Amaç, olay anında hayatını kaybetmezse müdahaleyi önleyerek ölümünü beklemekti.

20 yıldır çözülemeyen Necip Hablemitoğlu cinayetinde gözler Enver Altaylı’ya odaklandı. FETÖ’den hükümlü Altaylı’nın cinayeti organize eden isim olduğu iddia edildi. Altaylı artık şüpheli. Son derece profesyonelce işlenen cinayette dosyada olmayan bir ayrıntı da ortaya çıktı.  Cinayetin işlendiği bölgeye en yakın yerlerdeki ambulansların cinayet saatinde sahte ihbarlarla bölgeden uzaklaştırıldığı belirlendi.

Aydınlık’ın edindiği bilgilere göre, Necip Hablemitoğlu cinayetinde önemli mesafe katedildi. Titizlikle yürütülen soruşturmada önemli gelişmeler var. Cinayeti yakından takip edenler çok önceden Enver Altaylı’ya dikkat çekmiş ve Altaylı’nın şüpheli olarak sorgulanmasını istemişti. Soruşturmada daha önce tanık olarak ifadesi alınan Altaylı’nın şimdi de şüpheli olarak ifadesinin alınmasının gündeme geldiği öğrenildi. Altaylı’nın cinayeti organize eden isim olarak sorgulanması gündemde.

Cinayetle ilgili olarak öne çıkan isimler, FETÖ firarisi Mustafa Özcan ile “FETÖ üyeliği” ve “casusluk” suçlarından 23 yıl 4 ay hapis cezası alan Enver Altaylı. Son gözaltına alınan ve aranan kişiler de bu iki isimle irtibatlı. Gözaltındaki şüphelilerden sivil M.A'nın FETÖ firarisi Mustafa Özcan’ın eski özlem kalem müdürü olduğu, sivil O.T'nin ise eski istihbaratçı Enver Altaylı ile irtibatı tespit edildi.

ŞIVGIN’IN İFADESİ

Hablemitoğlu soruşturmasında 2016 yılında, eski Sağlık Bakanı Halil Şıvgın’ın “tanık” olarak ifade verdi. Şıvgın ifadesinde şunları söylemişti: “Mustafa Özcan ile İstanbul’da Samanyolu TV’de katıldığım bir program sonrasında tanıştım. Enver Altaylı program sonrasında Mustafa Özcan ile birlikte dışarıda bekliyorlardı. Altaylı, Mustafa Özcan’ı özellikle tanıştırmak için beklediklerini söyledi. Özcan kendisini tanıtırken kitap, kırtasiye gibi işlerle meşgul olduğunu ifade etti. Sanırım Altaylı, Özcan’a, Hablemitoğlu’nun Fetullah Gülen ile ilgili yaptığı çalışmayı söylemiş olacak ki bana, ‘Bir doçent bununla ilgili bir çalışma yapıyor. Biz bu kişi ile nasıl görüşürüz?’ şeklinde soru sordu. Ben de, ‘Bu konuya karışmam, beni ilgilendirmez’ dedim. Görüşme sonrasında Hablemitoğlu’nu bu konuda bilgilendirdim. Altaylı benim büroda Hablemitoğlu’nun yaptığı işlerle ilgili ‘ıvır, zıvır’ demesine rağmen Mustafa Özcan’a farklı aksettirmiş ki benden yardımcı olmamı istedi.”

ZİHNİ ÇAKIR’IN İFADESİ

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Tahşiyecilere Kumpas davasında da 21 Ekim 2017’de gazeteci Zihni Çakır tanık sıfatıyla ifade verdi: “Kaynağım, o dönem Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda hemen herkesin suikastın bir yüzbaşı tarafından işlendiğini bildiğini, suikast silahının Ankara’daki Mogan gölünün ODTÜ yakasındaki balçıklı bölgeye atıldığını, yine suikast görevlendirmesinden önce Gülen örgütünde etkili olan ve istişare kurulunda yer aldığını tahmin ettiğim Mustafa Özcan ile CIA’nın Türk ajanı olarak bilinen Enver Altaylı’nın görüştüğünü, bu görüşmeden sonra hatırı sayılır bir para karşılığı suikastın işlendiğini, Enver Altaylı’nın Özel Kuvvetler Komutanlığındaki bağlantıları vasıtasıyla süreçte etkili olduğunu söyledi.”

