Akşam gazetesi Yazarı Turgay Güler 'Siyaset Kaşarı' başlıklı yazısında şu ifadelere yer verdi:

Pervin Buldan ile Meral Akşener ismini yan yana aynı cümlede kurdu. Hem de taammüden. Yani bile isteye ve dahi önceden düşünüp tasarlayarak, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü bahane ederek. Oysa kutlanmayı en çok hak eden kadınlar şehit analarıydı, Diyarbakır anneleriydi.  

PKK terör örgütüne yardım yataklıktan görevden alınan Diyarbakır Belediye Başkanı'na koşup destek veren, az ileride aylardır nöbet tutan Diyarbakır annelerini ziyaret etmeyen İmamoğlu'dan başka bir tavır beklemek de nafile olurdu zaten.

Hal böyle olunca İYİ Partililer nasırına basılmışçasına zıpladı.

En ağır tepki İYİ Parti kurucularından Cevat Saraç'tan geldi; Ekrem İmamoğlu'na 'Siyaset Kaşarı' dedi.

Siyaset Kaşarı!

Böylece İmamoğlu'nu Türk siyasetinde Siyaset Kaşarı yakıştırmasıyla kavramsallaştırmış oldu.

Yavuz Ağıralioğlu ise Saraç'ın İmamoğlu'na 'Siyaset Kaşarı' dediği tweetini beğendi. Bir başka ifadeyle altına imza attı.

Kendi attığı twveette ise "Anneleri yıllardır evlatsız bırakan bir cinayet şebekesine mesafesizliğini milli hassasiyet ve haysiyet itirazımız olarak ifade ettiğimiz HDP ve siyasilerinin isimlerinin, şehit annelerine borcunu vatan borcu bilen Meral Akşener ismi ile birlikte zikredilmesini doğru bulmuyorum." dedi.

Tüm bunlar yaşanırken gözlerin çevrildiği Meral Akşener'den gelen tepki ise herkesi şaşırttı.

Akşener 'saygı duyuyorum' dedi. Sanırım bu tavra en çok Yavuz Ağıralioğlu şaşırmıştır. Demem o ki Meral Akşener'den 'milli hassasiyet ve haysiyet itirazı' gelmedi!

Yavuz Ağıralioğlu ne hissetmiştir acaba?

Bu kez İmamoğlu cephesinden İBB Sözcüsü Murat Ongun üzerinden yapılan bir paylaşımda 'Barıştıracağım bu milleti' mesajı sürüldü piyasaya!

Mesaj İYİ Parti'ye, özelde de Akşener'eydi. 'Buldan ile Akşener'i barıştıracağım' diyordu İmamoğlu.

İyi de Selahattin Demirtaş ile kahvaltıya hazırlanan Akşener Buldan ile niye küs olsun?

Peki tüm bu olup bitenler ne anlama geliyor? Ben size anladığımı ifade etmeye çalışayım.

İYİ Parti içerisinde PKK'nın siyasi uzantısı HDP'yle ittifaka yanaşmayan isimler için tasfiye yolu gözüktü. Bu tasfiye, söz konusu isimlerin kendiliğinden istifasıyla sağlanacak. Böylece Meral Akşener de İmamoğlu'nun 'barışalım' formülüne sarılıp HDP ile ittifakı resmileştirecek!

Günün sonunda İYİ Parti, bünyesindeki milliyetçileri kusmuş olacak!

Ve son bir not.

İmamoğlu'nun bu çıkışı HDP'yi de Kandil'i de ziyadesiyle memnun etti. İyice köşeye sıkışan Kandil, siyasi sözcüsü HDP'nin Millet İttifakı eliyle meşrulaştırılmasından son derece mutlu. Zira Millet İttifakı'na çok güveniyor.

Gelelim asıl meseleye.

Tamam! Kandil memnun, HDP memnun!

Peki ya millet?

'Elim kırılsaydı da' diyenlerin sayısı artıyor.

Demek ki neymiş? Belediye seçimlerinin beka meselesiyle çok alakası varmış!

Az daha unutuyordum. İmamoğlu kendisine yönelik 'Siyaset Kaşarı' nitelendirmesi için mahkemeye gidecek mi?

Bence gitmeli!

Yoksa ağızlara sakız olur bu ifade!