “anayasa ve iktidar gayrimeşru” kampanyası yürütüyor. Başı, ana muhalefet partisi CHP çekiyor. Millet İttifakı’nın diğer ortakları ile yeni ortakları destek veriyorlar.

Konunun uzmanları bu kampanyanın amacını ülkede kaos yaratmak olarak açıklıyor ve “Anayasa ve iktidar gayrimeşrudur çağrısı, bütün siyaset tarihinde bir darbe, ihtilal, bir kaos çağrısıdır. Hükümet gayrimeşru ise o hükümetin verdiği emirler de gayrimeşru olur. Onun yıkılması için mücadele edilir. Bunun için de her yol denenebilir. Bu kampanyanın amacı kaos yaratmaktır” değerlendirmesi yapıyorlar. 

BÜROKRATLARA

'EMRE UYMAYIN' ÇAĞRISI

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bürokratlara emre uymayın çağrısı yaptı. 18 Ekim 2021 tarihini de milat olarak koydu. Bu çağrısını, katıldığı her toplantıda tekrarlıyor. Millet İttifakı'nın eski ve yeni üyeleri de Kılıçdaroğlu’nun çağrısına destek veriyor.

Bürokratların iktidarın emirlerine uymaması, devletin işlerini durdurma ve kaos yaratma amaçlı. Bu partiler içinde devlet görevlerinde bulunmuş kişiler de tehlikeyi seziyor. Ancak parti politikalarını etkileyecek konumda değiller. Devlette üst düzey görevler yapmış bir CHP’li, “Bizim yasalarımız açık. Verilecek emirlerin Anayasa'ya ve yasalara uygun olması gerekir. Aksi halde bunun sorumluluğu vardır. İktidarın sıkıntılı günler yaşadığı bir dönemde bu tür çağrılar, sadece iktidara zarar vermez. Devleti tıkar, 84 milyon zarar görür. Zaten suç işleyen bürokratlar kendilerini korumaya almak için çeşitli çabalar içinde. 18 Ekim neyin nesi? Ondan önce suç işleyenlere af mı getiriliyor? Hangi yetkiyle? Bu çağrının amacı başka. Yanlış yapılıyor.” dedi.

SİYASİ CİNAYETLER

“Siyasi Cinayetler” konusunu gündeme Kılıçdaroğlu getirdi. İlk gündeme getirdiği tarih 15 Temmuz darbe girişimi öncesiydi. Kısa süre sonra 15 Temmuz ABD/FETÖ darbe girişimi oldu. Kılıçdaroğlu iktidarı suçlamıştı, ama FETÖ devleti ele geçirmek, rejimi değiştirmek için harekete geçmişti. Şimdi yeniden gündeme getirildi. Millet İttifakı’ndaki diğer partilerden de destek geldi.

Türkiye’de çok sayıda siyasi cinayet oldu. Muammer Aksoy, Abdi İpekçi, Uğur Mumcu, Gaffar Okkan, Eşref Bitlis, A. Taner Kışlalı… Bu cinayetlerin hepsini Gladyo işledi. O nedenle de katilleri bulunamadı.

Muhalefet siyasi cinayetler konusunda isim vermese de iktidarı hedef gösteriyor. Psikolojik harekat söz konusu. 15 Temmuz öncesinde olduğu gibi hedef şaşırtma iddiaları da tartışılıyor; kaos planının parçası olarak gündemde.

KHK’LILAR SEFERBERLİĞİ

Bir başka konu da KHK’lılar. 15 Temmuz ABD/FETÖ darbe girişimi sonrası OHAL döneminde yaklaşık 130 bin kişi devletten uzaklaştırıldı. Daha sonra itirazlar üzerine yaklaşık 10 bin civarında kişi görevlerine geri döndürüldü. Devletten uzaklaştırılanların tamamına yakını FETÖ’cüler ve PKK’lılar. Emniyetten, TSK’dan, yargıdan, Milli Eğitim Bakanlığından... atılanlar.

Muhalefet şimdi bu kişileri devlete geri döndüreceğini söylüyor. Hatta “mahkeme sonuçları ne olursa olsun” ifadesini de kullananlar var. CHP onlarla il il toplantılar yapıyor. En son Diyarbakır’da buluştular. FETÖ ve PKK’lıları devlet kadrolarına yeniden döndürme girişimi de kaos planının bir parçası. Nitekim FETÖ’cülerde hareketlenme başladı. Önümüzdeki günlerde örtülü eylemlere başlarlarsa sürpriz olmayacak.

DEMİRTAŞ’I KURTARMA ÇABASI

“Kaos planının” bir başka ayağı da HDP eski eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ı hapisten çıkarma kampanyası. Aralarında ABD Büyükelçisinin de bulunduğu 10 Batılı büyükelçinin Osman Kavala üzerinden yaptığı girişimin arkasında da Demirtaş var. Kavala, Demirtaş’ın ön adımı. KHK’lılar üzerinden daha çok FETÖ’cüler harekete geçirilirken, Demirtaş üzerinden de PKK’lılar harekete geçirilmeye çalışılıyor.