Irak işgaline katılmış eski bir Amerikan askerinin yaşadıklarını anlattığı bir video ortaya çıktı. ABD'li eski asker, savaş uçaklarının sivillerin üzerine nasıl bomba yağdırdığını, verdiği emirle bir aileyi nasıl yok ettiğini itiraf etti. 'İnsanlar, başlarına ne gelirse gelsin Allah’tan geldiğine inanıyor' diyen Amerikalı eski asker, 'Ama bu Allah’ın takdiri değil, bu benim kahrolası emrimdi. O eve roket atılması emrini vermiş ve ailesini öldürmüştüm' dedi.
İşte Amerikalı eski askerin anlattıkları:

‘YAPTIKLARIMIZ İNSANİ OLARAK YANLIŞTI’

“2004 ve 2005 yılları arasında Irak’taydım. Oradaki ilk bir kaç ayda bazı şeylerin doğru olmadığını fark ettim. Komuta yapısı ve aldığımız görevler mantıksızdı. Mücahitleri arıyorduk. Ancak kimin doğru kişiler olduğuna dair hiçbir fikrimiz yoktu. Yanlış kapıları tekmeliyor, çocuklara travma yaşatıyorduk. Helikopterler geceleri tepelerinde uçuyordu. Ben kadın ve çocukları sakinleştirmeye çalışıyordum. Ama erkekler evlerinden sürüklenip ailelerinin önünde küçük düşürülüyordu. Orada tüm yaptıklarımızın insani olarak yanlış olduğundan ikna olmuştum.

‘SAVAŞ UÇAKLARI SİVİLLERİN ÜZERİNE BOMBALAR ATIYORDU’

Felluca’yı kuşatma operasyonu başlatmıştık. Daha sonra şehir içine girdik. Gece 2 civarıydı ve karşıdan ateş edilmeye başlandı. Şehri öyle ateşe verdik ki inanamazsınız. Yerleşim alanlarına topçu atışları yapılıyor. Savaş uçakları sivillerin üzerine jdam bombaları atıyordu.

Önümüzde 4 katlı bir bina vardı. Bu binadan bize ateş ediliyordu. Bu binaya hava saldırısı düzenledik. Bir kaç bombadan sonra bina yerle bir oldu. O esnada, bu binada kaç sivil olabileceğini düşünmüştüm.

Tıpkı her çatışmada olduğu gibi bu binada da siviller vardı ve dışarı çıkamıyorlardı. Çünkü çıktıklarında öldürüleceklerinden korkuyorlardı. Ama çıktıklarında hakikaten öldürülüyorlardı.

‘AİLESİ VURULAN KADIN ‘NEDEN?’ DİYE HAYKIRIYORDU, ÇILDIRMAK ÜZEREYDİM’

Başka bir caddeye geçtik. Önümüzde daha küçük bir bina vardı. Benim timim bu binayı temizlemekle görevliydi. Kapı aralığından ve pencereden bize doğru ateş ediliyordu. Binaya füze atılması için emir verdim. Binayı vurduk, sonra binaya baskın yaptık. Biri 14 diğeri 6 yaşlarında gözüken iki çocuk ve kocası olduğunu düşündüğüm genç bir adam. Tam emin değilim çünkü adam berbat bir haldeydi. Bir de bir kan kaybeden kadın vardı. Ama kadın ağır yaralı değildi. Sadece ‘neden?’, ‘neden?’diye haykırıyordu. Ve o anda kendimden geçtim. Duvara yaslandım ve ağlamaya başladım.. Saçımı yolmak istedim. Çıldırmak üzereydim.

‘BU ALLAH’IN TAKDİRİ DEĞİL, BENİM KAHROLASI EMRİMDİ’

Benim tepkimi gören kadın ise, bana yaklaşarak, elini yanağıma koydu ve ‘inşallah’ dedi. ‘Allah’ın takdiri’ anlamına geliyordu. Çünkü oradaki bu insanlar, başlarına ne gelirse gelsin Allah’tan geldiğine inanıyor, kabulleniyorlardı, çünkü derinden inanıyorlardı. Ama bu Allah’ın takdiri değil, bu benim kahrolası emrimdi. O eve roket atılması emrini vermiş ve ailesini öldürmüştüm.

O günden itibaren o savaşa dair çok daha fazla şey gördük. Çok daha fazla sivilin öldürülmesine şahit oldum.


veryansıntv