İstanbul’da 7 Eylül’de düzenlenecek festivalde KPop grupları sahneye çıkacak. Dünyayı etkisi altına almaya başlayan KPop, LGBT ve cinsiyetsizleştirmeyi içinde barındırıyor. Bir tür ‘kölelik kültürünü’ dayatan KPop, gençlerde bilinç zehirlenmesine yol açıyor


Güney Kore’de ortaya çıkan KPop kültürü tüm dünyayı etkisi altına almaya başladı. KPop, Batı’nın Asya üzerinde kültürel hegemonya oluşturmak için kullandığı araçlardan biri haline geldi. Sadece bir müzik türü değil LGBT ve cinsiyetsizleştirmeyi içinde barındıran bir akım. KPop’un yaygınlaşmasını sağlayan ajanslar, kurumsal ve sistematik biçimde çocuk istismarı yapıyor. Küçük yaşta yurtlara götürülen çocuklar, insanlık dışı uygulamalara maruz kalıyor. Ajanslar, çocuklara adeta yeni bir kimlik biçiyor, her hareketini denetliyor.

Bir tür ‘kölelik kültürü’ olan KPop dinleyicilerinden de ajansların yarattığı idollere deyim yerindeyse tapınması bekleniyor. KPop bir müzik türü olmakla kalmayıp, seyirciye bir yaşam modeli sunuyor. Bir sevgiden ziyade itaati merkeze alan kültür, alıcısını da itaatkara dönüştürüyor. Bu saplantı öyle bir noktaya geliyor ki, ‘sasaeng’ adı verilen fanlar konser çıkışlarında grup üyelerini “bedeninde izim var” diyerek yaralayabiliyor. Önde gelen KPop gruplarından biri BTS’nin fanları kendilerine “ARMY” yani “Ordu” adını veriyor.

KPop'la bilinç zehirlenmesi  Resim : 1
Dreamcatcher üyesi Gahyeon, bir konser sırasında kendisine verilen LGBT bayrağını alıyor

LGBT DESTEKÇİSİ GRUP İSTANBUL’DA SAHNE ALACAK

İstanbul’da 7 Eylül’de Sarıyer Lifepark’ta düzenlenecek olan KPop Festivali tartışmaların odağı oldu. Festivalde Dreamcatcher’s ve PurpleKiss sahneye çıkacak. Özellikle gençlerin etkilendiği KPop akımı, cinsiyetsizliği ve LGBT’yi dayatması nedeniyle, tepkilere neden oldu. 2022 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın düzenlediği Başkent Kültür Yolu Festivali'nde Güney Koreli Mirae KPop grubunun Ankara'da ücretsiz düzenleyeceği konser iptal edilmişti.

KPop grupları özellikle cinsiyetsiz ya da eşcinsel bir görüntü ortaya koyuyor. Grup üyeleri arasında eşcinsel ilişki yaşandığı ise biliniyor. Grupların ve grup üyelerinin pek çoğu ise LGBT destekçisi. Örneğin festivalde yer alacak Dramcatcher’s grubunun üyesi Yoohyeon fotoğraf çekimi sırasında transseksüel sembolü içeren bir rozet takmıştı. Ayrıca grup üyelerinin tamamı LGBT bayrağını imzalamıştı.

KPop'la bilinç zehirlenmesi  Resim : 2

Kültür ve Turizm Bakanlığının ve Millî Eğitim Bakanlığının bu festivale hangi gerekçeyle ya da hangi faydayı gözeterek izin verdiği ise bilinmiyor. Özünde ‘köleciliği’ barındıran KPop akımı bilinç zehirlenmesine yol açıyor. Çocukları ve gençleri hedef alan akım, saplantıya da yol açıyor. Öte yandan KPop idolleri de büyük ajansların kuklasına dönüştürülüyor. KPop kısaca emperyalizmin Asya’da kültürel hakimiyet çabası olarak açıklanabilir.

Tüm bunlarla birlikte KPop grupları arasında LGBT’ye verilen destek çok yaygın. Dreamcatcher’s üyeleri haricinde Blackpink grubunun üyesi Rosé sahnede LGBT bayrağı açmış ve sahne LGBT renkleriyle ışıklandırılmıştır. LGBT’ye ve cinsiyetsizleştirmeye destek veren gruplardan birisi de Bigbang. Bigbang özellikle cinsiyetsiz kıyafetler giymeyi tercih ediyor.

