dergisinin  Dışişleri Bakanlığı kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, Ankara'daki Almanya Büyükelçisi, tutuklu bulunan eski  mensubu 'yı düzenli olarak ziyaret ediyor.

'nin haberine göre bakanlık yetkililerinden Spiegel'e yapılan açıklamada, "Siyasi arka planı olan tutuklamalarla ilgili görüşler siyasi düzeyde Türkiye'ye iletilmiştir ve iletilecektir" ifadesine yer verildi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede aynı zamanda Alman vatandaşı da olan 75 yaşındaki Altaylı, "siyasi ve askeri casusluk amacıyla devletin gizli bilgilerini ele geçirmekle" suçlanıyor.



(Büyükelçi Erdmann'ın resmi aracı)

TERÖRİSTLERİN YOLDAŞI ERDMANN!
Büyükelçi Martin Erdmann, daha önce de terör örgütü MLKP davasında tutuklanan ve serbest bırakılan Meşale Tolu Çorlu'yu karşılamış ve resmi aracıyla onun olduğu arabaya adeta eskortluk yapmıştı.

GÜLEN'E YAZDIĞI MEKTUPLAR ORTAYA ÇIKTI
'Silahlı terör örgütü yöneticiliği'
 ve 'casusluk' suçundan hakkında dava açılan Altaylı'nın 'e yazdığı bazı mektuplara yer verilen iddianamede ayrıca eski MİT mensubunun çok sayıda CIA görevlisiyle irtibatta olduğu bilgisine yer veriliyor. İddianamede  darbe girişiminden iki gün önce Ankara'ya geldiği belirtilen Altaylı'nın, iç karışıklık yaratmaya yönelik faaliyet yürüttüğü belirtildi.

HER İFADEDE AYNI ÜLKE: ALMANYA
Terör örgütü 'nün firarilerinin en önemli merkezi haline gelen Almanya'da, örgütün kritik isimlerinden eski savcı Zekeriya Öz ve darbe firarisi 'ün de bulunduğundan şüpheleniliyor. Alman medyası, ülkelerini "Gülencilerin yeni vatanı" olarak tanımlıyor ve bu durum sorgulanıyor. Türkiye'de de birçoğu yasadışı yollarla Almanya'ya kaçan FETÖ firarilerinin 'hangi güvenceyle' bu ülkeyi seçtiği ve yasadışı gitmelerine rağmen nasıl korundukları sorgulanıyor.

MİT'İN ADINI KULLANDI
Enver Altaylı, Milli İstihbarat Teşkilatı'nda 196873 yılları arasında görev yaptı. Alman resmi haber sitesi Deutsche Welle, "Kendi ifadelerine göre, 1968 yılında MİT tarafından Doğu Avrupa hukuku konusunda araştırmalar yapmak üzere Almanya'ya gönderildiğini" yazdı.

Altaylı'nın MİT'e girer girmez Almanya'ya gönderilmesi ve 5 yıl gibi kısa bir süre sonra da MİT'ten ayrılması dikkat çekici.

Özbekistan asıllı Altaylı, daha sonra Orta Asya ülkeleri ile Türkiye, Almanya ve ABD arasında gayrıresmi danışmanlık adı altında istihbari trafikler yürütmesiyle tanındı.

Aynı zamanda Almanya vatandaşı da olan Altaylı'nın ikinci vatandaşlığı Almanya'daki MİT görevi sırasında mı, sonrasında mı aldığı bilinmiyor.

ALMANYA'YA KAÇIŞ PLANI
Altaylı, 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra FETÖ ile ilişkisi ve elebaşı Fetullah Gülen'e mektupları nedeniyle Ağustos 2017'de tutuklandı.

Aynı günlerde 15 Temmuz'dan sonra MİT'ten atılan Mehmet Barıner, kaçmak üzereyken yakalandı. Barıner de 2011'de MİT'e girmiş, kısa sürede İran masasında görevlendirilmiş, ihraç edilene kadar 5 yıl görev yapmıştı.

Barıner, yakalandıktan sonra 20 Ağustos 2017 tarihli ifadesinde; Altaylı'nın damadı Metin Can Yılmaz üzerinden Altaylı ile irtibata geçtiğini ve Bodrum'dan Yunanistan'a, oradan da Almanya'ya kaçış planı yapıldığını anlattı. Damat Yılmaz da halen FETÖ'den tutuklu.

ALMANYA'DA YENİ GÖREV
Barıner, "Benim yurt dışına çıkışım Avrupa olarak ayarlanmıştı. Muhtemelen Almanya olacaktı. Metin bana 'Kayınpederim (Enver Altaylı) seni arayarak bir teklifte bulunacak' dedi. 'Çalıştığın yerle (MİT) ilgili orada çalıştığına dair bir belge elinde var mı?' diye sordu. Benim üzerimden bir şeyler planlandığı belli oluyor" dedi.

ARADIĞI KİŞİ DE ALMANYA'DA
Barıner ayrıca, ihraç edildikten sonra sadece kendisi gibi MİT'ten atılan ve Almanya'ya kaçan Engin Bayraktar ile irtibat kurduğunu da anlattı.

FETÖ'CÜLERİN YENİ ÜSSÜ ALMANYA
Gülen yapılanmasının Türkiye içinde bir Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) olarak tanımlanmasından sonra örgütün kritik konumdaki üyelerinin kaçış için Almanya'yı tercih ettikleri sır değil.

Almanya İçişleri Bakanlığı verilerine göre, aralarında 40 eski subayın da bulunduğu diplomatik pasaportlu 296 ve hizmet pasaportlu 881 kişi iltica başvurusu yaptı. 1 Ocak tarihli Die Welt gazetesi, Almanya'ya iltica başvurusu yapan Türklerin 2019'da 11 bin 423'e yükseldiğini, kabul oranının da yüzde 47,4'e çıktığını yazdı.

Örgütün kritik isimlerinden eski savcı Zekeriya Öz ve darbe firarisi Adil Öksüz'ün de bu ülkede bulunduğundan şüpheleniliyor. Ancak Almanya resmi olarak bu bilgiyi doğrulamadı, yalanlamadı da.

FETÖ SORGULANIYOR
Ancak Almanya parlamentosunda giderek artan bir şekilde "Gülencilerin Almanya'daki varlığı" sorgulanıyor; bu sorgulama medyada da yer alıyor.

Der Spiegel dergisi, 2018'de Berlin'in Gülen yapılanmasına yönelik daha kuşkulu bir yaklaşım sergilendiğini yazdı. DW, "Gülencilerin yeni merkezi: Almanya" başlıklı bir araştırma yayınladı. Araştırmada, Alman resmi yayın organlarının FETÖ'cülerin sağladığı Türkiye aleyhine içerikleri yayınladığı, isim ve kurumları da belirtilerek yayınlandı, "Gülencilerin Almanya'da yeniden örgütlenmeye ve 'yeni bir olumlu imaj oluşturmaya' çalıştığı"na dikkat çekildi.

BFV VE BND FETÖ'YÜ KORUYOR
Ancak, yine DW'nin haberine göre, Almanya iç istihbarat örgütü Anayasayı Koruma Teşkilatı (BfV) FETÖ'cüleri ülke içinde izlemiyor. Dış istihbarat servisi BND de, FETÖ'yü terör örgütü olarak görmediğini açıkladı.

Türkiye'de de Alman istihbarat birimlerinin FETÖ'cülerin yasadışı girişlerine ve kalmalarına nasıl izin verdiği, bu kişilerden casusluk faaliyeti kapsamında hangi verileri elde ettiği tartışılıyor.

.