Baro başkanlarının, Anıtkabir'e yürüyüşündeki krizi TBB Başkanı Metin Feyzioğlu çözdü.

İSMET ÖZÇELİK / OLCAY KABAKTEPE

Feyzioğlu, Cumhurbaşkanlığı, Meclis Başkanı, Adalet Bakanı ve İçişleri Bakanı arasında sabahın ilk ışıklarına dek mekik diplomasisi izledi. Kriz aşılınca baro başkanları Anıtkabir’e ulaştı. Feyzioğlu Türkiye’nin de baroların da ihtiyacının kriz değil birlik olduğunu söyledi.

BARO başkanları, Avukatlık Kanunu'nda yapılması planlanan değişikliğe tepki olarak başlattıkları yürüyüş kapsamında önceki gün Ankara'ya geldi. Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu ve yöneticiler, baro başkanlarını Anıtkabir girişinde bekliyorlardı. Güvenlik güçleri yürüyüşe izin vermeyince, araçlarla Anıtkabir’e gitmelerini isteyince kriz yaşandı. TBB Başkanı Feyzioğlu krizi aşmak için yetkililerle görüşmeye giderken, TBB yöneticileri ve baro başkanları durdurulan başkanların yanına gitti. Kriz aşılamayınca başkanlar geceyi yolda geçirmek zorunda kaldı.

FEYZİOĞLU’NDAN ZİYARET

Dün öğlene doğru TBB Başkanı Feyzioğlu da baro başkanlarının, Ankara girişinde polis barikatı arasında nöbet tuttuğu yere gitti. Feyzioğlu, baro başkanlarının tepkisine rağmen, "Hepinize geçmiş olsun. Önümüzdeki birkaç saat içerisinde sorunun çözüleceğini düşünüyorum. Bunun için çalışıyoruz. Biz baroları bölmek istemiyoruz" açıklamasını yaptı. Daha sonra alandan ayrılan Feyzioğlu gazetecilerin de sorularını yanıtlayarak, şöyle konuştu: “Burada eğer insanları sabaha kadar soğukta yağmurda bekletirseniz en yumuşak insanlar bile radikalleşir. Devletimizin kucaklaması lazım. Radikalleştirmek marifet değil. Yanlış olmuştur bu olan. Elbette onlar en yakında buldukları başkanlarına kızacaktır. Çok doğal haklarıdır. Ben hepsini kucaklıyorum. Onlar bana kızsa da, ben onlarla aynı fikirde olmasam da demokratik haklarını kullanmaları için durmaksızın mücadele etmeye devam edeceğiz. Bana 'neredeydin' diyorlar. Hem bakanlıklarda çalışıp hem burada olamam aynı anda.”

SORUN ÇÖZÜLDÜ

Feyzioğlu, daha sonra yazılı bir açıklama yaparak sorunun çözüldüğünü bildirdi. Anayasa’ya göre silahsız, saldırısız yürüyüş yapmanın temel bir hak olduğunu belirten Feyzioğlu, “Dün (önceki gün) sabahın ilk ışıklarına kadar yaptığımız görüşmelere bu sabah (dün) da devam ettik. Bu sabah (dün) İçişleri Bakanımızla görüşmemizde sorunun çözüldüğü bilgisini aldım. Keşke bunları yaşamasaydık. Türkiye’nin bu krizlere değil, kucaklaşmaya, birlikte çalışmaya ihtiyacı var” ifadelerini kullandı.

SABAHA KADAR MESAİ

Gelişmeleri Aydınlık’a değerlendiren TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, şu ifadeleri kullandı: “Yapılması hedeflenen yasal düzenlemeye karşı bazı baro başkanları yürümek istedi. En doğal hakları, yürüyebilirler. Bazı baro başkanları da yürümek yerine müzakere etme yolunu seçti. Bu da onların hakkı. Bazı baro başkanları da hem müzakere, hem yürüme kararı aldı. Bu da bir seçenek. Ama kimse kendi istediği yolu seçti diye diğer baro başkanını hainlikle suçlayamaz, suçlamamalıdır.” Baro başkanlarının şehre girişine izin verilmemesinin yanlış bir uygulama olduğunu kaydeden Feyzioğlu, “Keşke izin verilseydi. Başkanlarımız sıkıntı yaşadı. Oysa ki anayasal haklarını kullanıyorlardı. Ben geceyi çırpınarak, krizi çözmek için sürekli temaslarda bulunarak geçirdim. Her yarım saatte bir Adalet Bakanı ile görüştüm. İçişleri Bakanı ile konuştum. Meclis Başkanımız ile sürekli temas halinde oldum. Sonrasında Cumhurbaşkanımıza not ilettim. Nihayet kriz aşıldı. Daha önce çözülseydi çok daha iyi olurdu” diye konuştu.

