FÜSUN İKİKARDEŞ / İZMİR

İzmir’de yaklaşık 15 gündür süren çağrılar, çalışmalar bugün meyvesini verecek. Konak Meydanı’nda saat 14.00’da yapılacak Büyük Aile Buluşması için nefesler tutuldu. Konuşmacılar belli, program planlandı. Büyük Aile Platformu Başkanı ve Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) Genel Başkan Yardımcısı Av. Nuriye Kadan, açılış konuşmasını yapacak. Ardından Büyük Buluşma’nın diğer iki mimarı İzmir Sivil Toplum Kuruluşları (İSTOK) adına Mesut Öndeş, Türkiye Gençlik Birliği (TGB) adına Genel Başkanı Kayahan Çetin kitleye seslenecek.

  

ANNELER, ÖĞRETMENLER KONUŞACAK

LGBT projesi kimin canını yakıyorsa, o kesimin temsilcileri de kürsüde olacak, başımıza bela edilen bu Batı kaynaklı tertibin maskesini indirecek. Konuşmacılar arasında anneler, öğretmenler, akademisyenler, sanatçılar, sendika temsilcileri var. İki hafta gibi kısa bir sürede, Büyük Buluşma'nın örgütlenmesinde payı olan, Aile Buluşması Platformu Sekreteri Özge Yaren Enç ve Basın Danışmanı Rabia Nur Ağar’la buluştuk. Önceki günkü çalışmaları geç saatlerde bitmişti, ancak 23.00 sularında konuşabildik. Dur durak bilmeden, adım adım yürüttükleri çalışmayı anlatırken iki kraliçe arı gibiydiler…

Aslen sosyolog olan Özge Yaren Enç, saha çalışmasının başındaki isim. İki haftadır Karşıyaka, Narlıdere, Buca, Konak, Bornova, Karabağlar, Dikili, Aliağa, Urla ve Seferihisar’da yürütülen çalışmada, mahalle mahalle, sokak sokak miting duyurusu yapmışlar. Masa açıp, gelen geçen vatandaşlara bildiri uzatmakla yetinmemişler. Ekipler, ellerinde broşürlerle parklarda, okul çıkışlarında, pazar yerlerinde öncelikle kadınlarla konuşmaya öncelik vermişler.

'DEMEK SADECE BİZİM DERDİMİZ DEĞİLMİŞ'

• İnsanlar bildiri dağıtanlardan sıkılmamış mı?

LGBT propagandasının toplumda nasıl karşılandığını gördük. Çocukları, torunları için kaygılılar. 'Başka işiniz, gücünüz yok mu' diyen olmadı. Tersine, okullardaki, televizyonlardaki, internetteki kirli propagandanın etkisine maruz kalmışlar. Hayatımda yaptığım en rahat çalışma buydu. Çocuğu için “Bunun huyu suyu iyice tuhaflaştı.” diyenlere denk geldik. Bir dede, torunu 6 yaşında, “Normalde bu çocuğun huyunda suyunda agresif bir tavır yoktu. İzleye izleye saldırganlaştı. Garip ilişkiler var! Kız çocuğu bu, ama ya bir erkek gibi davranırsa?” diye yakındı mesela… Başka bir kadın “Sizin elinizden öpüyorum. Sizin gibi modern genç kızların bu bela için harekete geçmesi müthiş. Biz dile getiremiyorduk. Bizi ayrımcılık yapmakla suçluyorlardı. Demek sadece bizim derdimiz değilmiş” diye bize duacı oldu.

'ÇOCUĞUMU RAHAT BIRAKSINLAR'

• 'Demokrasi budur, ne istiyorsunuz' diye çıkışan olmadı mı?

“Bizim bireylerle hiç sorunumuz yok” diye söze girdik. “Bireysel olarak herkes istediğini yapar” diyorlar. O noktada hiçbir çatışma yaşamadık. Türk toplumunun sağduyusuna da dikkat çektiler. “Avrupa'da bu insanlar toplumsal baskı görüyorlar. Bizim umrumuzda değil, ama benim çoluk çocuğumu yoldan çıkarmasın” diyorlar. Medyada da ciddi anlamda bu propaganda göze sokuluyor, çok yaygın. Görüştüğümüz bir siyasetçi, “Netflix'te falan olurdu da, Show TV, Kanal D falan, bunlar da katıldı alttan alta propagandaya, normalleştirmeye.” dedi.

