20 Temmuz 2015’te başlayan seri saldırılar 15 Temmuz 2016’ya kadar sürdü.

Ankara Tren Garı’nda 109 vatandaşımızı öldürdüler. Kızılay’da 37 vatandaşımızın parçalanan bedenlerini topladık. Suruç’ta 34 vatandaşımızın cenazesini kaldırdık. Sultanahmet’te 10 turisti katlettiler, Atatürk Havalimanı’nı bastılar 42 kişiyi öldürdüler. Askeri servis araçlarının yoluna bomba döşeyip 28 vatandaşımızı havaya uçurdular. İstiklâl Caddesi’nde canlı bomba patlattılar. Vezneciler’de 12 vatandaşımızı aramızdan aldılar. Bursa ve Gaziantep merkezde, Sancaktepe’de, Lice’de…

14 büyük saldırıda 331 yurttaşımız öldürüldü.

15 Temmuz gecesi de kahraman milletimizden 251 kişi savaş meydanında şehit oldu.

Bu bilgileri neden hatırlattık?

Tam anlaşılmadı: FETÖ mücadelesi bir gladyo temizliğidir.

Türkiye'de iktidarları yöneten ve zamanı gelince değiştirebilen bir mekanizma dağıtılıyor!

Biz NATO’ya girdik, ABD de devletimizin içine girdi.

Operasyon merkezi gladyo Türkiye’nin bağımsız ve güçlü bir ülke olmasını engellemek için her şeyi yapar: İç karışıklık çıkarır, etnik ve mezhepsel kışkırtmalar yapar, suikastlarla korku yayar, ekonomik baskı kurar, darbe planlar… Hepsini yaşadık.

15 Temmuz’da silahlı güçleri suçüstü yakalandı ve ölüm kalım mücadelesi hızlandı. Silah silahla etkisiz hale getirilir. Mehmetçik ve polisimiz “Kartal” gibi uçuyor, “Kaplan” gibi yakalıyor. “Pençe”leri düşmanın üzerinde.

Bombalar artık şehirlerimizin kalbinde değil terör örgütlerinin inlerinde patlıyor.

Bu süreçte, mücadelenin önünde yer alan İçişleri Bakanı ve Savunma Bakanlarını baş düşman olarak görüp, hatanın pususunda bekleyenler yanlış halkanın parçası olmaktan kurtulamaz.

Doğru halkayı kavrayan ise sorumlulukları paylaşarak zorlukların üzerine gidene güven verir.


İlker Yücel

Aydınlık