Sözcü Gazetesi köşe yazarı Saygı Öztürk'ün "Trabzon böyle bir yükseliş görmedi" başlıklı yazısında Ankara Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü görevini yürüten  ve AK Parti Milletvekili olan eşi  hedef alındı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Öztürk'ün yazısını paylaşarak tepki gösterdi. Soylu daha sonraki açıklamasında, "#SAYGIsızÖztürk. Haysiyet cellatlığı yaptın. Şimdi de yalan söylüyorsun. Seni Türkiye'nin tüm namuslu insanlarına şikâyet ediyorum" dedi.

Saygı Öztürk'ün iftirasına maruz kalan AK Parti Trabzon Milletvekili Bahar Ayvazoğlu, sosyal medyadan konuyla alakalı açıklama yaptı. Bahar Ayvazoğlu, "Sözcü gazetesinde ailem hakkında yalan ve iftira içerikli ahlaksızca bir yazı kaleme alınmıştır. Öncelikle ifade emek isterim ki konu belgeleriyle birlikte yargıya intikal etmiştir. Ancak kamuoyunun da gerçekleri öğrenmesi adına aşağıdaki açıklamayı yapmam şart olmuştur" dedi. Ayvazoğlu'nun twettır hesabından paylaştığı iletiler şöyle:

1: Sözcü yazarı, eşimin Trabel işçisi ya da bekçi olarak belediyede işe başladığı iftirasında bulunmuştur. Eşim Ali Ayvazoğlu hiçbir zaman Trabel işçisi ya da bekçi olarak çalışmamıştır. Kaldı ki; ne bekçilik ne de işçilik hakir görülecek bir meslek değildir. Tam tersi bu meslek sahibi insanlarımıza olsa olsa bir hakarettir. Tıynetleri insanları küçümsemek olan bu yapı, kendi jakoben anlayışını yine yansıtmıştır.

2) Eşim, 1999 yılında girdiği Trabzon Belediyesi ve (2014) Trabzon Büyükşehir Belediyesi'nde kamu personeli olarak 15 yıl görev yapmıştır. Ali Ayvazoğlu 2004 2009 yılları arasında CHP'li Trabzon Belediyesi yönetimince Atatürk Köşkü'ne gönderilmiştir.




3) 2005 yılında @TCKulturTurizm Bakanlığı'nın açtığı sınavları kazanarak 2006'da Kokartlı Profesyonel Turist Rehberi olmuştur. Kendisi kokartlı turizm rehberi olduğundan, bir yandan Atatürk Köşkü'nde rehber olarak görevini sürdürürken diğer yandan yüksek lisansına devam etmiştir.


4) Sözcü yazarı, eşim Ali Ayvazoğlu'nun, İl Kültür ve Turizm Müdürü yapılmasını liyakat değil de torpille ilişkilendirmiştir. 2016'da İl Müdürü yapıldığında ben milletvekili değildim ama eşim turizm alanında kitap yazmış, 10 yıllık kokartlı turizm rehberi, 2 yabancı dil bilen ve aynı zamanda Rehberler Odası Başkanlığı yapmış, turizm sektörünün yakından tanıdığı ve desteklediği tecrübeli bir isimdi.


5) Bir kişinin asaleten il müdürü atanabilmesi için belli şartları taşıması gerekir, bu da 657 sayılı devlet memurları kanunu ile belirlenmiştir. Eşim Ali Ayvazoğlu üçlü kararname ile, milletvekili eşi olduğu için değil; devletin, il müdürü olabilmek için gerekli koştuğu şartları taşıdığından İl Müdürlüğüne asaleten atanmıştır.

TORPİLLE MEMUR OLMADI

6) Eşim Ali Ayvazoğlu, kâğıt üzerinde, torpille veya istisnai kadro ile de memur olmamıştır. Girdiği KPSS sınavını kazanarak memur olmaya hak kazanmış ve Milli Eğitim Bakanlığımız tarafından KPSS puanı göz önünde bulundurularak tercih sıralamasına göre ataması yapılmıştır.

7) Yine Sözcü yazarının iftira dolu yazısında dile getirdiği, eşimin benimle tanışarak ve evlenerek torpille Trabzon Kültür ve Turizm İl Müdürü yapıldığına dair ifadeleri külliyen yalandır. Bizim evlendiğimiz tarih 2004 yılıdır. Eşimin vekâleten il müdürü olduğu tarih 2016 yılıdır. Evlendiğimiz tarihte ben Trabzon AK Parti Teşkilatında Kadın Kolları Başkanı olmadığım gibi yönetici pozisyonunda da değildim dolayısıyla Milletvekili hiç değildim.


"BU DÜNYADA HUKUKA EDEBİ HAYATTA ALLAH'A HAVALE EDİYORUM"

8) 16 yıllık tertemiz evliliğimi ve 13, 10 ve 6 aylık üç evladımı görmezden gelip bu evliliği makamla ilişkilendiren ve sanki birkaç yıl önce evlenmişiz ve "dost hayatı" yaşanmış gibi haysiyetsizce imada bulunan iftiracıyı bu dünyada hukuka; ebedi hayatta Allah'a havale ediyorum.

9) Eşim Ali Ayvazoğlu'nun eğitimini, bilgi ve donanımını, 20 yıllık kamu tecrübesini ve çalışarak, emek vererek geldiği yeri, "önlenemez yükseliş" olarak ifade eden Sözcü yazarı, bu konudaki iddialarını araştırmadan kaleme alarak meslek ahlakını ayaklar altına almıştır. Daha sonra kendisine ulaştırılan doğru bilgilere rağmen iki gün sonra yazdığı bir başka yazıda da benzer iftiralara ve imalara devam etmiştir.

AVUKAT OLMADIĞI HALDE AVUKAT OLDUĞU SÖYLENDİ

10) Aynı benzer odaklar, daha önce de Bank Asya'nın avukatlığını yaptığıma dair iftiralar ortaya atmıştı. Oysa ben hukuk eğitimi almadım. Haliyle avukat da değilim. Ekonometri ve Edebiyat alanında 2 üniversite bitirmiş, yüksek lisansına devam eden, siyasete dipten başlayarak 13 yıl sonra kadın kolları il başkanı seçilmiş ve sonrasında da milletvekili olmuş, sade ve mütevazi hayatında en ufak bir değişiklik olmamış birisiyim.


11) Bir gazeteci, kendisine "ulaştırılan" bilgileri araştırıp teyit ettikten sonra yazarsa meslek ahlakını yerine getirmiş olur. Şeref ve haysiyet sahibi gazeteciler, teyit edilmiş bilgi ve belge ile habercilik yapar, bu yüce değerlere riayet ettiğinde de namuslu olur.

12) Son olarak; konu bütün yönleriyle yargıya taşınmış olup, Sözcü yazarının iddialarının yalan beyan olduğuna dair belgeler mahkemeye sunulmuştur. Güvendiğim ve sığındığım yüce adaletimizin vereceği kararı kamuoyuyla paylaşacağım ve evlatlarımın annesine mesnetsizce kara leke sürmeye çalışanlarla hem bu dünyada hem de mahşerde hesaplaşacağım.