Bir yanda misilleme tehdidinin yarattığı gerginlik diğer yanda tekrar başlamak üzere olan ateşkes görüşmeleri. Saldırının zamanlaması hassas bir dengede. İsrailliler perşembeye kadar çok cepheli bir yanıt bekliyor. ABD güdümlü füze denizaltısı USS Georgia'yı da bölgeye gönderdi

İsrail ve ABDİran ne zaman saldıracak lotosu oynamaya devam ediyor. Nitekim Haaretz gazetesine göre güvenlik yetkilileri olası bir misillemeye karşı teyakkuz halinde. İsrailliler, Tahran ve Hizbullah'ın tepkisinin perşembe günü yapılması planlanan ateşkes müzakerelerinden önce geleceğini tahmin ediyor. Tarih anlamında benzer öngörülerde bulunan Kanal 13 şu ek bilgiyi verdi: “İran ve Hizbullah aynı anda veya art arda ortak bir saldırı düzenleyebilir.”

Kulis haberleriyle ünlü Axios sitesi de İsrail basınında çıkan haberleri birkaç saat içinde doğruladı. İsrail Savunma Bakanı Yoav Galant ile ABD'li mevkidaşı Lloyd Austin arasında geçen telefon konuşmasından bir kesit yayınladı: Galant'a göre İran'ın şu anda yapmakta olduğu askeri faaliyetler, İsrail'e geniş çaplı bir saldırıya hazırlandığını gösteriyor.

Galant'ın hazırlıklar sözüyle tam olarak hangi somut veriyi temel aldığı bilinmiyor ancak İran Devrim Muhafızları pazar günü ülkenin batı bölgelerinde bir askeri tatbikata başladı. Salı gününe kadar sürecek askeri faaliyetin "savaşa hazırlık ve teyakkuz halini arttırmak" amacıyla düzenlendiği bildirildi.

NADİR BİR DENİZALTI DUYURUSU

Pentagon Sözcüsü Tümgeneral Pat Ryder, Galant ile Austin arasında geçen görüşmeyi doğruladı. ABD Savunma Bakanı'nın tehdidin yaklaşması nedeniyle USS Georgia güdümlü füze denizaltısının Orta Doğu'ya konuşlandırılmasını emrettiğini belirtti. Uzmanlar, bir denizaltının hareketlerini duyurmanın ABD için son derece nadir olduğunu söylüyor.

Pentagon'a göre USS Abraham Lincoln saldırı grubunun bölgeye konuşlandırılması da hızlandırıldı. Uçak gemisinde F35 ve F/A18 savaş uçakları bulunuyor. Birkaç gün önce ABD'nin İsrail'e bile satmadığı F22 Raptor'lar da Batı Asya'ya gönderildi. Patriot gibi ek kara tabanlı hava savunma sistemler ise çoktan bölgeye konuşlandırıldı. Dünkü haberimizde İran ve Hizbullah'ın saldırısına karşı ayrıca şu üç ülkenin görevlendirildiğini belirtmiştik: Ürdün, Güney Kıbrıs ve Yunanistan.

HABERSİZ VE KOORDİNELİ

İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri misillemeye ilişkin "Direniş gruplarıyla birlikte İsrail'e verilecek karşılık üzerine çalışıyoruz. Her şey hazır ve zamanı geldiğinde uygun karşılığı vereceğiz." ifadelerini kullandı. İranlı yetkililerden gelen açıklamalar ve yine İranlı uzmanların görüşleri, İsrail'e verilecek yanıtta Tahran'ın Lübnan, Yemen ve Irak'ta bulunan direniş gruplarıyla koordineli bir şekilde hareket edebileceği yönünde. Ayrıca bu operasyonun 13 Nisan'daki Gerçek Vaat harekatından farklı olarak önceden haber vermeden düzenlenmesi fikri üzerinde duruluyor.

