Türkiye'deki 23 milyon haneye başvuru esasına dayalı, ikametgah üzerinden en az bin liralık gıda çeki gönderilmesini öneren Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu, 'Zengin olan zaten almaz. Bütün krediler üç ay faizsiz koşulsuz ertelenmeli' dedi.

RECEP ERÇİN

Trakya Üniversitesi Öğretim Üyesi, on civarında ekonomi kitabının yazarı, birçok TV programı ve konferansta ekonomi yorumlarıyla tanınan iktisatçı Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu ile koronavirüs sürecini halk ekonomisi gözünden değerlendirdik. Pandemi ile mücadelenin topyekun bir seferberliğe dönmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Uzunoğlu, "Bir doktor arkadaşım diyor ki; bu virüsler bitmeyecek bunun ölüm oranı düşük bulaşma oranı yüksek, Sars'ta ise bulaşıcılık düşüktü ölüm oranı yüksekti; yarın başka bir virüs çıkıp da hem ölüm oranı hem bulaşıcılık oranı yüksek olursa ne yapacağız?" konusunu gündeme getirdi.

TERCİH YAPMAK ZORUNDAYIZ

Boş olan yurtların, kursların, otellerin karantina bölgesine çevrilebileceğini anlatan Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu'na, koronavirüs sürecinde hanehalklarının ayakta kalması için kamunun ne tür tedbirler alabileceğini sorduğumuzda ise şunları söyledi:

"Burada iki kanat var; hem talep çöküşü var, hem de arzda ciddi problemler olmaya başladı. Talebin düşmesiyle beraber. İç talebin desteklenmesi gerekiyor. Sağlık sistemimiz herkesi kaldıracak durumda değil. Bir tercih yapmak zorundayız. İnsanları evlerine gönderip kuluçka süresi iki hafta diyelim, üç hafta insanları evlerine göndereceğiz. Bunun sonucunda ekonomide durgunluk meydana gelecek. 'İnsan sağlığı mı, ekonomi mi?' dediğimizde bu tercihi yapamıyoruz. O yüzden işler sürsün diyoruz!

ÜCRETSİZ İZİN TALEBİ ÇÖKERTİR

23 hafta evde oturun denilince ihtiyaçları karşılamamız lazım. Ücretsiz izne ayırma gibi iş yerleri bir yöntem uygulamaya başladı. Bu çok yanlış, iç talebi daha da çökertiyor. Durumu iyi olan patronlar da yapıyor, iyi olmayan zaten mecbur yapıyor. İnsanlar da, 'işimi kaybetmeyeyim, kredi kartıyla idare ederim' diyor ve mecburen imzayı atıyor. Burada gelirde de bir çöküntü var. İşsiz kalan insanlar var; iş yeri kapandığı için, işte eğlence ve lokanta sektörü gibi... Hizmet sektörü istihdamın yüzde 55'i..

MARKET KARTLARI VERİLMELİ

Devlet bir durum saptamış kendi yardım ettiği aileler var; ama onlar zaten gelir elde ediyor. Onlara ilave para verilecekse tabi verilsin. Elektrik, su faturalarını ödemek için 100200 lira daha fazla verilir. Ama bunun dışındaki ailelere harcamayı belli yerlerde kullanmak amacıyla faturalar ve yiyecek içecek ve hijyen giderleri için, market kartları şeklinde hızlı bir şekilde; bunlar dağıtılabilir. İlk yapılacak şey bunun çok hızlı hayata geçirilmesi."

KAYIT DIŞI BÜYÜN SORUN

Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu'na "Kayıt dışı ve kendi hesabına çalışanlar ne olacak?" diye sorduğumuzda, şu öneride bulundu: "İşletmeler de çalışıp da kayıt dışı ki yüzde 30'u civarı. Ancak gıda kartları ile yardım edilebilir. Ailelere gıda çeki yollamak lazım. Vesika eski tabirle.. Bu şekilde yapılabilir. 23 milyon aile var. Bin lira versen 23 milyar yapar. İhtiyacı olamayanlar tekrar devlete geri ödesin dersin. Zengin aile zaten almaz. 100 milyar paket açıklıyorsun 23 milyar nedir? Devlete başvurun internetten diyeceksin, ikametgah belli. Araştıracak, 'aile midir' diye. Aynı eve tek bir elden verilebilir... İkamet başına çözersin başvuranlara... Bunları yapmak lazım ama ilk yapılması gereken bu sağlık sistemini gerçekten düzeltmesi lazım. Bu çökmüş sistemi düzeltmek, küçük hastaneleri yaşatmak lazım. Kayı dışı ekonomiyi kayıt altına almak lazım. Yapılan hiçbir yardımın etkinliğini ölçemezsin. Kayıt dışı ekonominin bu dönemde insanları ne kadar kötü hale soktuğunu görmemiz lazım."