DERDİMİZ SORUN ÇÖZMEK

Şu anda dertlerinin sorunları aşmak olduğunu belirten Feyzioğlu şunları söyledi: “Türkiye zor günlerden geçiyor. Bu koşullarda ihtiyacımız kriz değil birlik. Bu barolar için de aynı. Birlik içinde olmamız lazım. Farklı fikirde olmamız buna engel değil. Anadolu baroları sorunun çözümü için büyük çaba gösterdiler. Gece geç saatlere kadar Meclis’te çırpındılar. Keşke Ankara, İstanbul, İzmir baro başkanları da Meclis’e gelip destek verselerdi. Çok daha güçlü olurduk. Eskiden bu tür yasa çalışmalarında önceden bizlerden görüş alınır sonra bu görüler ışığında taslaklar hazırlanırdı. Ama şimdi başka bir yol izleniyor. Bu yöntem de sorunlara yol açıyor.”

'SAYGI DURUŞUNDA BULUNMADAN AYRILMAK DOĞRU OLMAZDI'

Feyzioğlu, bazı baro başkanları ile birlikte önceki gün Anıtkabir’e gitmesiyle ilgili olarak şunu anlattı: “Ankara dışından gelen baro başkanlarımız Ankara girişinde kısa bir yürüyüş yapıp oradan otobüslerle Anıtkabir’e geçmek istemişlerdi. Biz de kendilerini yönetim kurulumuz ve bazı baro başkanlarımız ile birlikte Anıtkabir’de bekliyorduk. Şehir girişinde yollarının kesildiğini ve yürüyüşe izin verilmediğini öğrendik. Atamızın manevi huzurunda saygı duruşunda bulunmadan Anıtkabir’den ayrılmayı doğru bulmadık. Hemen arkasından yönetim kurulumuz ve oradaki baro başkanlarımız Ankara girişine baro başkanlarımızın yanına derhal intikal ettiler. Ben de yetkili makamlarla görüşmek üzere telefon ve ziyaret trafiğine başladım.”

'MAKSAT OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL SÜRECİNİ GÜNDEME GETİRMEK'

Avukat Zeynep Küçük de Aydınlık’a yaptığı açıklamada baro başkanlarının yürüyüşü ile ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: "İlkesel olarak çoklu baro sistemine karşıyız. Avukatların yüzde 90'ı da zaten çoklu baroya muhalif. Metin Feyzioğlu da çoklu baro sistemine karşı. Feyzioğlu, henüz ortada bir taslak yokken istişare yöntemiyle bu işi çözme metodunu benimsiyor. Hepimiz çoklu baroya karşı bir tavır sergilemeliyiz ama bu hepimizi temsil eden Barolar Birliği Başkanının yürüttüğü çalışmalara destek vererek ve hükümetle bütün diyalog yöntemlerini öncelikli kullanarak olabilir. Diyaloğa kendini tamamen kapatarak bunu bu şekliyle çözmek mümkün değil. Bu yürüyüşe katılan baroların tamamı Feyzioğlu'nu Olağanüstü Genel Kurulu toplaması için çağıran daha sonra buna ilişkin dava açan barolar. Burada aslında saflaşma çoklu baro üzerinden protesto değil, Feyzioğlu'na karşı hareket eden bloğun Feyzioğlu'na karşı bir algı yönetimi veya kamuoyu oluşturmasına yönelik. Yöntem olarak bunu kullanıyorlar. Maksat, gerçekten hukuka aykırı olan ve avukatların tamamına yakınının istemediği çoklu baroya karşı etkili mücadele değil Feyzioğlu'nu itibarsızlaştırmak ve hukuk yoluyla başaramadıkları Olağanüstü Genel Kurul sürecini bu yöntemle, Feyzioğlu'nu zayıflatarak tekrar gündeme getirmek.” 

İlgili haber: Baroları esas bu anlayış böler

Aydınlık