KPop'la bilinç zehirlenmesi  Resim : 3
Grup üyelerinden Yoohyeon transgender sembollü bir rozetle fotoğraf çekimine katıldı

‘EĞLENCE’ İÇİN KÖLE YETİŞTİRİYORLAR

Güney Kore’de ortaya çıkan KPop akımı bir müzik türü olmaktan çıkıp bir alt kültüre dönüştü. 1990’lı yıllarda özellikle yaratılan idollerle KPop kültürü kendisine büyük bir hayran kitlesi toplamayı başardı. 2018'de tüm dünyada yükselişe geçen KPop akımı Uluslararası Fonografi Endüstrisi Federasyonu'nun “Küresel Müzik Raporu 2019”a göre dünya çapındaki ilk on müzik piyasası arasında altıncı sırada yer aldı.

KPop grupları 3,5,7,13,24 kişilik erkek veya kadın olarak ayrı gruplardan oluşuyor. Grup içinde vokal, rap, dans ve görselliği barındırıyor. Gruplar oluşturulurken görsel, işitsel içeriklerle birlikte güzellik standartlarına ve moda oluşturulmasına dikkat ediliyor. KPop grupları ve idoller Güney Koreli ajansların sıkı yönetimiyle oluşuyor.

S.M. Entertainment'in kurucusu Lee Sooman tarafından popüler hale getirilen bu sistem, tam anlamıyla köleciliği andırıyor. Ajanslar yetenekli çocuklarla bağlayıcı sözleşmeler yapıyor. Bu çocuklar bir yurtta birlikte yaşıyor. Şirketlerin kuralları öyle katı ki, stajyerler flört edemez, kaza riskinden dolayı araba kullanamazlar. Bununla birlikte ilk müzik galibiyetlerini kazanana kadar telefon kullanamazlar. Ayrıca haftalık olarak kiloları kontrol edilir ve siyasi söylemlerden kaçınmak zorundadırlar.

KPop'la bilinç zehirlenmesi  Resim : 4
Yoohyeon New Jersey’deki bir konserde LGBT bayrağını tutuyor

GÜNEY KORELİ CHONG ANLATTI: KPOP SAHTEKARLIKTAN İBARET

Gazeteci Elaine Chong bir dönem kendisinin de KPop stajyeri olduğunu ancak daha sonra buradan ayrıldığını söyledi. 13 Şubat 2020’de BBC’de çıkan yazısında Chong, çocuk yaşlarında KPop’a hayranlık duyduğunu belirtiyor. En büyük tutkusunun oyunculuk yapmak olduğunu söyleyen Chong, “Güney Kore'de bunu yapmanın bir yolu "idol" olmaktır, yani her şeyi yapan biri olmak: Modellik, oyunculuk, şarkı söyleme ve dans. Bu yüzden KPop hayallerime ulaşmak için bir yol gibi göründü.” ifadelerini kullanmıştı.

Bunun için seçmelere katıldığını kaydeden Chong, ajansın kendisine sözleşme önerdiğini ve bu sözleşmeye göre Güney Kore’ye yerleşmesi ve şirkette yaşaması gerekiyordu. Daha sonra başvurduğu şirketin haklarını başka bir şirkete devrettiğini aktaran Chong burada katı kuralların uygulandığını söyledi.

KPop'la bilinç zehirlenmesi  Resim : 5
Dreamcather üyeleri LGBT bayrağını imzaladı

Öyle ki veliler çocuklarını görmek için şirketten onay almak durumundaydı. Kendilerine kaldıkları yer içinde numaralarla hitap edildiğini belirten Chong, bunun tuhaf hissettirdiğini ifade etti. Chong, fazla kilosu olanlara sadece su verildiğini de sözlerine ekledi. Bununla birlikte pek çok kişinin yorgunluktan bayıldığını da kaydetti.

Şirketin kendisine yeni bir karakter çizdiğini anlatan Chong, kendisinden olmadığı biri gibi davranması istendiğini ifade etti. Chong yazısının bitiminde şöyle diyor: “Bütün bunlar bana sahte geliyor, çünkü o kızları şahsen tanıyorum ve toplum içinde davranmaları gereken davranışlar gerçek hayattaki gibi değil.”