Yazar Hasan Ali Toptaş'ın birçok kadını taciz ettiğine ilişkin iddialar büyüyerek devam ediyor. Tacizci suçlamasıyla karşı karşıya kalan Toptaş'a verilen ödüller geri alınıyor, kitaplarını yayınlayan kitap evleri sözleşmelerini iptal ediyor.

Hasan Ali Toptaş ile başlayan edebiyatta ifşa akımını büyüyerek devam ediyor. Dün de her sektörden farklı isimlerle ilgili çok sayıda taciz iddiası ortaya atıldı. İddialar bu kadar çok olunca Hasan Ali Toptaş'la ilgili 8 Aralık'ta "Bu adamın ifşalanmasını heyecanla bekleyen kaç kişiyiz?" tweet'iyle adeta fitili ateşleyen Leyla isimli twitter kullanıcısı ve onu "Ben, mesela" diyerek destekleyen Amy Marie Spangler bir araya gelerek kadınların başından geçenleri anlatabilecekleri ve dayanışma içerisinde olabilecekleri bir mail adresi oluşturdu. Tüm kadınların uğradıkları ancak açıklayamadıkları cinsel şiddet hikayelerini anlatmaları için açılan "uykularinkacsin@gmail.com" adresine 2 günde yüzlerce mesaj geldi.

ÖNCE WHATSAPP GRUBU KURDULAR
Görüştüğümüz Leyla ve Amy, ifşa hareketinin başlangıcını ve yaşadıklarını anlattı. Leyla, "İlk tweeti attıktan sonra 'Ne malum, ispatla?' tarzı çok sayıda yorum aldım. Böyle olaylarda erkekler hemen 'Niye dava açmadınız' türünden yorumlar yazıyor. Ancak dayanışma mesajını ilk atan Amy oldu. Birbirimizi tanımıyorduk ancak aynı adamın tacizine maruz kalmıştık. Daha sonra çok sayıda kadın Hasan Ali Toptaş'ın tacizini ifşa etti ve bunu ifşa edilen başka isimler takip etti. Hürriyet'te yer alan habere göre, farklı meslek grupları ve yaşlarda Hasan Ali Toptaş'ın tacizine maruz kalmış beş kadın iletişime geçerek bir WhatsApp grubu kurduk. Buradaki tartışmalar sonucunda Amy'nin aklına bu mail adresini açmak geldi" dedi.

ANLATAMAYANLAR DA ANLATABİLSİN DİYE
Çevirmen Amy Marie Spangler mail adresini açar açmaz farklı meslek gruplarından yüzlerce mail düştüğünü anlatıyor: "Yıllar önce başıma gelen bu olayı pek çok arkadaşıma anlatmıştım ama kamusal alanda hiç anlatmadım. Leyla'nın tweetini görmem bir tesadüftü ve ardından müthiş bir kadın dayanışması yaşadık. Kadınların gerek kendi deneyimlerinden gerek başkalarından duyduklarından ötürü tacizci olduğunu bildiği fakat açıkça dile getiremediği insanlar var. Bir mail adresi açıp, kamusal alanda yazmak istemeyen kadınların da hikâyelerini dinlemek istedik. Şu anda kadınlarla kafa kafaya verip bu mail adresini ve bu iletişimimizin ne yöne doğru gideceğine karar vereceğiz."

DOKTORLAR, MÜHENDİSLER, FENOMENLER...
"Hiçbirimiz mahkeme değiliz ama bazı örnekler açısından ifşa mekanizmasının çalıştırılması gerektiğini düşünüyorum" diyen Leyla, "Genel anlamda sanat ve edebiyat dünyasıyla ilgili çağrıda bulunduk ama doktorlar, fenomenler, inşaat sektörü, akademisyenler her sektörden korkunç deneyimler okuduk. Özellikle hâlâ görevde olan doktorların yaptığı iddia edilen kan donduran hikâyeler geldi. Farklı kadınlar aynı kişilerle ilgili taciz hikâyeleri anlattı. Kadınlar bize güvenerek bu mailleri çoğunlukla gerçek kimliklerine ait adreslerinden yolladı, çok detaylı yer ve zaman bilgileri ve başlarına gelenleri anlattılar. Genellikle kimliklerinin açıklanmasını istemiyorlar ama bu adamların yaptıklarının bilinmesini istiyorlar.

Mail içeriklerini kişiler adına kamuoyu ile paylaşmamız ne hukuki ne de etik açıdan söz konusu olamaz, yalnızca kendilerini ifade edebilecekleri bir zemin bulmanın kadınlara iyi gelebileceğini, onları bir gün bunları kamusal alanda yahut yargı önünde de dile getirmek konusunda yüreklendirebileceğini düşündük. Bizim şimdi bu bilgilerle nasıl hareket etmek gerektiğine dair karar vermemiz gerekecek, bunun için de doğru mekanizmaların kurulması lazım. Önerisi olan herkesi dinlemeye hazırız" ifadelerini kullandı.

YAZI EVİNDE TACİZ ETTİ
Leyla uğradığı tacizi şu sözlerle anlattı: "2011'de Ankara'da öğrenciydim. Sıkı bir Hasan Ali Toptaş okuruydum. Sosyal medya üzerinden tanıştık. Beni yazı evine davet etti. (Yazar Pelin Buzluk da burada cinsel saldırıya maruz kaldığını söylemişti) Burada bana fiziki tacizde bulundu."

'BİR ÇATI ALTINDA TOPLANMAK İSTİYORUZ'
Mevcut kadın örgütleriyle diyalog halinde olarak bir dernekleşme yoluna gidilebileceğini belirten Amy, "Kadınların doğrudan kendini tehlikeye atmadan bizim aracılığımızla yaşadıklarını iletebilecekleri doğru bir mecra kurmak istiyoruz. Bir çatı altında olursak belki her sektörden bir temsilci olur ve bu olaylarla ilgili nasıl hareket edilmesi gerektiğine dair birlikte bir yol çizebiliriz" dedi.

YAYINEVİ İLİŞKİSİNİ KESTİ, ÖDÜL İPTAL EDİLDİ
Ortaya çıkan cinsel saldırı suçlamalarının ardından Everest Yayınları Hasan Ali Toptaş ile ilişkisini kestiğini açıkladı. Film yapımcısı Müge Büyüktalaş, Toptaş'ın romanından uyarlama olarak planlanan Kuşlar Yasına Gider isimli filmi iptal etti. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası tarafından her yıl bir edebiyatçıya verilen Mersin Kenti Edebiyat Ödülü bu yıl Hasan Ali Toptaş'a verilmişti. Değerlendirme Kurulu Üyesi Celal Soycan, "Bu son derece ağır bir durum. İnsani ahlaki, vicdani, edebi sorumluluğumuz gereği Toptaş'a verdiğimiz ödülü geri çekmeye karar verdik" dedi. Öte yandan İletişim Yayınları da ifşa edilen bir diğer yazar Bora Abdo'yla yollarını ayırdı.