Fetullahçı Terör Örgütü'nün eski mahrem imamları, ihanet yapılanmasından ayrıldıktan sonra örgütte yaşadıklarını anlatmaya devam ediyor. Devletin bütün kurumları gibi Milli İstihbarat Teşkilatı'na da bir dönem sızmak isteyen FETÖ, bu amaçla yetiştirdiği 'öğrencilerin' sorumluluğunu üstlenmek üzere 'MİT mahrem imamları' belirlemişti. Bu kişilerden 3'ü, FETÖ ile ilişkiyi kestikten sonra kurdukları Youtube kanalında önemli itiraflarda bulunuyor.

Erkan Irmak, Özgür Kaya ve Salim Zeybek 'Hizmet Hezimet' adını verdikleri kanaldaki son yayınlarında, FETÖ'nün gizli haberleşme tekniklerinden ve kullanılan kripto programlarından bahsetti. 

TUŞLU NOKIA TELEFONDAN ŞİFRELİ İLETİŞİM 

Görev yaptığı dönemde kendi şahsi telefonu haricinde 89 tane operasyonel hattının bulunduğunu ifade eden eski mahrem imam Özgür Kaya, ikişer üçer kişilik her örgüt hücresi için bir GSM hattı kullandıklarını söyledi. 

Salim Zeybek ise patates hat döneminden sonra cep telefonlarında kripto uygulama safhasına geçildiğini, henüz mobil cihazlarda internet yaygın değilken FETÖ'nün NOKIA telefonlara oyun görünümlü bir uygulama yüklediğini, aramaları o uygulamaya basarak yapmaları halinde sesli iletişimin kriptolu hale geldiğini anlattı. 

2012 yılı itibariyle iPhone için tasarlanmış Groundwire uygulamasına geçtiklerini söyleyen eski mahrem imam Zeybek, ses ve mesajları şifreli şekilde iletmeye yarayan bu programı kullanarak örgüt üyeleriyle iletişim kurduklarını kaydetti. 

GÜLEN, GROUNDWIRE'DAN TALİMAT VERDİ

Özgür Kaya ise o dönem FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in Pensilvanya'da Groundwire kullanarak örgüte bağlı üniversitenin eski rektörü Şerif Ali Tekalan'la görüşmesine şahit olduğunu belirtti. Bu ifadeye ekleme yapan eski mahrem imam Erkan Irmak ise GülenTekalan görüşmesinde konunun 'Dicle Üniversitesine rektör ataması' olduğunu söyleyerek şu detayı paylaştı:

"Hani Gülen 'benim hiçbir şeyden haberim yok' diyor ya... Dicle Üniversitesi rektörünün değiştiğini söylüyorlardı telefonda ona. O da birtakım talimatlar veriyordu. Bizim yanımızda oldu bu hadise. Dicle'ye yeni rektör atanması yahut teklifiyle ilgili talimatlarını iletiyordu."

FETÖ'nün eski hususî sorumluları, Groundwire döneminden sonra internet tabanlı uygulamaların yaygınlaştığını, örgütte kripto aramalar için Shuu'ya geçildiğini, 2013 yılı sonları itibariyle ise KakaoTalk ve CoverMe gibi programların tercih edilir hale geldiğini dile getirdi. 

BYLOCK'UN BİR ARKA KAPISI VARDI

FETÖ'nün ünlü kripto haberleşme yazılımı ByLock'un bu dönemin ardından 2014 itibariyle devreye girdiğini söyleyen Salim Zeybek, şöyle konuştu:

"ByLock'u hazırlayanlar bir dönem Emniyet İstihbarat'ta görevli örgüt üyeleriydi. ByLock tamamen patladıktan sonra, sanırım 2017 yılıydı, buna ilişkin konuları görüşmek üzere kurduğumuz grupta yazılımcı arkadaşlar 'ByLock kodlarını bize gönderin, bir bakalım, neresinde açık olduğunu bulalım' dedi. Ama konunun üzerini kapattılar, ByLock'un kaynak kodlarını onlara vermediler.

Kodların o arkadaşlara incelenmek üzere verilmemesinin nedeni bence ByLock'un bir 'arka kapı'sı olmasıydı. Zaten sonrasında AppStore'dan da çekildi bu uygulama, çünkü AppStore oraya koyacağı uygulamanın kodlarını incelemek istiyordu, içinde virüs benzeri bir şey var mı diye... AppStore'dan kaldırıldı ByLock... Ama Google Play'de bir süre daha kaldı. Çünkü orada detaylı inceleme yapmıyorlar."

İSTİHBARAT 2014 SONUNDA TESPİT ETTİ

Örgütte ByLock kullanılmaya başlandığı bilgisini devlete bağlı istihbarat birimlerinin 2014 sonu itibariyle elde ettiğini dile getiren Salim Zeybek, o dönem örgütün Emniyet İstihbarat şubesindeki militanlarından sorumlu mahremlerden biriyle bu konuyu görüştüğünü, 'ByLock açığa çıktıysa fişi çekin' dediğini ancak bu talebinin kabul görmediğini söyledi. 

Salim Zeybek'e göre, 2014 Kasım ayı itibariyle Pensilvanya'ya sunulan "ByLock'u sonlandıralım" teklifi kabul görmedi. Çünkü o tarihte uygulamayı örgütün üst düzey ve operasyonel isimlerinin oluşturduğu 20 bin düzeyinde kişi kullanıyordu ve Pensilvanya, bunların deşifre edilmesini zorlaştırmak için ByLock'u örgüt tabanına yayma kararı aldı. FETÖ'nün kripto haberleşme sistemi böylelikle sadece birkaç ay içerisinde 600 bin dolayında kullanıcıya erişti. 

"Örgüt tabanına, bölgelere, aklımıza gelen gelmeyen her yere bunu nasıl dağıtırız deniyor ve bu şekilde hareket ediliyor. Bunun yanında bir üçkağıt daha düşünüyorlar: Mor Beyin konusu böylece gündeme geliyor. Namaz Vakti uygulamasının arkasına virüs koydular ve bu uygulamaya girenler ByLock sunucusuna Log kaydı göndermiş oldu" diyen Salim Zeybek, örgütün bu yöntemle ByLock trafiğini artırmayı ve kalabalık içerisinde 'has adamlarını korumayı' amaçladığını belirtti. 

VIBER, TANGO, EAGLE SONRA GELDİ

Özgür Kaya ise örgütte ByLock'la ilgili spekülasyonların çoğalmasıyla birlikte Viber, Face, Tango ve Eagle gibi uygulamaları kullandıklarını anlattı. FETÖ'nün 15 Temmuz sonrasında da kripto uygulamalar üzerinden haberleşmeye devam ettiğini aktaran Kaya, 2048 adlı oyun görünümlü program üzerinden haberleştiklerini söyledi. Kaya, örgütün son olarak 'uluslararası alanda en yaygın kullanılan uygulamanın havuzunda kaybolmak daha kolaydır' anlayışıyla Signal, Telegram ve WhatsApp'a döndüğünü kaydetti.