İstanbul Büyükşehir Belediyesinde (İBB) işten atılan işçiler, haklarında yürütülen dedikodulara cevap niteliğinde bir açıklama yayınladılar. Ak Parti, CHP, MHP, HDP, İyi Parti Belediyelerinde 31 Mart sonrası işten atılan binlerce işçinin durumuna çok benziyordu. İbret vericiydi. Belediyelerimizin geldiği yeri gösteriyordu. Dikkatinize sunuyorum:

Aziz İstanbullular!

Sadece işimizden, ekmeğimizden olmakla, çocuklarımız, ailemizle açbilaç sokağa atılmakla kalmadık. Hakkımızda çok sayıda asılsız ve ölçüsüz şeyler söylendi.

Bunların “işçi dostu” olduğunu iddia eden çevrelerden gelmesi ise hem şaşırtıcı, hem de düşündürücüdür.

Onurumuzu lekeleyen bu kirli suçlamalara sessiz kalamazdık. Gerçeği, siz aydınlarımıza ve kamuoyuna sunmak istiyoruz.

‘SINAVSIZ VE TORPİLLE İŞE GİRDİĞİMİZ’ İDDİASI

“İyi oldu, atılsınlar” diye sevinenler, “torpilli olduğumuzu, sınavsız işe girdiğimizi” söylüyorlar.

a) Oysa başvuru tarihlerimiz bir yıldan eskidir.

b) Başvurularda özgeçmişlerimiz de eklidir. Ne işe yarayacağımız, becerilerimiz, hepsi oradadır.

c) İşin gerektirdiği bedensel ve zihinsel yeterlilik belgelerimiz, diploma, sertifika ve kurslarla donatılmış eğitim belgelerimiz mevcuttur.

d) Yazılı sınavlara, ardından sözlü sınavlara tabi tutulduk.

e) Güvenlik görevlisi olmak için başvuranlar, ek olarak fiziksel sınavlara tabi tutuldular.

f) Hepimiz adli ve istihbari soruşturmalardan geçtik.

g) Ayrıca, Belediye yönetimine çağrımızdır: Zan altında kalmamıza izin vermeyin, arşivinizdeki belgeleri açıklayın! Gerçekler ortaya çıksın.

‘BANKAMATİK İŞÇİSİ OLDUĞUMUZ’ İDDİASI

“Bankamatikçi” olduğumuz, çalışmadan maaş aldığımız söylenmektedir.

a) Oysa işyerine giriş çıkışlar, kamera kayıtları ve çeşitli tutanaklarla sabittir, belgelidir.

b) Mesaide ne yaptığımız ise performans verileri ile çalışma arkadaşları ve amirlerin beyanları ile görülecektir, ortadadır.

c) İddia sahiplerine çağrımızdır: Çalışmadan para alan biri varsa aramızda, gösterin, belgeleyin! Biz istiyoruz ve ısrarla istiyoruz. Aksi halde böyle insafsızca, alçakça suçlamalar yapmayın!

İHTİYAÇTAN FAZLA İŞÇİ OLDUĞU İDDİASI

“İstihdam fazlası” olduğu ve bu yüzden atıldığımız söyleniyor.

a) Oysa işten atıldığımız günlerde ilanlar verilmekte, eleman alınması için çalışmalar yapılmaktadır.

Demek ki bu da doğru değilmiş ve istihdam fazlası yokmuş.

İŞTEN ÇIKARMA ŞEKLİ YASAYA UYGUN DEĞİLDİR

İş Kanununun 19. maddesi, işten çıkarmada uyulacak kuralları açıkça belirtir;

Feshin yazılı yapılması gerekmektedir. Yazıda kanunda yeri olan geçerli bir gerekçenin açıkça belirtilmesi gerekmektedir. Oysa koca İstanbul Büyükşehir Belediyesi,

c) Cep telefonuna mesaj göndererek fesih yapmış, kanuna uygun davranmamıştır.

d) Geçerli sebep göstermeyerek kanuna uygun davranmamıştır.

e) ‘Görülen lüzum’ diye garip ve yasal olmayan gerekçe üretmiştir.

İŞYERİ DİSİPLİN KURULU DEVRE DIŞINDA BIRAKILMIŞTIR
 
Sayın İmamoğlu, bazılarımızın “toplumsal değerlere ters düşen tavır ve davranışları” olduğunu söylemiştir. Hangimiz, nasıl bir kusur işledik? Merak ediyoruz.

84 BİN İŞÇİNİN DE YASAL HAKLARI ÇİĞNENDİ

a) Sendikalı ve toplusözleşmeli işyerlerinde yasa gereği kurulan “İşyeri Disiplin Kurulu” böyle durumlar için değil midir?

b) Bu kurul “toplumsal değerlere uymayan” durumlarla, “görülen lüzumlarla” ilgilenmeyecekse, neyle ilgilenecek?

c) Bu durum, yasaya dayanarak imza altına alınan Büyükşehirdeki 84 bin işçinin toplu iş sözleşmesinin çiğnenmesi, Disiplin Kurulunun görev ve yetkilerinin ellerinden alınması, sendikal hak ve özgürlüklerin askıya alınması değil midir?

NEDEN 5 AY 29 GÜN?

4857 sayılı İş Kanununun 18. maddesi, feshin geçerli bir sebebe dayanmaması halinde, 6 ayı doldurmuş işçiye mahkeme ile işe geri dönebilme hakkı vermektedir.

Oysa 6 aylık çalışma süresi dolmamışsa, dolmasına bir gün kalmışsa bile, haksız yere atılsa bile o işçi,

a) Dava açamıyor.

b) İşe geri dönme ve iş güvencesi tazminatı alma şansı olamıyor.

c) İşsizlik maaşı dahi alamıyor.

d) Çıkarılanların büyük kısmı, 6 ayı doldurmaya bir ya da birkaç günü kalanlardır.

e) Açıklamalardan anlıyoruz ki, 6 ayın dolması bilerek beklenmemiş.

f) Ve bu çok insafsızcadır.

UZUN SÜRELİ ÇALIŞANLAR DA VAR

Denmektedir ki, “iki seçim arasında alınanları attık.”

a) İşe giriş tarihi, işten atma için haklı sebep olabilir mi?

b) Hangi yasada, yönetmelikte, disiplin maddesinde böyle bir gerekçe var?

c) Kaldı ki 35, hatta 12 yıllık işçiler de atıldı? Onların suçu neydi?

SİYASİ KAVGALARIN KURBANI OLMAK İSTEMİYORUZ

Haksız suçlamaların sahiplerine sözümüz şudur:

a) İşçiyi siyasi kavgalarınızda figüran yapmayın!

b) İşçiye siyasi görüşüne, sendikasına, memleketine, mezhebine göre farklı davranmayın!

c) Bölmeyin işçiyi, ikilik sokmayın işçi sınıfının arasına!

d) Gerçek işçi dostları bilir ki, işçiye en büyük düşmanlık budur.

e) Öte yandan, işçiyiz biz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ve İstanbul’un işçisiyiz.

f) Ve Türk Milleti’nin ferdiyiz. Bunları bilir, bunları söyleriz.

***

Sonuç olarak dileğimiz odur ki, haksızlık giderilsin ve işe iademiz sağlansın.

Sayın İmamoğlu’nun “Herkesin belediye başkanı olacağım” ifadesi, umut olmuştur. Güvenmek, inanmak istiyoruz. Saygılarımızla!

İBB’den atılan işçiler adına İŞÇİ KOMİTESİ

Aydınlık