İYİ Parti’de sular durulmuyor. Altılı Masa’daki kriz ve HDP'yle yan yana gelmenin faturası ağırlaşıyor. Ankara, İstanbul, Antalya, Sivas ve Nevşehir başta olmak üzere pek çok yerde ayrılıklar yaşanıyor. Aydınlık'ın ulaştığı İYİ Partili kaynaklar, erimenin görünenin üzerinde olduğunu söyledi.

AYDINLIK / ANKARA

İYİ Parti’de sular durulmuyor. Altılı Masa’daki kriz sürecinde başlayan istifa dalgası devam ediyor. Partinin önde gelen milletvekillerinden Yavuz Ağıralioğlu’nun istifasının ardından Ankara, İstanbul, Antalya, Sivas ve Nevşehir başta olmak üzere pek çok yerde ayrılıklar yaşanıyor. Genel Başkan Meral Akşener’in, İYİ Parti’nin de dahil olduğu Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Halkların Demokratik Partisi (HDP) temaslarına “Onun görüşmesi bizi ilgilendirmiyor” yaklaşımı ve HDP’nin bölücü taleplerine sessiz kalması temeli sarsıyor.

Geçmiş yıllarda da Yörük Ali Paşa lakaplı Em. Tuğgeneral Ali Aydın, Em. Deniz Kurmay Albay Ali Türkşen, Em. Albay Erdal Sarızeybek, Em. Emniyet Müdürü Fatih Eryılmaz ve Siyaset Bilimci Prof. Dr. Özcan Yeniçeri gibi ünlü isimler partinin PKK ve FETÖ politikalarını yetersiz bularak ayrılmışlardı.

ÖNEMLİ VE KİTLESEL KOPUŞLAR

Altılı Masa’daki gerilim günlerinde 20 binin üzerinde istifa yaşandığı öne sürülmüştü.

Son iki haftada Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Meclis Üyesi Vehbi Yaşar, Antalya kurucularından Emel Özden ile başını çektiği kalabalık bir grup, Nevşehir İl Başkanı Alihan Kuzeyli, Nevşehir Belediye Meclis Üyesi Yaşar Usalan, Nevşehir Kurucularından ve Milletvekili Aday Adayı Musa Ertaş, Nevşehir Ürgüp eski İlçe Başkanı Yakut Karagöz, Sivas Hafik İlçe Başkanı Şahin Bağlama ve İstanbul Beykoz Kurucular Kurulu üyesi Saffet Duman ile başını çektiği 30 kişilik bir grup İYİ Parti’den istifa etti.

‘MİLLİYETÇİ ÇEKİRDEK EL ÇEKİYOR’

Yeni istifaların birinci dalgadan farklı olduğu kaydediliyor. Masadan kalkma evresindeki kopuşların Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve merkez sağ tandanslı üye kayıpları olduğu söyleniyor. Şimdi ise uzun süredir rahatsız olan milliyetçi çevrelerin dağılmaya başladığı iddia ediliyor. Aydınlık’ın ulaştığı parti içinden üst düzey yöneticilik yapmış isimler yeni durumu “Partinin cefasını çeken; il, ilçe ve mahalle teşkilatlarını taşıyan milliyetçi çekirdek el çekmeye başladı” sözleriyle anlatıyor. Ayrılıkların kamuoyuna parti içi çekişmeler gibi yansıtıldığını aktaran İYİ Partililer, meselenin siyasi olduğunu özellikle aktarıyorlar.

‘TAMAMEN HDP’YE GÖZ KAPAMAKTAN’

İYİ Partili yöneticiler şunları vurguluyorlar: “Masadan kalkma tavrındaki istifalar sayıca fazla olsa da önemli değildi. Çünkü CHP ve merkez sağ tandanslı üyelerin istifalarıydı. Ama bu yeni dalga çok tehlikeli. Partiyi sırtlayan nitelikli bir kesimi ifade ediyor. Bu nitelikli kopuşta kamuoyuna yansıyandan daha çok yansımayan var. Erime görünenin çok üzerinde. Resmen istifa etmiyor, duyurmuyor ama fiilen iş bırakıyor. Sessiz istifa dedikleri. Partinin cefasını çeken; il, ilçe ve mahalle teşkilatlarını maddi ve manevi taşıyan milliyetçi çekirdek el çekmeye başladı. Tamamen siyasi. Tamamen HDP’ye göz kapamaktan. ‘Nasıl olur bizim Cumhurbaşkanı Adayımız HDP’yle pazarlık yapar da biz de susarız’ deniliyor. Eski AK Partililerin milletvekili listelerinde öne koyulması falan bunlar ikinci plandaki nedenler.”

‘KILIÇDAROĞLU İÇİN ÇALIŞILMAZ’

İYİ Partili kaynaklar “Özellikle Orta Anadolu’da tepki büyük. Kılıçdaroğlu için İYİ Parti’nin sahada etkin bir çalışma yapacağını düşünmüyoruz” diye de ekliyorlar.

Antalya kurucularından Emel Özden, “Kılıçdaroğlu'na oy vermeyeceğim. Hayat felsefesi olarak da oy vermeyeceğim kişiye oy isteyemeyeceğim için İYİ Parti'den istifa ettim.” ifadelerini kullandı. ABB Meclis Üyesi Vehbi Yaşar şu cümleleri kurdu: “Önce İngilizler'den para almayacağız diyorlar sonra yine büyük faizlerle İngiliz lobilerinden para toplamaya gidiyorlar. Bu ülke PKK, HDP, PYD'den çok çekti. Bu örgütleri legal hale getirme çabası içindeler. FETÖ de dahil olmak üzere bunların itibarlarını iade edeceğiz diyorlar. Bunların içinde hala başka art niyetleri var. Kime, nasıl hizmet edecekleri belli değil.” Yavuz Ağıralioğlu da “Terörün gölgesinin düştüğü yerde olamayız” demişti.