Doğrudan aile yapısını hedef alan LGBT sapkınlığı geçen gün pompalanmaya devam ediyor. Ankara Barosu'ndaki 'Güncel Gelişmeler Işığında Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Mücadelesi ve LGBTİ+'ler' başlıklı etkinliğin ardından bir skandal da İzmir Barosu'ndan geldi. Sözde onur haftası kapsamında bir hafta boyunca LGBT etkinlikleri düzenlenecek. İzmir Barosu'nun sapkınlığa açık desteği sosyal medyada büyük tepki topladı.

Sosyal medya ve dijital platformlarda tehlikeli boyutlara ulaşan, doğrudan aile yapısını hedef alan LGBT sapkınlığı dalga dalga büyümeye devam ediyor. Sanatçılardan belediyelere kadar LGBT'ye verilen desteğe barolar da katılmaya başladı. Ankara Barosu'ndaki 'Güncel Gelişmeler Işığında Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Mücadelesi ve LGBTİ+'ler' başlıklı etkinliğin ardından bir skandal da İzmir Barosu'ndan geldi. Sözde onur haftası kapsamında 1 hafta boyunca LGBT etkinlikleri düzenleyecek. İzmir Barosu'nun sapkınlığa açık desteği sosyal medyada büyük tepki topladı.

Baro önünde bir araya gelen "İzmir Barosu LGBT propagandasına alet olamaz" yazılı pankart açan gruba, Cumhuriyet Kadınlar Derneği, İzmir Büyük Aile Platformu ve Türkiye Gençlik Birliği de destek verdi.

Vatan Partisi Konak İlçe Başkanı Bülent Karagöz, yaptığı konuşmada, yarın başlayacak ve 25 Haziran'a kadar sürecek etkinliklerin amacının LGBTİ propagandası olduğunu, Türk devletinin ve milletinin hedef alındığını savundu.

İnsanın, insan olmaktan kaynaklanan haklarının Anayasa ve kanunlarla güvence altında olduğunu vurgulayan Karagöz, şunları kaydetti:

"İnsan hakları, emperyalizme, bölücülüğe ve gericiliğe karşı, Atatürk devrimleri temelinde yapılacak mücadelenin konusudur. Kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olan İzmir Barosunu yöneten, sözde çağdaş zihniyete sesleniyoruz: İzmir Barosu'nu, ABD planlarına hizmet etmek için kullanamazsınız. LGBT propagandası yapamazsınız' Gayrimeşru eylemlerinize derhal son verin."

Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Büyük Aile Platformu Başkanı Nuriye Kadan, LGBTİ propagandasına karşı yasa çıkarılmasını istedi.

İzmir Barosunun etkinliğinin iptalini de talep eden Kadan, "Baroların görevi, kim tarafından belirlendiğini ve kaç tane olduğunu bilmediğimiz toplumsal cinsiyet kimliklerini yaymak değil, LGBT propaganda ve örgütlenmesini engelleyen yasa tasarısı için uğraşmaktır. Çocuk haklarını, kadın haklarını, aileyi korumaktır. LGBT dayatmasına karşı aileyi, çocuklarımızı, toplumumuzu, milli devletimizi savunmak nefret suçu değildir. Bu saldırıya sessiz kalmak, alet olmak suçtur." ifadelerini kullandı.

Türkiye Gençlik Birliği İzmir İl Başkanı Betül Kaya ise Türk gençliğinin yozlaştırılmak istendiğini ileri sürerek, "İzmir Barosu, aklını başına devşirmelidir. Bir avuç fonlu LGBT’cinin avukatların meslek örgütüne böyle bir leke sürmesi kabul edilemez." dedi. (AA)