Cumhurbaşkanı Erdoğan, aylardır hazırlanan ‘İsrail’le yumuşama’ sürecinin doruğu olarak Çarşamba günü İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ile Ankara’da bir araya geldi. Erdoğan, görüşmenin Türkiyeİsrail ilişkilerinde bir “dönüm noktası olacağını” söyledi ve İsrail Devleti’yle ilişkileri geliştirmenin Türkiye için “büyük bir değeri olduğunu” vurguladı. Erdoğan, İsrail için daha önce defalarca “terörist devlet”, “eli kanlı rejim” ve “işgal devleti” gibi ifadeler kullanmıştı. Bu yumuşama dönemi kapsamında Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da gelecek ay İsrail’i ziyaret etmesi bekleniyor. Ancak Dışişleri kaynakları henüz planlanan bir ziyaret olmadığı bilgisini paylaştılar. Bunun yanında 2018’da geri çekilen büyükelçilerin yeniden atanması ve Erdoğan’ın İsrail ziyareti ihtimalleri de basında dile getiriliyor.

15 YIL SONRA İLK KEZ İSRAİL ULUSAL MARŞI ÇALINDI

Herzog için düzenlenen resmî törende 21 pare top atışı yapıldı ve atlı askerlerin Türkiye ve İsrail bayraklarıyla yaptıkları geçit töreninin fotoğrafları basında geniş yer buldu. Törende 2008’den beri Türkiye’de ilk defa İsrail Ulusal Marşı çalındı. Erdoğan ve Herzog, görüşmeden sonra eşleriyle birlikte bu ziyaret onuruna düzenlenen akşam yemeğine geçtiler.

Türk basınında büyük coşkuyla karşılanan açılıma, Türkiye’de Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek İsrail’in Türkiye düşmanlığından vazgeçmediğinin altını çizerek sert tepki gösterdi. Müslüman coğrafyanın basınında da olumsuz ve sitemkâr başlıklar manşetlere çıktı. Anadolu Ajansı’nın Kudüs muhabiri Mücahit Aydemir’in İsrail basınından yaptığı derleme haberinde olumlu bir tablo çizilmesine Tel Aviv’in medyadaki amiral gemisi The Jerusalem Post’ta Türkiye ve Erdoğan’a karşı düşmanca tavrın sürdüğü açıkça ortaya çıktı.

GERİ ADIM SİNYALİ YOK

The Jerusalem Post’ta Lahav Harkov imzasıyla yayımlanan haber, Herzog’un İsrail basınına “Erdoğan hakkında çeşitli yanılsamalar içinde değiliz.” dediğini aktarıyor. Bunun sebebi olarak ise İsrail’in Güney Kıbrıs ve Yunanistan’la olan güçlü ilişkileri öne sürülüyor ve Türkiye’nin “İsrail’in bu ülkelerle olan ilişkisine zarar vermek istediği” görüşüne yer veriliyor. Bilindiği üzere İsrail, iki ülkeyle birlikte düzenlediği Noble Dina ve Nemesis isimli ortak ‘intikam tatbikatlarıyla’ namlularını Türkiye’ye çevirmişti.

Türkiye’ye yönelik “yanılsamaya düşmeme” vurgusunun bir diğer gerekçesi, Erdoğan’ın Trump yönetimi tarafından “Yüzyılın Anlaşması” olarak sunulan, Filistin işgalini meşrulaştıran anlaşmaya ve aynı nitelikteki Abraham Anlaşmalarına karşı çıkmayı sürdürmesi.

‘ONA BİR ŞANS VERMEYİ SEÇTİK’

Gazetenin aktardığına göre Herzog, Türkiye ziyaretini İsrail kamuoyuna “Ona bir şans vermeyi seçtik.” diyerek açıklıyor. Ayrıca Herzog’un Türk basının ziyaretle ilgili yaptığı haberlerden “gayet memun” olduğu ifade ediliyor.

Haberde Erdoğan’ın İsrail’e yaklaşması, “Ekonomisi serbest düşüşte, Erdoğan’ın sert dili yalnızca İsrail’i değil bölgede ve ötesinde birçok ülkeyi yaraladı ve Türkiye’nin görece tecrit edilmesine yol açtı.” sözleriyle açıklanıyor. Haberde yer alan bir diğer vurgu ise Ankara’nın, Erdoğan’ı “otokrat” olarak niteleyen ve açıkça muhalefeti desteklediğini açıklayan Biden yönetimine dair bir rahatlama yaratmak istemesi.

‘ERDOĞAN’IN SÖZLERİ ZEHİR SAÇIYORDU’

The Jerusalem Post’taki aynı imzayla yayımlanan bir diğer haberde Cumhurbaşkanı Erdoğan için “İsrail’i çocukları öldürmekle suçlayan Erdoğan’ın retoriği özellikle zehir saçıyordu, Hamas teröristlerine kucak açtı ve sıkı bir şekilde sansür edilen medyası Yahudi karşıtı makalelere ve hatta televizyon programlarına yer verdi.” ifadeleri kullanılıyor.

TGB: HERZOG’UN KANLI AJANDASINI BİLİYORUZ

Türkiye Gençlik Birliği, İsrail Cumhurbaşkanı Herzog’un Türkiye ziyaretiyle ilgili sosyal medya hesaplarından bir yazılı açıklama yayınladı. TGB Genel Başkanı Dilek Çınar imzasıyla yayınlanan mesaj şu şekilde:

“İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, 14 yıl sonra Türkiye’yi ziyaret eden ilk üst düzey İsrail yetkilisi oldu. İsrailTürkiye ilişkilerine dair “barış”, “işbirliği”, “normalleşme” mesajları veren Herzog’un ajandasında hangi kanlı planların olduğunu biliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’yle eşit ve dostça ilişkiler kurmak isteyen devletler, önce Türkiye’ye ve bölgemize karşı giriştikleri emperyalist saldırılardan vazgeçmelidir.

ÜÇ İSRAİL PLANININ HEDEFİ TÜRKİYE

“İsrail; Doğu Akdeniz’de Mavi Vatanımıza göz diken ABDYunanistanGüney Kıbrıs bloğuyla beraber intikam tatbikatları düzenlen, namlularını Türkiye’ye çevirmiş, enerji kaynaklarımıza el koymaya çalışan bir düşmanlık içindedir. Suriye ve Irak’ın kuzeyinde İkinci İsrailKürdistan projesini yürütmekte, PKK’ya hamilik yapmaktadır. Filistin’i, Kudüs’ü, Mescidi Aksa’yı işgal altında tutmaktadır. Bölgemizde yürütülen bu “Üç İsrail” planının hedefinde Türkiye ve dostları vardır. MOSSAD Eski Başkanı Kohen’e göre “Türkiye bölgedeki en büyük tehdittir.”

“İsrail aynı zamanda bölgemizde ABD emperyalizmine karşı duran bütün dostlarımızın düşmanıdır. İsrail; mazlum Filistin’in, İran’ın, Irak’ın, Suriye’nin, Rusya’nın düşmanıdır. Karadeniz’den İran Körfezi’ne kadar Batı Asya’nın huzur ve güvenliği için ABDİsrail saldırganlığı durdurulmalıdır. Türkiye’nin dış politikasının zemini bu saldırganlığı durduracak şekilde olmalıdır. İsrail ile ilişkilerde normalleşme ve gelişme ancak İsrail emperyalist ve düşmanca saldırganlıktan eylemli olarak vazgeçtiğinde gerçekleşebilir.”