ÖZLEM KONUR USTA

İyi hal indirimi kamuoyunda daha çok “kravat indirimi” olarak algılanıyor. Kamuoyu, düzgün giyimli, iyi konuşan suçluların cezalarının iyi hal indirimi kapsamında azaltıldığına inanıyor. Avukatlar ise kamuoyundaki algının aksine iyi hal indiriminin gerçek pişmanlıktan yola çıkarak uygulandığını ifade ediyor. Failin gerçek anlamda pişmanlığının ve suçu bir daha işlemeyeceğine ilişkin kanaatin oluşabilmesinin yolu ise ayrıntılı psikososyal rapor hazırlanması ve kararın bu rapora dayanarak alınmasından geçiyor.

ADALET BAKANI BOZDAĞ: YENİ ADIM ATILMALI

Anadolu Ajansı geçen hafta Adalet Bakanı Bozdağ’ın, iyi hal indiriminde değişiklik yapılmasına ilişkin talimat verdiğini bildirdi. Bakan Bozdağ, Aile İçi ve Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Toplantısı'nda, "Kravata göre, boyun bükmeye göre indirimler üzerinde durup bu konuda da yeni adım atmak gerektiğine inanıyorum. İyi hal indirimi, kravattan, elbiseden, bıyıktan, saçtan, sakaldan değil, suçun failinin gerçek pişmanlığı üzerinden uygulanan bir ceza indirim nedenidir. Eğer yasa gerektiriyorsa yasayı değiştirerek, eğitim gerekiyorsa eğitim yaparak bu konunun önüne geçme konusunda kararlı olduğumu ifade etmek isterim" ifadelerini kullanmıştı.

Vatan Partisi Öncü Kadın İstanbul İl Yönetici Av. Gül Öykü Yılmaz ve Cumhuriyet Kadınları Derneği Seyhan Şube Başkanı Av. Nesrin Kılıçay iyi hal indiriminin bir suç tipi için ya da tamamen kaldırılmasının cezada adaleti engelleyeceğini ifade etti.

İNDİRİMİN KOŞULLARI

33 yıllık avukat Nesrin Kılıçay, mahkemelerde hakimlerin iyi hal indirimini hangi koşullarda verdiğini anlattı: “Hakimler, iyi hal indirimi uygularken failin geçmişine, sabıka kaydına, yargılama sırasındaki hal ve tavrına bakıyor. Suçu kabul etmiş mi, suçtan sonra kaçmış mı, pişman olduğunu söylemiş mi … Bunların dışında uygulamada başka bir gerekçe görmedim.”

İyi hal indiriminin kaldırılmasının doğru olmayacağını ifade eden Kılıçay, önerilerini sıraladı: “Kanunun genelliği diye bir ilke vardır. İyi hal indirimi yalnızca kadına yönelik şiddetle ilgili suçlarda gündeme geliyor gibi bir algı var. Öyle değil, bütün suçlar için geçerli. Bir cezanın alt sınırı ya da üst sınırı vardır. Hakimin takdir hakkı sınırsız değildir. Gerekçeli kararda hakim, bu indirimin neden verildiğini de açıklamalı. Bu tartışmaların bir nedeni de kararlarda bu gerekçelerin eksik kalması. Meslek içi eğitimler ve sanıklara psikososyal rapor verilerek karar verilmesi doğru olur. Bu raporda faillerin pişmanlığı, daha sonra suç işleyip işlemeyeceğine ilişkin kanaat olur. Toplum vicdanını tatmin etmesi için de bu raporların ayrıntılı olması ve her bir dosya için özel olarak karar verilmesi gerekir.”

SUÇUN TEKRARI ÖNLENEBİLİR

Av. Gül Öykü Yılmaz da iyi hal indirimi ile ilgili düzenleme yaparken adalet dengesine zarar verilmemesi gerektiğini söyledi. Av. Yılmaz, “Bir suç özelinde iyi hal indirimini kaldırmak doğru olmayabilir, ciddi bir pişmanlık olabilir, belirli koşullar oluşmuş ve suçu işlemiş olabilir. Psikolog raporu ile failin suça eğilimi, pişmanlığı değerlendirilebilir. Psikososyal destek programını kabul edip etmemesi bu konuda bir ölçü olabilir” dedi.   

Yargılama sırasında failin olumlu bir gelişme gösterip göstermediğini anlamak için uzman görüşüne ihtiyaç olduğuna dikkat çeken Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti: “Şiddet eğilimi devam ediyor olabilir. Failin tedaviyi kabul edip iyileşmesi gibi bir seçenek varken yasa bu yola yönlendirmediği için eksik kalıyoruz. Yargılanıp salınıyor, sonrasında olumlu bir gelişme oldu mu bunun sorgulaması yapılmıyor. Psikososyal destek kadına şiddet bağlamında şiddetin tekrar etmemesi için gerekli. Cinayette de doğrudan iyi hal indirimi kaldırılsın gibi bir genelleme yapmak doğru olmaz. Ancak daha seçici şekilde uygulanmalı.”

Aydınlık