Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı'na göre Türkiye, İstanbul Sözleşmesi'nden ayrıldı. Kararın ardından sosyal medyada başını CHP'nin çektiği isimler sanki kadınların kanunen kazandığı haklar ortaya kalkmış gibi algı operasyonuna girişti. Konuyu köşesine taşıyan Sabah gazetesi yazarı Hilal kaplan yazısında, "Türkiye, sözleşmeye imza attığı 2011 yılından önce orman kanunlarıyla yönetilmiyordu. İstanbul Sözleşmesi'nden imzayı çekmemiz, Türk Ceza Kanunu'nu iptal etmiyor." ifadelerine yer verdi.



Çok zeki bir şarkıcı hanım şöyle yazmış: "Haydi herkes dövüş sporlarına yazılsın! Ortaçağa dönüyoruz. Orman kanunları geçerli."


İMZAYI ÇEKMEMİZ, TÜRK CEZA KANUNU'NU İPTAL ETMİYOR
Şimdi gerizekalıya anlatır gibi anlatayım: Türkiye, sözleşmeye imza attığı 2011 yılından önce orman kanunlarıyla yönetilmiyordu. İstanbul Sözleşmesi'nden imzayı çekmemiz, Türk Ceza Kanunu'nu iptal etmiyor.


Hatta imzaladığımızdan bu yana iki katına çıkan kadın cinayetlerinin azalmasına bile vesile olabilir. Ayrıca sözleşmede imzası bulunan Belçika veya Avusturya gibi ülkelerdeki kadın cinayetleri oranı da Türkiye'den de fazla. Gerçi hangi veriyi paylaşırsak paylaşalım, sizin Avrupa sevici müstemleke zihniyetiniz değişmez.