Vatan Partisi İstanbul İl Başkanlığı, Genel Başkanı Doğu Perinçek’in katılımıyla, partililerle bayramlaşma buluşması düzenledi. Toplantıda, Türkiye'nin içinde bulunduğu süreç ve çözüm yolları tartışıldı. Doğu Perinçek, Türkiye'nin büyük çözümlerin eşiğinde olduğunu belirtti, umutsuzluğa, karamsar tablo sergilenmesine karşı çıktı. FETÖ'yle ve PKK'yla yan yana gelenlerin karamsar olacağını belirten Perinçek, Türkiye'nin PKK'yı hendeklere gömdüğünü, FETÖ'yle mücadele ettiğini, devlet kadrolarına sızan 105 bin FETÖ'cünün ayıklandığını, ABD gladyosunun ezildiğini söyledi. Perinçek, partililerden, görevlere odaklanmalarını istedi.

Doğu Perinçek'ten sonra konuşan Mustafa İlker Yücel, 23 Haziran İstanbul seçimleri öncesinde yaratılan korku atmosferi içerisinde seçmen iradesinin esir alınarak iki parti arasında sıkıştırılmak istendiğini vurguladı. İmamoğlu'nun Washington Post'a yazı yazmasını da değerlendiren Yücel, İmamoğlu'nun bu yazıyla ülkesini Batı’ya şikayet ederek 'Eşbaşkanlık başvurusu' yaptığını belirtti. Yücel şunları söyledi:

'GÜLDEMİRTAŞ CEPHESİNE GEÇİT VERMEYECEĞİZ'

“Türkiye bu seçimde iki partiye sıkıştırılmaya çalışıyor. Bir taraf zaten çözümsüzlüğü temsil ediyor. Binali Bey'in partisinin özellikle yerel yönetimlerdeki, İstanbul'daki sicili oldukça kötü. Umut gibi ortaya çıkan diğer taraf da aslında bir cepheyi temsil ediyor: Abdullah Gül, Selahattin Demirtaş, Kemal Kılıçdaroğlu. Bu ABD'nin Türkiye'ye biçtiği yeni iktidar modelidir. Seçmenlerin iradesi burada gasp ediliyor. Seçmen iradesi, korku atmosferi içerisinde esir alınıyor. Ama Türkiye artık Avrasya rotasına girdi. Bu süreç devam edecek.

“İBB'ye aday olan bir kişi Amerikan gazetesine neden yazı yazar? Yazının içeriğine bakıyoruz. Bazı grupların siyaset dışına itildiğini yazıyor İmamoğlu. Şu anda Türkiye'de siyasi arenadan kimler dışarı itildi: PKK ve FETÖ. İmamoğlu 'Türkiye'de despotluk var. Ben bu süreci durduracak adamım' yazısı yazmıştır. Bu yazı aslında eşbaşkanlık başvurusudur. Kendi ülkesini şikayet etmekten, ülkemizdeki sorunlara gelin burnunuzu sokun demekten başka bir şey değildir bu yazı. Türkiye'yi yeniden ABD'nin rotasına sokmak isteyen, FETÖ'yü, PKK'yı kurtarmak isteyen, Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu gibi kenara itilmiş aktörleri yeniden arenaya çıkartmak isteyenlerin planlarını Vatan Partisi engelleyecek.”

WASHINGTON POST'A: BURNUNUZU SOKMAYIN!

Washington Post'a bayram mesajı yollayan Yücel, şu ifadeleri kullandı: “Türk milleti ekonomik krizi üretim hamlesiyle atlatacak. Güvenlik sorunlarını Mehmetçiğe güç vererek çözecek. Yeniden eşbaşkanlıkmış, FETÖ'yü PKK'yı kurtarmakmış… Washington Post Türkiye'nin içişlerine burnunu sokmasın. Kimsede bunun aleti, gönüllüsü olmasın. Terör örgütleri bir daha asla siyasi aktör olamayacak. Türkiye önümüzdeki dönem Atatürk programıyla birlikte şahlanacak ve Washington Post da bunun haberini yapmak zorunda kalacak.”

Bugün fedakar partililerimizle bayramlaştık ve sohbet ettik.

Sayın Ekrem İmamoğlu'nun Washington Post'ta yayınlanan yazısıyla ilgili fikirlerimizi paylaştık.

Washington Post'a da bir uyarı yolladık...https://www.youtube.com/watch?v=0LGZEIDoVZM&feature=youtu.be 

110 kişi bunun hakkında konuşuyor


'ÇOĞULCU DEMOKRASİ' VURGUSU

CHP'nin İBB Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu, Washington Post için kaleme aldığı yazısında, 31 Mart'ta yapılan seçimi kazandığını ve 23 Haziran'da tekrarlanacak olan seçimi yine kazanacağını söyledi.

Türkiye'de aşırı kutuplaşma olduğunu belirten İmamoğlu “İstanbul halkına olan sevgi ve saygımı göstermek, kampanyamın temelini oluşturdu. Neden? Çünkü böyle bir yaklaşımın kutuplaşma ve otoriter popülizme karşı önemli bir çare olacağı kararına vardım” dedi.

“İktidardaki AKP, ülkemizin medyasına egemen. Bu da iktidar karşıtlarının atılım yapmasını büyük ölçüde zorlaştırıyor” ifadelerini kullanan İmamoğlu “Bir kentin nabzını tutmanın en iyi yolu cadde ve sokaklarda yürümektir. Bu, benim yapmaktan en çok zevk aldığım işlerden biri. Kafelerde, parklarda, oyun alanlarında, işle ev arasındaki gidiş gelişlerde, okullarda ve camilerde onyıllardır dışlanmış toplumlarla buluşarak güven inşa ediyorum” dedi.

İmamoğlu şöyle devam etti: “Şimdi her gün görev yapan 155 bin gönüllümüzle birlikte kampanyamız yeniden başladı. Seçmenlerin iradesi, hiçbir müdahale olmadan özgür ve adil olarak ifade edildiği takdirde otoriter güce karşı durulabileceğini kanıtlayacaktır. Gerçek direnç, bölünmelerin diyalogla aşılmasını gerektirir. Bu dersler, Türkiye sınırlarının çok ötesinde de uygulanabilir. Çoğulculuk ülke içinde de dışında da düşmanımız değildir. Çoğulculuğu kucaklamalı, farklılıkların getirdiği gücü kullanmalıyız.”