'AİLEYİ ANA BABAYI KUCAKLIYORUZ'

Basın Danışmanı Rabia Nur Ağar, basın ilişkilerini ve sosyal medya duyurularını yönetmiş. “Yüzlerini görmeden oturarak binlerce kişiye ulaştık. Amacımız takipçi sayısı değil, sesimizi duyurmaktı.” diyor. Sonuçlardan, geri dönüşlerden oldukça memnunlar: “Tanımadığımız insanlar bizim duyuruları paylaşmış. Bazen genç bir liseli, bazen yaşlı bir anneanne. El emeği nakışlar satan bir kadın, bizim duyuruyu hikayesine atıyor. Aileyi, çocukları, kadınları, babaları kucaklayan bir çalışma yürüttük...”

'GELMEYEN DE GELEN DE YAZACAK

• Basın ayağı nasıl ilerledi? Tepkiler var mı? 

Köşe yazarlarına birebir ulaşmaya çalıştık. Mesela, Hilal Kaplan Hanıma paylaşımımızın linkini attım. Destek istedim, yarım saat içinde beğendi ve çevresine ulaştık. Salih Tuna keza aynısını yaptı. Mustafa Beşer (Star) aynı şekilde… Ardından Yeni Şafak’tan Ersin Çelik gibi isimler de duyurularımıza destek oldu. Aydınlık Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İlker Yücel, desteklerini hiç esirgemedi. Ulusal Kanal ve Aydınlık hep yanımızda oldu. Bu süreçte desteğini hissettiğimiz mecralara, Anadolu Ajansı Bölge Müdürü'ne minnettarız. Yerel gazetelerden ilgi görüyoruz, katılım bekliyoruz. Bazı mecralara ise hiç ulaşamadık bile. Basın açıklaması yaptık, herkesi aradık, davet ettik. Bazıları davetimize icabet etmedi. Azınlıktalar ve şundan çok eminim ki, buluşma günü kuracağımız basın masasına kimse sığamayacak. Gelmeyen de gelen de yazacak. Çok büyük bir kitleye hitap ediyoruz. Sosyal medya desteğine bakınca genci yaşlısıyla çok teşekkür ve destek mesajı alıyoruz.

• Destek veren kurum sayısı da çok yüksek. Oralardan ne kadar katılım bekliyorsunuz?

Birçok hemşehri derneği ve STK ziyaretinde bulundum, “Evimizin içine girdiler. Çok sert propaganda yapıyorlar” dediğimizde aynı dertten muzdarip olduklarını gördük. İzmir Şehit Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Muhtarlar Federasyonu, Alevi dernekleri, Karadeniz dernekleri, Mardinliler, Konyalılar, Urfalılar… 81 ilin derneği bizimle olacak. Ayrıca Göçmen dernekleri var. Çok büyük ve ciddi destek gördük. Sendikalardan da katılım olacak. Türkiye KamuSen, Hakİş, MemurSen gelecek.

'İBB RANDEVU BİLE VERMEDİ'

• İzmir Büyükşehir Belediyesi (İBB)? Ziyaret ettiniz mi?

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden randevu alamadık… “Siz bize eposta gönderin” dediler. LGBT meselesine küçücük çocuğu alet eden bir belediyeden söz ediyoruz. Küçücük bir çocuk resmi var. Yap boz oyununda, cinsel organının olduğu parça eksik! Bunu yapan belediye başkanına rağmen bu buluşmayı yapacağız! İzmirliler de diken üstünde. Aile kavramına sahip çıkıyorlar. Herkes bunun farkına varsın! Meydanda olacaklar.

Özge Yaren Enç sahadan bir gözlem ekliyor: “Tunç Soyer’in LGBT’lilerle birlikte yürüyeceğim, sözünü hatırlatıyorlar ve hiç memnun değiller…”