İstiklal Savaşımızın zafere ulaştığı 30 Ağustos'u savunmanın günümüzdeki karşılığı nedir?
30 Ağustos;
Ölümsüz baş kumandan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün şekilsel olarak değil, gerçekten askeri olmaktır.Zira Atatürk ne bir rozet, ne heykel, ne resim, ne de törendir, o icraat, o iş, o yükselmek, ileri gitmektir.
Bugün 30 Ağustos;
Sevr'i dayatan ABD emperyalizminin vatanımıza yönelik saldırılarına karşı vatanı savunmaktır,
ABD'nin "kara gücüm" dediği PKK'ya karşı yapılan tüm operasyonlar ve harekatlardır, Fırat Kalkanı'dır, Zeytindalı'dır, Barış Pınarı'dır.
ABD'nin gladyo yapılanması olarak paralel devlet kurduğu FETÖ ile mücadele etmektir.
Müstevlilerin kurup önümüze sürdükleri DEAŞ; DHKPC gibi terör örgütlerinin üzerine yürüme ve onları yok etme iradesidir.
Dün Yunan'ı önümüze sürenler, bugün hem Yunan'ı, hem terör örgütlerini önümüze çıkarmaktadırlar,
Lozan'da kabul ettiremedikleri kapitülasyon ve imtiyazları almak için kullandıkları IMF'den kurtulmaktır 30 Ağustos.
Hiç bir zaman aralarına almayacakları AB adlı kendine hayrının olmadığı COVİD sürecinde açıkça ortaya çıkan sözde birliğin, ulusal egemenliğimize yönelik dayatmalarına boyun eğmemek, tuzaklarına aldanmamaktır.
AB'nin ulusal ekonomimize prangalar vuran Gümrük Birliği'nden çıkarak, ekonomik bağımsızlığımızı ilan etmektir.
Yerli ve milli fabrikalar kurmak, her fabrikayı bir kale olarak görmek, dışa bağımlılığı azaltmaktır. Zira Atatürk'ün altını çizdiği gibi; "iktisadi bağımsızlık olmadan tam bağımsızlık mümkün değildir."
Bugün 30 Ağustos, Gençliğe Hitabe'de belirtilen koşullar oluşmasın diye en kıymetli hazinemizi, istiklal ve cumhuriyetimizi muhafaza ve müdafaa etmek, o koşullar oluşunca da içinde bulunduğun imkan ve şeraiti düşünmeden vazifeye atılmaktır.
Kurtuluş için Amerikan mandası önerenlere , "ya sıtma, ya ölüm" diyenlere karşı denize düşünce yılana değil, ilaç ve aşı olan Atatürk'e sarılmak, muhtaç olduğumuz kudret olan Türklüğü hatırlamak, "Ya istiklal, ya ölüm" diye haykırmaktır.
Bugün 30 Ağustos "Mavi Vatan" ülküsüne sıkı sıkıya sarılmak, denizlerdeki haklarımızdan asla ödün vermemektir.
Bugün 30 Ağustos ne rozettir, ne posterdir, ne bayraktır, ne törendir, ne gardroptur, bir fikir ve eylem hareketidir,
vatanın ve büyük Türk milletinin haklarını savunmaktır.
ve tabi 30 Ağustos ; emperyalistlerin iç içlerimize karışmalarına, siyasetimizi tasarımlamalarına, emellerini müstevlilerin emelleriyle tevhid edenlere, iktidara sahip olanların olası gaflet, dalalet ve hıyanetlerine karşı gücünü sadece Türk milletinden almak, manda ve himaye önerenlere karşı olanca gücüyle karşı durmak, istiklali tam şiarını bütün dünyaya haykırmaktır.
Tam bağımsızlık ilkesini göz ardı eden ve hatta bu ilkeye ihanet eden bir kimsenin ülkenin her yerine Atatürk adı verse, her köşesine Atatürk heykeli yapsa, Atatürk resimleriyle donatsa ve her törende hazır bulunsa da Atatürkçü olmasına da 30 Ağustos bilincini kavramasına da imkan ve ihtimal yoktur.
