Koronavirüsle mücadele sürecinde yerli solunum cihazı üretimine başlayan Baykar Teknik Müdürü ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, yaşanan sürece ilişkin Buket Aydın'a konuştu. Bayraktar, verdiği röportajda Atatürk Havalimanı'nda iç ve dış hat terminallerinin T3 Vakfı ile SAHA İstanbul'a tahsis edileceği ve İBB'nin T3 Vakfı'na bağışta bulunduğu iddialarını da yalanladı.


Baykar Teknik Müdürü ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, gazeteci Buket Aydın'a önemli açıklamalarda bulundu. 

Koronavirüsle mücadeleye yerli solunum cihazlarıyla büyük katkı sağlatan Bayraktar, “Salgın sürecinde insanların kapitalist sisteme güvenini kaybettiğini gördük. Adalet ve merhamet değerlerimizi bu noktada dünya ile buluşturmalıyız. Bu süreç tüm dünyaya kendine yetebilmenin önemini gösterdi. Kendimize yetebildiğimiz gibi tüm mazlum coğrafyalara da umut olmaya devam etmeliyiz” dedi.

Bayraktar, verdiği röportajda Atatürk Havalimanı'nda iç ve dış hat terminallerinin T3 Vakfı ile SAHA İstanbul'a tahsis edileceği ve İBB'nin T3 Vakfı'na bağışta bulunduğu iddialarını yalanladı.

İşte o röportaj:

Sizi İHA ve SİHA üretimiyle halkımız yakından tanıyor. Yerli solunum cihazı üretmeye sizi iten süreçler ne oldu?

Koronavirüs (Kovid19) tespitiyle birlikte tedavinin en önemli bileşenlerinden biri solunum cihazlarıydı. Hemen harekete geçerek Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Mustafa Varank ve Bakan Yardımcımız Fatih Kacır ile Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca’nın destekleriyle bir aksiyon planı geliştirmeye çalıştık. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre, Kovid19 hastalarının yüzde 80'i hastanede tedavi görmeden bu hastalığı atlatıyor. Yoğun bakıma yatırılması gereken hastaların oranı ise yüzde 5. Solunum cihazı sayısı ne kadar artarsa yoğun bakıma alınan hastaların hayatta kalma oranı o kadar yükseliyor. Solunum cihazı olmadığında ölüm oranı 2 hatta 3 kat artıyor. İlk etapta küçük ölçekli bir yerli teknoloji girişimi olan ve 12 adet yerli solunum cihazı prototipi üretmiş Biosys bulundu. Bu cihazlar Sağlık Bakanlığı’ndan onay almış ve farklı hastanelerde kullanılmaya başlamıştı. Ülkemizin ihtiyacı bu yönde olunca hemen çalışmalara başladık.

Biz aslında Türkiye’de bu şekil bir teknolojik alt yapı olduğunu bilmiyorduk. Siz burayı nasıl kurdunuz?

Baykar, 1984’te otomotiv yan sanayine parça üretmek için kuruldu. 2000’den itibaren insansız hava araçları üzerine çalışmaya başladık. Baykar Milli S/İHA ArGe ve Üretim Tesisleri’ne ise 2017 yılında taşındık. Burası tamamen insansız araçlar geliştirilme ve üretilmesine yönelik tasarlandı. Tesisi özellikle kritik parçaların üretimini kendimiz yapabilelim diye planladık. Yaklaşık 850 kişilik Baykar ailesinde 7 temel mühendislik disiplininden arkadaşlarımız çalışıyor. Üzerinde çalıştığımız S/İHA’lar ile medikal cihazlar teknoloji olarak çok farklı değil. Kullandığımız algoritmalar benzer ve uyumlu. Dünyada insanlık yararına kullanılan bilgisayar, internet, GPS ve Data/Link teknolojikleri gibi birçok icat savunma firmaları tarafından bulunarak kullanıma sunuldu. Mesela Baykar'ın geliştirdiği Bayraktar TB2 SİHA ve Bayraktar AKINCI TİHA'nın uçuş kontrol bilgisayarlarını yapan yazılım mühendisleri, solunum cihazının akış kontrol sistemlerini geliştirdi.

Yerli solunum cihazı üretmek demek ne demek? Baştan sona hep Türklerle mi çalışmak demek?

Fikri ve sınai hakları Türkiye’ye ait tamamen ülkemizde geliştirilen bir solunum cihazının sahibi olmak demek. Türk mühendisler, firmalar ve tedarikçilerle çalıştık. Biosys, Baykar, Aselsan ve Arçelik çalışanlarından oluşan 120 kişilik mühendis ekibi geliştirme ve üretimin her alanında ortak çalışıyorlar. Biosys, Baykar ve Aselsan’da yapılan geliştirmeler ve algoritmaların kullanıldığı cihazlar Arçelik’in bandında üretiliyor.

Burayı bu cihazları geliştirebilecek bir değişime nasıl soktunuz?

Baykar Milli S/İHA ArGe ve Üretim Tesisi içinde yazılım ve donanım ekiplerimizin kullandığı bir bölümü bu çalışmalar için düzenledik. Aselsan, Biosys ve Arçelik’ten gelen arkadaşların da sağlıklı ve önlemlere uyarak çalışacağı bir ortam hazırladık. Özellikle tasarım, mekanik, elektronik ve yazılımda yapılan iyileştirmeler için çalışan arkadaşlarımızın bir arada sinerji içinde olabilmeleri adına kullandığımız mekanda da düzenlemeler yaptık.

Solunum cihazları ne kadar sürede üretiliyor?

Seri üretim için hazırlanan ilk prototip, ekibimiz çalışmaya başladıktan 14 gün sonra 30 Mart’ta banttan çıktı. İlk çalışmadan 1 ay sonra üretilen 100 cihaz yeni açılan Başakşehir Şehir Hastanesine teslim edildi. Şimdi günde 250 adet üretmek için çalışılıyor. Arçelik’in yanı sıra Aselsan da seri üretim bandı kurmak için çalışmalar yürütüyor.