Birleşik Kamu İş Konfederasyonu’na bağlı sendikalarda örgütlü Hepimizin Sendikası grubu ile hareket eden Eğitim İş üyeleri,  Eğitim İş’te yargı kararlarına rağmen savunma almadan Merkez Disiplin Kurulu tarafından yapılan ikinci ihraçlarla ilgili suç duyurusunda bulunduklarını açıkladılar.

Hepimizin Sendikası grup adına Diyarbakır analarını ziyaret ettikleri için Eğitim İş Sendikası 7 öğretmen üyesini ihraç etmişti. Ankara 21. İş Mahkemesi Diyarbakır analarını ziyareti sendika tüzüğüne uygun bularak ihraç kararlarını iptal etmiş; istinaf mahkemesi de onamıştı.

Eğitim İş’in savunma almadan aynı üyeleri hakkında yeniden ihraç kararı alarak Kurultay’da önlerini kesmek istediği belirtiliyor.

Açıklamanın tam metni şöyle:

Sendikal hak ve özgürlükler 6386 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendika ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun ve Anayasa’mızın güvencesi altındadır.

Eğitim İş içinde yetkiyi elinde bulunduran dar grupçu anlayış sınıf mücadelesinin ruhuna aykırı olarak kasten ve alenen bizlere yönelik “sendikal hak ve özgürlüklerin kullanılmasının engellenmesi suçunu” işlemektedirler.

Eğitim İş Sendikası içinde Türkiye gerçeklerinden, tam bağımsız Türkiye mücadelesinden kopmuş, Diyarbakır analarına sırtını dönmüş olan kariyerist, dar grupçu anlayış Sendika’nın disiplin kurulunu vatanseverleri tasfiyenin aracı hâline getirmiş ve Diyarbakır analarını ziyaret eden ve onlara destek veren HEPIMİZİN SENDİKASI grubuyla hareket eden 7 üyesini ihraç etmiş, yöneticilikleri ellerinden alınarak seçimle elde ettikleri hakları gasp edilmiş ve kongre sürecinde bu hakkın doğal sonuçları ortadan kaldırılmıştır. Ankara 21. İş Mahkemesi 17 Kasım günü gerekçeli kararında HEPİMİZİN SENDİKASI grubunun Diyarbakır analarını ziyaretini haklı ve sendika tüzüğüne Anayasa’ya ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine uygun bulmuştur. İstinaf Mahkemesi de  Ankara 21. İş Mahkemesi’nin kararını kesinleştirmiştir.

Yargı kararlarına rağmen ikinci kez başlatılan soruşturmada savunma dahi alınmadan 6 üye hakkında Merkez Disiplin Kurulunca ihraç kararı alınmıştır. Bu karar sendika tüzüğüne ve disiplin yönetmeliğine dayanan bir karar değildir. Kurultay delegesinin iradesini yönlendirme, yargının, anayasanın 26. maddesindeki  düşünce ve ifade özgürlüğü kararını tanımama, sendikal hakkı çiğneme girişimidir. Bu girişim açık, alenî bir suçtur. Yıllarca işverene karşı mücadele ile elde ettiğimiz sendikal haklarımızın dar grupçu anlayış ile hareket eden bir avuç koltuk sevdalısı kişi tarafından engellenmesini seyretmeyeceğiz. Eğitim İş  içinde sınıf mücadelesine barikat kuran, sendikal hakk ve özgürlükleri çiğnemede sorumluluğu bulunanlar hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz.

Büyük mücadelelerle elde edilen haklarımızın bu kadar kolay çiğnenmesine izin vermeyeceğiz, bu girişimlerde rol alanlara yaptıklarının hesabını yasal yollarla soracağız.

 

Eğitim İş’i tüzüğümüzün ilkeleri doğrultusunda; kendi çıkarlarını sendikanın çıkarlarının önüne koyan, Türkiye karşıtı tutum ve davranış içinde olan kariyerist kişilerden kurtaracağız. Sendikamız Eğitim İş tam bağımsız ve demokratik Türkiye mücadelesinde onurlu yerini alacaktır.