30 Ağustos;
Ölümsüz baş kumandan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün şekilsel olarak değil, gerçekten askeri olmaktır.Zira Atatürk ne bir rozet, ne heykel, ne resim, ne de törendir, o icraat, o iş, o yükselmek, ileri gitmektir.
Bugün 30 Ağustos;
Sevr'i dayatan ABD emperyalizminin vatanımıza yönelik saldırılarına karşı vatanı savunmaktır,
ABD'nin "kara gücüm" dediği PKK'ya karşı yapılan tüm operasyonlar ve harekatlardır, Fırat Kalkanı'dır, Zeytindalı'dır, Barış Pınarı'dır.
ABD'nin gladyo yapılanması olarak paralel devlet kurduğu FETÖ ile mücadele etmektir.
Müstevlilerin kurup önümüze sürdükleri DEAŞ; DHKPC gibi terör örgütlerinin üzerine yürüme ve onları yok etme iradesidir.
Dün Yunan'ı önümüze sürenler, bugün hem Yunan'ı, hem terör örgütlerini önümüze çıkarmaktadırlar,
Lozan'da kabul ettiremedikleri kapitülasyon ve imtiyazları almak için kullandıkları IMF'den kurtulmaktır 30 Ağustos.
Hiç bir zaman aralarına almayacakları AB adlı kendine hayrının olmadığı COVİD sürecinde açıkça ortaya çıkan sözde birliğin, ulusal egemenliğimize yönelik dayatmalarına boyun eğmemek, tuzaklarına aldanmamaktır.
AB'nin ulusal ekonomimize prangalar vuran Gümrük Birliği'nden çıkarak, ekonomik bağımsızlığımızı ilan etmektir.
Yerli ve milli fabrikalar kurmak, her fabrikayı bir kale olarak görmek, dışa bağımlılığı azaltmaktır. Zira Atatürk'ün altını çizdiği gibi; "iktisadi bağımsızlık olmadan tam bağımsızlık mümkün değildir."
Bugün 30 Ağustos, Gençliğe Hitabe'de belirtilen koşullar oluşmasın diye en kıymetli hazinemizi, istiklal ve cumhuriyetimizi muhafaza ve müdafaa etmek, o koşullar oluşunca da içinde bulunduğun imkan ve şeraiti düşünmeden vazifeye atılmaktır.
Kurtuluş için Amerikan mandası önerenlere , "ya sıtma, ya ölüm" diyenlere karşı denize düşünce yılana değil, ilaç ve aşı olan Atatürk'e sarılmak, muhtaç olduğumuz kudret olan Türklüğü hatırlamak, "Ya istiklal, ya ölüm" diye haykırmaktır.
Bugün 30 Ağustos "Mavi Vatan" ülküsüne sıkı sıkıya sarılmak, denizlerdeki haklarımızdan asla ödün vermemektir.
Bugün 30 Ağustos ne rozettir, ne posterdir, ne bayraktır, ne törendir, ne gardroptur, bir fikir ve eylem hareketidir,
vatanın ve büyük Türk milletinin haklarını savunmaktır.
ve tabi 30 Ağustos ; emperyalistlerin iç içlerimize karışmalarına, siyasetimizi tasarımlamalarına, emellerini müstevlilerin emelleriyle tevhid edenlere, iktidara sahip olanların olası gaflet, dalalet ve hıyanetlerine karşı gücünü sadece Türk milletinden almak, manda ve himaye önerenlere karşı olanca gücüyle karşı durmak, istiklali tam şiarını bütün dünyaya haykırmaktır.
Tam bağımsızlık ilkesini göz ardı eden ve hatta bu ilkeye ihanet eden bir kimsenin ülkenin her yerine Atatürk adı verse, her köşesine Atatürk heykeli yapsa, Atatürk resimleriyle donatsa ve her törende hazır bulunsa da Atatürkçü olmasına da 30 Ağustos bilincini kavramasına da imkan ve ihtimal yoktur.
