FEYZİYE ÖZBERK

Uğur Mumcu niçin öldürüldü?

Uğur Mumcu katledilirken aslında öldürülmek istenen, onun temsil ettiği gerçek aşkı ve cesur vatanseverlikti. Antiemperyalizmdi. Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Ahmet Taner Kışlalı... 1990’lı yıllarda öldürülen değerli aydınlarımızın en önemli ortak özellikleri ödünsüz birer antiemperyalist olmalarıydı. Öldürülmek istenen işte buydu. Bu başarılamadı. Türk gençliği ve tüm yurtseverler bugün birer Uğur Mumcu’dur, Muammer Aksoy’dur, Bahriye Üçok’tur, Ahmet Taner Kışlalı’dır. Yani onlar milyonlarca kafada, yürekte yaşamaktadır.

Mumcu’nun ölümünün üzerinden 27 yıl geçti... Onu, cesur ve örnek bir araştırmacı gazeteci ve önder olarak anıyoruz. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayın sözünü tekrarlıyoruz. Neden? Çünkü devrimcilere yol gösteren şey gerçektir. Gerçekten koparsak ne vatansever ne de devrimci olamayız. Vatanımız için en büyük tehlike, bugün nedir? Hangi güç, bizi mahvetmekle tehdit ediyor? İşte bu sorulara verilen yanıt, bize gerçeği gösterir.

Uğur Mumcu Atatürkçüdür. Devrimcidir. Vatanseverdir. Halkçıdır. İşte bu nedenle Uğur Mumcu için gerçek vazgeçilmez önemdedir. Ulaştığı gerçeği ne pahasına olursa olsun halkıyla paylaşacaktır. Halkını aydınlatacaktır. Onun yaptığı tam da budur.

Uğur Mumcu’nun saptadığı gerçek neydi? Bu gerçek, Amerika Birleşik Devletleri’nin Türkiye, Irak, İran ve Suriye’yi bölme, halkları birbirine kırdırma girişimleriydi. 1992’de şöyle yazıyor: "Amerika’nın Kürt siyaseti tehlikeli bir oyundur. Bu siyaset Kürdü Türke; Türkü Araba ve Kürde düşman eden uğursuz bir siyasettir. Biz bu oyunu 1920’lerde de görmüştük."

Diğer bir yazısında da bugün açıkça ifade edilen, şu amaca dikkat çekiyor: "ABD için sorun, İran, Irak ve Türkiye’nin birer bölümünü kapsayacak bir Kürt devleti üzerinde şimdiden egemen olmak ve olası petrol yataklarını bu Kürt devleti aracılığı ile elinde tutmaktır."

MUHALEFET ETMEK

AMERİKA’YA SIRTINI

DAYAMAK MIDIR?

Amerika şimdi tüm bunları açıkça ilan ediyor. Ama bazıları, ülkemizdeki iktidarı yıkmak ya da ona muhalefet etmek için Amerika’ya sığınma yolunu seçiyor. Ondan destek istiyor. Amerika’nın "kara gücüm" dediği PYDPKK’yla dolaylı ya da dolaysız dayanışmaya ittifaka giriyor.

Antiemperyalist olmadan vatanseverlik olanaklı mıdır? "ABD ile ilişkilerimizi bozmayalım" diyerek vatansever olunabilir mi? Bu tutum muhalefetle değil Amerikancılıkla adlandırılabilir. O Amerika ki ülkemizi bölme, iç kargaşalık yaratma faaliyetlerini, sınırımıza gönderdiği TIR’lar dolusu silahla, ambargolarla vb açıkça ilan ediyor.

Uğur Mumcu’nun mücadele okunun, hedefinde hep Amerikan emperyalizmi vardı. Çünkü ona göre Ortadoğu’da ve tüm dünyada iç kargaşalıkların ve darbelerin arkasındaki güç hep Amerika’ydı. Bütün kötülüklerin kaynağı oydu.

Geçmişte "gardrop Atatürkçüleri" vardı. Uğur Mumcu gardrop Atatürkçülüğüne yani Atatürk’ün kılık kıyafete indirgenmesine, heykelleştirilmesine, bir hatıra haline getirilmesine, karşıydı. Atatürk’ün yaptıklarıyla, fikirleriyle, ışık tutan, yol gösteren, büyük bir devrimci önder olarak anılmasını, anlatılmasını istiyordu. Zıttı tutumun amacı, Atatürk diye diye onun ilkelerini unutturmaktı.

Günümüzde ise "Amerikancı Atatürkçüler" ortaya çıktı. Onlar, Atatürk’e duyulan çok büyük sevgiyi kendilerine örtü yapmaya çalışıyorlar ama başaramayacaklar. Atatürk her şeyden önce antiemperyalizm yani "Tam Bağımsız Türkiye" demektir.

Bugün Uğur Mumcu’lara her zamankinden daha çok ihtiyaç var. Çünkü algının, gerçeğin yerine geçirilmeye çalışıldığı bir dönemden geçiyoruz.

24 Ocak aynı zamanda Ali Gaffar Okkan’ın katledilişinin de yıldönümü. Uğur Mumcu’lar, Ali Gaffar Okkan’lar ve tüm vatan şehitleri düşünceleriyle yüreklerde, mücadelelerde yaşamaya devam ediyorlar!

Onlara minnettarız.