DOSYADA OLMAYAN AYRINTI

15 Temmuz Gazisi emekli Emniyet Müdürü Fatih Eryılmaz, Hablemitoğlu cinayetiyle ilgili bilgi paylaşımlarını sürdürdü. Başından beri cinayetin FETÖ tarafından işlendiğini söylediğini, şu anda tetikçilerin araştırıldığını vurgulayan Eryılmaz, FETÖ’den tutuklu Enver Altaylı’nın Hablemitoğlu cinayeti nedeniyle sorgulanmasını ve tüm faaliyetlerinin incelenmesini istedi. Fatih Eryılmaz, cinayet günü cinayetin işlendiği bölgedeki gelişmeleri de ilk kez anlattı. Eryılmaz dosyada yer almayan önemli ayrıntıları gündeme getirdi:

'O BÖLGEDE ÜÇ AMBULANS NOKTASI VARDI'

“Necip Hablemitoğlu’nun evi Portakal Çiçeği vadisindedir. Hablemitoğlu evinin önünde vuruldu. Bu bölgedeki olası yaralanmalar, trafik kazaları, acil hastalar için 3 adet 112 ambulans noktası vardır. Cinayetin işlendiği saatten kısa süre önce bu ambulanslar sahte ihbarlarla bölgeden uzaklaştırılıyor. Ters istikamete yönlendiriliyor. Verilen adresler boş araziler. Hablemitoğlu için Demetevler’den ambulans geliyor. Cinayeti işleyenler tüm ayrıntıları hesaplamışlar. Yaralı bir şekilde hastaneye kaldırılıp kurtarılma ihtimalini bile düşünmüşler. Nedense bu ayrıntı dosyada yok. FETÖ’nün emniyette etkili olduğu o günlerde cinayeti çözsün diye kurulan ekip cinayeti çözmek için değil çözmemek için kuruldu.”

ORGANİZATÖR ENVER ALTAYLI

Fatih Eryılmaz Oda TV’ye yaptığı açıklamada da Enver Altaylı iddiasını tekrarladı. Kendisinin “Enver Altaylı cinayetle ilgili mutlaka sorgulanmalı” dediği zaman bazılarının garip karşıladığını anımsatan Eryılmaz, şöyle devam etti: “Cinayeti soruşturan savcılar titiz bir çalışma yürütmektedir. Güvenlik birimleri de tam destek vermektedir. Siyasi irade de cinayetin çözülmesi konusunda kararlı görünüyor. Artık Enver Altaylı  tartışması bitmiştir. Enver Altaylı’nın cinayetteki rolü ile ilgili ayrıntılar konuşulmaktadır. Ortaya çıkan yeni deliller de bunu doğrulamaktadır. Cinayetle ilgili olarak ortaya çıkan yeni isimler arasındaki bağ da Enver Altaylı’dır. Levent Göktaş ile Enver Altaylı çok eskiden tanışmaktadır. Enver Altaylı’nın 2009 yılında Fetullah Gülen’e gönderdiği mektuplar var. Bu mektuplarda da bu ilişkinin izleri var. Son dönemde büyük paralarla FETÖ’cülerin davasını alması da dikkat çekicidir.”

