Ali Babacan, genel başkanı olduğu DEVA Partisi'nin 1. Olağan Kongresi'nde açıklamalar yaptı. Konuşmasında “Bir tane örnek verebilirler mi hangi akrabamı hangi pozisyona getirmişim.“ iddiasında bulunan Babacan, kayın biraderi olan ve "TÜBİTAK'ı dağıtmakla" suçlanan eski TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Kıvanç Dinçer'i es geçti...


VERYANSIN TV

Ali Babacan'ın liderliğindeki DEVA Partisi, 1. Olağan Kongresi'ni Ankara'da gerçekleştirdi. Ali Babacan’ın tek aday olarak Genel Başkan seçildiği kongrede partinin 600 delegesi, 50 üyeli Genel Merkez Yönetim Kurulu (GMYK) ve Genel Merkez Disiplin Kurulu üyelerini belirlenecek.

Ali Babacan’ın konuşmasının başında gözlerinin dolması ve sesinin titremesi dikkat çekti. 

Türkiye’nin 2000’li yılların başında karanlık bir dönemden geçtiğini öne süren Babacan, kız kardeşinin yaşadıklarını anlatırken şöyle konuştu:

“Ben kendi ailemde o günlerin ızdırabını yaşadım. Kız kardeşim 28 Şubat’ın ağır ikliminde ODTÜ’de okuyordu. Okuldan üç defa uzaklaştırma cezası aldı. Başındaki örtü yüzünden. Üstelik düzenledikleri tutanağa ‘ders araç ve gereçlere zarar vermek’ yazıldı. Hiç utanmadan yaptılar bunu.”

Söz konusu açıklama sosyal medyada "başörtüsü istismarı" olarak değerlendirilirken, Babacan’ın “Hazine'nin borcu son iki yılda tam ikiye katladı. Yazık günah değil mi? Bu kadar mı kıymetli bu koltuk? Beka beka diyorlar. Bir kişinin bekası bu. Memleketinin bekasını düşünen iki yılda bu borcu böyle katlamaz. 13 yıl bakanlık yaptım. Bir tane örnek verebilirler mi hangi akrabamı hangi pozisyona getirmişim. Bir tane örnek veremezler.” ifadeleri de dikkat çekti. 

Ancak Babacan’ı arşiv yalanlıyor. 

ALİ BABACAN'IN 'DOKUNULMAZ' KAYINBİRADERİ 

"TÜBİTAK'ı dağıtmakla" suçlanan eski TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Kıvanç Dinçer, Ali Babacan'ın kayın biraderiydi. 

Türkiye'nin en stratejik kurumlarından biri olan TÜBİTAK'ta FETÖ hakimiyetinin kurulması sonrası üst düzey faydayla işlev görecek yerli projeler bir bir son bulmuştu. Yargıdan Emniyet'e, istihbarat birimlerinden TSK'ya, eğitim kurumlarından mali dairelere ülkenin tüm hassas kurumlarını ele geçiren, kendilerine engel olacak isimlere kumpas kurarak tasfiye eden FETÖ militanları TÜBİTAK'ı da boş bırakmadı. "Casusluk" davalarıyla FETÖ'cü olmayan personeli hapse attıran ya da sürgün eden teröristler TÜBİTAK'ın içini boşaltmak için her yolu denedi. 

Yeni Şafak gazetesinin 11 Eylül 2016'da yayınladığı bir habere göre TÜBİTAK tarafından sınır güvenliğini sağlamak üzere başlatılan PUHU projesi ekibi, FETÖ’nün kurumda etkin hale gelmesiyle dağıtıldı. Projede kızılötesi modelleme birimi sorumlusu olan Cemil Erol, Antalya’da bir dağ başındaki gözlem evine sürgün edildi, sonrasında da istifa etmek zorunda kaldı.

KIVANÇ DİNÇER'DEN GELEN KRİTİK TELEFON

Gizlilik derecesi yüksek olan bu proje “çevre ve sınır güvenliğini en yüksek faydayla sağlanacaktı" şeklinde özetleniyor. PUHU projesinin başkanvekilliğini yapan Tevfik Alparslan Babaoğlu ifadesinde proje için şöyle diyor: “Özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri açısından önem arz eden bir projeydi." 

Dönülmez yolun başlangıcı FETÖ üyesi olduğu gerekçesiyle tutuklanan Hasan Palaz'ın TÜBİTAK'a getirilmesiydi. 25 Ekim 2011 günü Palaz, TÜBİTAK'a bağlı BİLGEM Başkan Danışmanı olarak atanmasına neredeyse eş zamanlı BİLGEM'in Başkanvekili Babaoğlu'na TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Kıvanç Dinçer'den bir telefon geldi. Dinçer, Babaoğlu'na şöyle demişti: “Sayın Bakan sizinle çalışmak istemiyor eşinizle birlikte akşama kadar emekliliğinizi isteyin eğer emekliliğinizi istemeseniz tayininizi çıkartacağız." Bu telefondan sonra hem Babaoğlu hem de eşi 11 Kasım 2011 günü emeklilik dilekçesini vererek ayrıldı. Palaz ise önce BİLGEM Başkanı ardından TÜBİTAK Başkan Yardımcısı oldu. 

ALİ BABACAN'IN YAKINI 

TÜBİTAK'ta Hasan Palaz'ın yolunu açan, Alparslan Babaoğlu'nu istifaya götüren o kritik telefonu eden TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Kıvanç Dinçer, bugün çok tanınan bir siyasi parti liderinin yankını. Dinçer, Deva Partisi lideri Ali Babacan'ın kayınbiraderi. TÜBİTAK'taki vatansever bilim adamlarını "dağıtmakla" suçlanan Dinçer'e yönelik üç kez girişim hazırlığı yapıldığı ancak soruşturma sürecinin engellendiği gelen bilgiler arasında.