BATI VE ÇİN'İN FARKI

İsrail'i durdurmak için hiçbir şey yapmayan Batılı devletler, İran'ı saldırıdan vazgeçirmek için tüm güçleriyle çabalıyor. İngiltere, Fransa ve Almanya, İran'ı misillemede bulunması halinde bölgedeki gerilimin "sorumluluğunu üstleneceği" savundu. Ortak açıklamada ayrıca saldırının önümüzdeki günlerde yeniden başlaması beklenen ateşkes müzakerelerini tehlikeye atacağı iddia edildi.

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ise Batılı devletlere aynı fikirde değil. Wang, İran Dışişleri Bakan Vekili Ali Bagheri Kani ile yaptığı telefon görüşmesinde Pekin'in, İsrail'e sert cezalar verme vaadinde bulunan Tahran'ı desteklediğini söyledi. Çinli diplomata göre Heniyye'nin şehit edilmesi “İran'ın egemenliğini ihlal etmekle” kalmıyor ayrıca “bölgesel istikrarı da tehdit ediyor.” Tahran'ın "egemenliğini, güvenliğini ve ulusal onurunu" savunduğunu ifade eden Çin Dışişleri Bakanı, ateşkes görüşmelerini “doğrudan baltalayan” meselenin de Heniyye suikastı olduğunu vurguladı.

TERS DİPLOMASİ

Ali Bakıri Kani ise Batılıların ikna etme çabalarına ters diplomasiyle cevap veriyor. Üçüncü ülkelere saldırının gerekliliğini anlatıyor. Tahran'ın İsrail'e “bedel ödetmeye kararlı olduğunu” hatırlatıyor. Kani pazar günü HAMAS lideri Yahya Sinvar'ın yardımcısı Halil elHayya'nın yanı sıra Belçika, Hollanda ve Endonezya'dan bir dizi yetkiliyle ayrı ayrı temaslarda bulundu. İranlı diplomat görüşmelerde şu vurguları yaptı:

İran'ın tepkisi meşrudur ve Siyonist varlığı saldırılarından pişman edecektir.
Misilleme uluslararası kanunlar, kararlar ve Birleşmiş Milletler (BM) Tüzüğüne uygun olacak.
Siyonist varlığın tek bir suçu başka bir tarafça işlenmiş olsaydı, Batı derhal insan hakları bayrağını kaldıracaktı.

Bazı Avrupa ülkeleri Siyonist varlığın uluslararası kararları ihlal etmesine sessiz. BM Güvenlik Konseyi'nde Siyonist varlığa karşı kararların kabul edilmesi engelleniyor.

Siyonist rejim işlemeyi sürdürdüğü suçlarla Batı Asya'nın istikrar ve güvenliğini tehdit ediyor.
İran, İsrail'in Şam Büyükelçiliğine yaptığı saldırıya 12 gün sonra cevap vermişti. Heniyye suikastının üzerinden 14 gün geçti.

Tahran ve Hizbullah, sert açıklamalarla gerilimi yüksek tutuyor, psikolojik harbin nadide örneklerini sunuyor. Tel Aviv ise bir türlü başlamayan misillemenin yarattığı gerilimle boğuşuyor hatta geçen hafta İran'ın cevabını beklemeden önleyici bir karşı saldırıda bulunma fikri dahi gündeme gelmişti. Tahran cevabını verirken geniş çaplı bir savaşa sebebiyet vermek istemediğini vurgularken, gerekirse buna da hazır olduğu mesajını veriyor.

İRAN DONANMASINA YENİ OYUNCAKLAR

Basra Körfezi'nde bulunan Devrim Muhafızları Donanması, iki binin üzerinde seyir füzesi ve İHA'yı gelişmiş radar sistemleriyle birlikte teslim aldı. Devrim Muhafızları Genel Komutanı Tümgeneral Hüseyin Selami, donanmaya verilen askeri teçhizatlar arasında daha önce kamuoyuyla paylaşılmayan kısa ve orta menzilli füzelerin olduğunu ve bunların bir savaş gemisini batırabilecek güçte olduğunu söyledi.