Ankara’da yapılan Türk Savunma Sanayii Zirvesi’nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘Ülkemize tuzak kuranlarla değil dostluk gösterenlerle yola devam edeceğiz’ diyerek Münbiç ve Fırat’ın doğusuna dair önemli mesajlar verdiCumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Fırat’ın doğusuna yönelik operasyona birkaç güne kadar başlayacaklarını bildirdi.

Türk Savunma Sanayi Zirvesi’nde Fırat’ın doğusu ile ikazları yaparken hazırlıkları da tamamladıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Fırat’ın doğusunu bölücü terör örgütünden temizlemek için yapacağımız harekatın birkaç güne başlayacağını ifade ediyoruz" dedi.

"Hedefimiz asla Amerikan askerleri değildir. Bunun altını çiziyoruz" diyen Erdoğan, "Hedefimiz bölgede faaliyet gösteren terör unsurlarıdır. Münbiç Araplara ait olduğu halde terör örgütleri faaliyet gösteriyor. Ülkemizde bulunan yaklaşık 4 milyon Suriyelinin kendi evlerine dönüşlerini ancak bu şekilde mümkün kılabiliriz. Biz ülkemize ve milletimize tuzak kuranlarla değil, dostluk gösterenlerle yol yürümeye devam edeceğiz" diye konuştu.

ABD’YE YPG TEPKİSİ

ABD’ye tepki gösteren Erdoğan, özetle şunları söyledi:

"Güneyimizde terör koridorunu inşa etmenin gayreti içindeler. Güçlü bir orduya sahibiz, hepsi kabul ediyor. Ne zaman Suriye’de sahaya indik işin gidişatı değişti. Yıllarca DEAŞ diyerek Suriye’nin altını üstüne getirenlerin balonunu Fırat Kalkanı ile patlattık. İdlib’de büyük bir insani krizin önüne Rusya ile geçtik. 20 bin TIR’a aşkın teröristlere silah gönderildi. Bunun yanında araç gereç gönderildi. Söylüyoruz, böyle bir şey yok diyorlar. Türkiye bir göçebe devleti değil, modern bir devlet bunu bilmeniz lazım. Bu konuda ABD ile derin görüş ayrılığı yaşadığımız herkesin bildiği bir gerçektir."

ABD TAMPON OLDU

Türkiye’nin meşru müdafaa veya müdahale hakkına karşı ABD askerlerinin teröristlerin arasına yerleştirildiğini de vurgulayan Erdoğan şunları söyledi:

"Bize PYD’ye verilen desteğin geri çekileceği ifade edildi. Suriye DEAŞ’ın ardından PYD ve YPG zulmüyle inlemeye başlamıştır. Türkiye’nin bu gidişata tahammül edemeyeceğini belirterek meşru müdafaa ve müdahale hakkını kullanacağı için teröristlerin arasına ABD’li askerler serpiştirilmiştir. ABD’nin kurduğu radar ve gözlem noktalarının hedefinin, ülkemizi teröristlerden değil, teröristleri Türkiye’den korumak olduğu aşikardır.

"Bölücü terör örgütü ile olan ilişkilerini her geçen gün daha da ileriye taşıdılar hatta birlikte bayrak, tabii onların paçavralarını, sallıyorlar. Kiminle yan yana? Kendi bayraklarıyla o paçavralar yan yana. Ortak devriye, ortak eğitim aşamasına kadar getirdiler bu işi."

‘DEAŞ MASALDIR’

"Amerikalılar yüzümüze karşı olumlu konuşmalarına rağmen DEAŞ’a karşı bölücü terör örgütünün unsurlarını sahaya sürmeyi tercih etti" diyen Erdoğan, "Son olarak 30 bin teröristi bölgede eğitme adımlarını atmaya başladılar. Diyorlar ki ‘Yok böyle bir şey.’ Tüm dünya medyası bunu tespit etmiştir. Hepsinin elinde bu bilgiler var. Bu doğru mu? Ne yaptığınızın farkında mısınız?" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti: "Suriye’nin kuzeyi bizim güneyimiz. Terör koridorunu orada inşa etmenin gayreti içindeler. Biz, ‘Bunlar teröristtir’ diyoruz, bizim stratejik ortaklarımız, başta Amerika olmak üzere ‘Bunlar terörist değildir’ diyor. Bunlar PKK’nın yan kollarıdır, bütün ispatlar ortada. Siz bizimle niye hareket etmiyorsunuz da gidip onlarla hareket ediyorsunuz?

