Terör devleti İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında 39. güne girildi. Katil Netanyahu'nun ordusu, günlerdir hastaneleri kuşatma altına alınırken onlarca sivil ve bebekler hayatını kaybetti ve bir o kadar da masum Filistinli yaralandı. Günlerdir hastaneleri kuşatma altına alan İsrail, şimdiye kadar 11 bini aşkın insanı katlederken Şifa Hastanesi tükenme noktasına geldi.

7 BEBEK HAYATINI KAYBETTİ

Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki 23 hastanelerin tamamı, hizmet veremez durumda. Gazze Şeridi'nin en büyük tıbbi kompleksi El Şifa Hastanesi’nde yakıt yokluğundan dolayı hafta sonundan bu yana 27 yetişkin yoğun bakım hastası ve 7 prematüre bebek yaşamını yitirdi.

BEBEKLER FOLYOYA SARILDI

Hastane yetkilileri, küvözlerin elektriği olmadığını ve kritik malzemelerin tükendiğini doğruladı. Sağlık personeli, durumu kritik olan prematüre bebekleri hayatta kalabilmeleri umuduyla sıcak tutması için folyoya sardı, etraflarına sıcak su dolu termofor yerleştirdi. Gazze’deki Sağlık Bakanlığı, Gazze’nin en büyük hastanesi olan Şifa’da 600 650 arasında yatan hasta, 200 ila 500 arasında sağlık çalışanı ve 1.500 yerinden edilmiş Filistinli dahil en az 2 bin 300 kişinin bulunduğunu belirtti.

''CESETLER BİRİKTİ''

Gazze Şeridi'ndeki Filistin Sağlık Bakan Yardımcısı Yusuf Ebu erRiş, "İsrail güçleri yüzlerce cesedin yığıldığı Şifa Hastanesi'nin avlularını hedef alıyor, buradaki durum bir salgının ve gerçek bir felaketin habercisi. Gazze Şeridi'nin en büyük hastanesi Şifa Tıp Kompleksi'nde durum çok tehlikeli, insanlar yaralı olmalarına rağmen hastaneyi terk etmeye zorlanıyor, biz, hastalarımız hastaneden tahliye edilirken güvenliklerinin sağlanması gerektiğini defalarca talep ettik." dedi.

''YAŞAMAK ÖLMEKTEN DAHA ZOR''

Filistinli Cevdet Medhun, hastanede yaşadıkları zorlukları şu sözlerle anlattı; "Korku ve dehşet içinde önce ElVahde Caddesi'ne oradan ElYermuk Caddesi'ne geçtim. 'Güvenli koridor'da İsrail tankları tarafından üzerimize 3 kez ateş açıldı. Yaralananlar oldu. Yaşamak için gerekli en ufak bir şey bile yok. Elektrik yok, su yok, hayat yok. Un ve hurma yiyorduk. Hastanede yaşamak ölmekten bile zor."