GÖKTAŞ ÜZERİNDEN TSK SUÇLANIYOR

Enver Altaylı’nın milliyetçi camiaya sızdırılmış bir CIA ajanı olduğunu ifade eden Eryılmaz, FETÖ’nün Levent Göktaş üzerinden cinayeti Türk Ordusunun üzerine yıkmaya çalıştığını belirtti. Eryılmaz şu görüşleri savundu:

“Hablemitoğlu cinayetinin faili FETÖ’dür. Bu konuda hiçbir tereddüt yoktur. Şu anda tetikçi bulunmaya çalışılıyor. Levent Göktaş da bu işlerin içinde olduğu iddia ediliyor. Göktaş şu anda kaçmıştır. Eğer suçu yoksa gelip kendisi ile ilgili iddiaları çürütmelidir. FEtö Bu durumu kullanmaya çalışıyor. Levent Göktaş üzerinden, onun askeri kimliği nedeniyle cinayeti Türk Ordusunun üzerine atmaya çalışıyor. Levent Göktaş kaçar kaçmaz onun adına hesaplar açıldı. O hesapların Levent Göktaş’a ait olmadığı çok açık. Ama o hesaplar üzerinden Sedat Peker gibi Türk Ordusu, iktidar hedef alındı. Tam FETÖ taktiği.”

ÖLDÜRÜLME NEDENİ

Eryılmaz, Necip Hablemitoğlu’nun öldürülme nedenini de şöyle açıkladı: “Hablemitoğlu’nun öldürülme nedeni FETÖ ile ilgili yayınlanmış kitapları değildi. ‘Köstebek’ kitabı değildi. O kitaptaki yazılar çeşitli yerlerde yayınlanmış yazılardı. Hablemitoğlu bir makalesinde FETÖ’nün il il, ilçe ilçe sorumlularını yazacağını, asker içindeki kritik isimlerini açıklayacağını belirtmişti. FETÖ asıl bundan korktu. Bu nedenle Hablemitoğlu’nu öldürmeye karar verdi.”


ALTAYLI’NIN MİT MÜSTEŞARLIĞI HASSASİYETİ

Enver Altaylı MİT Müsteşarlığı konusunda çok hassas. Milli tutum alan kişilerin MİT Müsteşarlığında üst düzey görevlere gelmesini engellemek için yoğun faaliyet gösteriyor. FETÖ’nün etkili olduğu dönemde de Fetullah Gülen’le temas halinde. Gülen’e gönderdiği mektuplarda dikkat çeken isimlerden biri de Kaşif Kozinoğlu... Altaylı, Gülen’e yazdığı mektupta şunları söylüyor: “Başbakan, müsteşar nezdinde teşebbüste bulunarak, Kaşif Kozinoğlu’nun etkisiz hale getirilmesini ve bu 20 görevli hakkındaki izlemenin durdurulmasını temin edebilir. Ancak Başbakan’ın böyle bir inisiyatif kullanacağı kanaatinde değilim.”

Altaylı bir başka mektubunda da Kozinoğlu’nun MİT Müsteşarı olabileceği vurgulayarak, “Eğer böyle bir şey olursa, Allah memleketi, devleti, Fethullah Hoca Efendiyi, cemaatin önde gelenlerini korusun. Bu bir felaket olur.” ifadesini kullanıyor.

Enver Altaylı’nın hedefindeki Kaşif Kozinoğlu daha sonra FETÖ kumpası ile tutuklanarak Silivri Cezaevine gönderildi. Orada da şüpheli bir şekilde kalp krizinden yaşamını yitirdi.

ÖLDÜRÜLMEDEN ÖNCE MÜSTEŞARLIK TEKLİFİ

Necip Hablemitoğlu, FETÖ ile ilgili bir çalışma yapıyordu. Bunu yapmaması için büyük paralar teklif edildi. Ama kabul etmedi. Daha sonra ilginç bir olay oldu. Öldürülmeden kısa bir süre önce buluştuğu gazetecilere MİT Müsteşarlığı teklifi aldığını söylemişti. O günlerde böyle bir ihtimal yoktu. Ancak biri onu test ediyordu. Bu teklifi yapan kişinin Enver Altaylı olduğu iddia edildi. Bu tekliften kısa süre sonra evinin önünde öldürüldü. Cinayet sırasında itiş kakış yaşanmadığı muhtemelen tanıdığı bir kişi tarafından öldürtülmüş olabileceği belirtildi.