"Ülkemizi teröristlerden değil teröristleri ülkemizden koruma adınadır. Suriye’de artık DEAŞ diye bir tehdit yoktur, bu masaldır. Bölgedeki DEAŞ unsurlarının kimin tarafından eğitildiğini iyi biliyoruz.

Erdoğan, ABD ile Türkiye’nin, Suriye’de derin görüş ayrılıkları olduğunu vurguladıktan sonra şöyle devam etti:

"Her şeye rağmen Amerika’yı, doğru zeminlerde buluşabilmemiz şartıyla gelecekte de birlikte yol yürüyebileceğimiz stratejik müttefikimiz olarak görüyoruz. Ülkemizin beka meselesi olarak gördüğümüz Suriye politikasındaki derin görüş ayrılıklarımızın, gelecekteki daha büyük işbirliklerimizin önünde bir engel oluşturmasına izin vermemeliyiz."

Erdoğan’ın devamla kullandığı bu ifadeler dikkat çekti:

"Hiçbir siyasi çıkar bir ülke halkının kendi vatanında huzur ve güvenle yaşaması kadar katkıda bulunamaz. Biz milletimize ve ülkemize tuzak kurmaya çalışanlarla değil dostluk kurmak isteyenlerle yol yürüyeceğiz."

KÖTÜ KOMŞU EV SAHİBİ YAPTI

Erdoğan konuşmasında testleri devam eden genel maksat helikopterinin adını da açıkladı. Helikopterin adını "Gökbey" olarak belirlendiğini kaydeden Erdoğan, savunma sanayi konusunda da şu mesajları verdi:

Terörle mücadelede hedeflere varabiliyorsak bunun nedeni lojistik desteğin sürekli olarak gelmesidir. Batı bize hep kongre izin vermiyor dedi. Başkalarına veriyor, Türkiye’ye gelince veriyor. Bunu Kıbrıs’ta yaşadık. Kıbrıs’tan sonra ASELSAN’ı kazandık. Kötü komşu bizi ev sahibi yaptı. Artık ihracata başladık. Bundan sonra daha da iyi olacak.

Sadece doğal kaynağa veya ticarete dayalı paranızın olması, savunma sanayinde belirli bir seviyeye ulaşamamışsanız özgürlüğünüzü garanti altına almanızı asla size getirmez. Türkiye maddi imkanları sınırlı olmasına rağmen savunma sanayi sayesinde söz sahibi ülkeler arasında yer alıyor.

650 KALEMDE 65 MİLYAR DOLARLIK İŞ

Bazıları bu vizyonu anlamakta zorlanıyor. Uzay yatırımları bazılarına anlamsız gözüküyor. Biz geleceğe yatırım yapıyoruz. Savunma sanayi alanındaki vizyonumuzun sözde kalmayıp icraata dökülmesi için proje bedeli 60 milyar doları bulan 650 kalem işi takip ediyoruz. Önemli olan potansiyelimizi harekete geçirmek çalışmalarımızı verimlilik esasına göre yürütmektir.

Silahlı silahsız insanlı insansız tüm hava araçlarımız konusunda önemli mesafeler kaydettik. Başbakanlığım döneminde stratejik ortağımızdan İHA almak istiyoruz, bugün git yarın gel. Kiralık verin, yok. Hep söylenen şu ‘kongre izin vermiyor.’ Bıktık, özel sektörümüz çıktı ortaya İHA da yaptı silahlı İHA da yaptı. Çok daha ileri gidecekler biliyorum, çok daha güçlüsünü, onlarda olmayanı yapacaklar. Bugünlere ulaştık.

GEREKSİZ İTHALAT YAPMAYIN

Çok acil olmayan hiçbir ürünün ithal edilmemesinin talimatını bir kez daha veriyorum. Bizi birilerine muhtaç etmeyin. Devletimizin ve milletimizin tek bir kuruşunun dahi amacımıza uygun olmayan yerde kullanılmasına rıza göstermeyiz. Kaçak göçek de olsa bu yola tevessül eden varsa kendilerinden hesap sorulacağına emin olsunlar. Aksi yönde baskıya uğradığını düşünen varsa durumu bize bildirmesini istiyorum. Kimsenin kişisel çıkarları ülke ve milletin menfaatleri üzerinde olamaz.”