ÜÇ AYLIK ÖDEMESİZ DÖNEM

Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu, kredi kartlarında asgari ödeme tutarının mutlaka aşağı çekilmesi gerektiğini söyledi. Söyleşimizi yaptığımız gün kartlardaki asgari ödeme oranı yüzde 30'dan 20'ye çekildi. Sadi Hoca, bütün kredilerin önümüzdeki iki ay mutlaka faiz işletmeksizin ötelenmesi önerisinde bulundu. Bankaların buradaki faiz giderini vergiden düşebilmesine yönelik düzenleme yapılabileceğini kaydeden Sadi Uzunoğlu, "İlla insanların ceplerine para koymak değil, 23 ay boyunca ödemesiz bir dönem hem tüketici hem işveren anlamında, ilave bir yük de getirmeyecektir. Haziran sonuna kadar krediler faizsiz bir şekilde ötelenmeli. Bazı belediyeler 'suyun yüzde 50'sini alacağım' dedi. Mesela Edirne Belediyesi, 'suyu kesilmiş evlere su vermeye devam edeceğim' dedi. Sosyal devlet anlayışını acil devreye sokmamız lazım. İşletmeler de bunlardan yararlanacak" diye konuştu.

BES ÖDEMELERİ ERTELENMELİ

"Kamusal yükleri aşağı çekmemiz lazım. Bu zorunlu BES ödemelerini ekonomi normal çalışma dönemine gelene kadar ertelememiz lazım. İşsizlik sigortasından kısa çalışma ödeneklerinin mümkün olduğunca, zaten esnettiler, bekletmeden ödenmesi lazım" ifadelerini kullanan Sadi Uzunoğlu, kaynak sorunu olmadığını, İşsizlik Sigortası Fonu kağıtlarda olsa bile Merkez Bankası tarafından zaten likidite edilebileceğini anlattı. Sadi Hoca ile söyleşimizi yaptıktan bir dün sonra Merkez Bankası, fona nakit kaynak aktarımı için bu yönde bir düzenleme yaptı.

DESTEKLER ADİL DAĞITILMALI

Alınan bazı önlemlerin para basma olarak yansıtılmasının doğru olmadığını Merkez Bankası'nın piyasa mekanizması içerisinde para yaratma yetkisinin olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu terim de kötü kullanıldı. İnsanlar dövize gider diyorlar... Bütçe açığından korkamamak lazım ama bu yardımların, verilen desteklerin şeffaf, objektif bir şekilde; bir köye yardım edip diğerine etmemek değil.. Dengeli, rasyonel bir biçimde, adil dağıtılması lazım."

FİNANSAL PİYASALARDAN REELE DÖNMEMİZ LAZIM

Küresel ekonomiye ilişkin öngörülerine yönelik sorumuzu da cevaplandıran Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu, özetle şunları aktardı: "Dünya ekonomisindeki krizi, depresyonu tetikleyen bir olay oldu. Bakış açımızı finansal piyasalardan reel piyasalara çekmemiz lazım. Bütün bu kırılganlıklar finansal piyasaların bu kadar büyümesinden... Bu vadeli işlem piyasalarının geldiği düzey.. gerçeklerden kopuk bir hayal dünyası var. Reel ekonominin sorunlarına, insanların sorunlarına eğilmek gerektiğini daha iyi anladık. Çünkü bu virüsü; iyi beslenen kişi daha iyi atlatabiliyor, çünkü vücudunun direnç sistemi ona göre. Zor bir yıl bekliyor bizi..."

PATRON ÜSTÜNÜ TAMAMLAYABİLSİN

Patronlar tarafındaki bir sorunu da dile getiren Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu, "Şöyle bir problem var. Ekonomik sıkıntıya düşmüş ama biraz da parası var. İdare edemez, işletme sermayesini yitirir. Devlet kısa çalışma ödeneğine başvur diyor. Yüzde 60'ının ben ödeyeyim diyor. Ama adamın yüzde 60'lık ücreti adama yetmiyor. İşletme de yüzde 40'ı ben cebimden ödeyeyim, gider düşelim diyor. Ama devlet, 'ben o zaman ödemem sana' diyor. Engellemeyin adam resmi olarak versin. İç talep çökmesin... Bu uygulamanın 6 ay dondurulması lazım" önerisinde bulundu.

HASTALIĞI YAYMAYA MI ÇALIŞIYORSUNUZ?

Esnafa verilecek krediler için kendi odaları dahil birçok belge istediğini, esnafın bu yönde şikayetleri olduğunu aktaran Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu, "Bir sürü evrak istiyorlar. Geçmişte vergi borcu yoksa tamam diyorlar. Yani siz hastalığı yaymaya mı çalışıyorsunuz? Neden bankaya gidip adam elden evrak teslim ediyor. EDevlet'ten 'borcun olmadığına dair bir evrağını al, gönder bize, bakacağız' demeleri lazım. Zaten kayıtlar belli... On bin lira için insanlar evrak toplamak zorunda bırakılıyor... Bu almayın demektir" bilgisini verdi.


Aydınlık