FETÖ itirafçısı ve aynı zamanda hükümete yakınlığıyla bilinen Yeni Akit Gazetesi’nin yazarı Nurettin Veren, çok çarpıcı bir yazı kaleme aldı. İşte haberin ayrıntıları;

A+A

Yeni Akit gazetesinin yazarı Nurettin Veren köşe yazısında, Kurban Bayramı'nda Hac ziyareti yapanların paralarının "kafirlerin ve zalimlerin" kasasını doldurduğunu ifade etti.

Nurettin Veren, Kabe'nin Suudi yönetiminin elinden alınarak Müslümanların ortak bir kuruluna devredilmesi gerektiğini belirtti.

"Suudi Arabistan’ın kontrolünden, İslam Alemi’nin meydana getirdiği bir kurul şeklinde yönetimine verilmesi, talep edilmelidir" diyen Veren, "Hacılarımızın HAC harcamaları ve kurbanları, kafirlerin ve zalimlerin kasasını doldurmaktadır" dedi.

Veren, "Kral ve ailesinin, uluslararası mahkemelerde sorgulanması ve yargılanması gerekir." dedi. Veren, son dönemde başlayan Hac boykotu görüşüne ise karşı çıktı.

İşte Nurettin Veren'in yazısının ilgili bölümü:

"Ortadoğu’da İsrail’in ortağı olma çabasına giren Suudi Arabistan yeni bir adım daha atarak, bu amacını pekiştirdi. HAC ve UMRE organizasyonu yapan Suudi şirkete, İsrail menşeli bir şirketi ortak etme kararı aldı. Ortaklık kararı kapsamında İsrailli şirket, HAC ve UMRE ibadetleri için, Suudi Arabistan’a gelen ziyaretçilerin bütün bilgilerini toplayarak, kendinde saklayacak. Geçtiğimiz ayın başlarında, İsrail’e hava sahasını açan Arabistan yönetiminin bu adımı, tepkiyle karşılanmıştı. İsrail başbakanı Bünyamin Netanyahu, Suudi Arabistan’ın Hindistan’dan İsrail’e giden uçaklara, hava sahasını kullanma izni verdiğini açıklamış ve olayı doğrulamıştır. Meşru Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye yapılan darbe hareketinden sonra, Suudi Arabistan’ın açık bir şekilde ABD’nin talimatıyla 20 milyar dolara yakın, darbeci Sisi’ye yapmış olduğu karşılıksız yardım, açıkça bir ihanet olduğunu ABD›nin kölesi olan Suudi Arabistan›a karşı bir misilleme yapılması gerekliliğini ortaya çıkardı.

Darmadağınık olan İslam milletleri, Dünyanın her tarafında birbiriyle irtibatsız, organizesiz Müslümanlar bir araya gelmeli ve tepkilerini ortak bir şekilde ortaya koymalıdır. Kutsal olan Mekke ve Medine Haremi Şerif’dir ve ümmet bu konuda tepkilerini ortaya koyup, Suudi Arabistan’ın diktatör ABD yandaşı, köleleştirilmiş Kral ailesine karşı tepki vermelidir. Mısır ve Suriye’de yaşanan katliamlara karşı, Burma, Arakan, Bosna, Suriye, Çeçenistan, Afganistan, Irak, Doğu Türkistan gibi ülkelerde İslam dünyasının yetersizliği ve tepkisiz kalması, en azından Suudi Arabistan’a karşı ve HAC mevzuunda bir araya gelerek, Suudi Arabistan’ın kontrolünden, İslam Alemi’nin meydana getirdiği bir kurul şeklinde yönetimine verilmesi, talep edilmelidir.

Mekke ve Medine, Kral ailesinin tapulu mülkü değildir. Bu hususta ABD ile işbirliği yapması, İsrail ile ortak hareket ederek Mescidi Aksa’ya ve Filistin’e ihaneti desteklemesi de, Katar’a yapılan boykot tavrı da sorgulanmalıdır.

Kral ve ailesinin, uluslararası mahkemelerde sorgulanması ve yargılanması gerekir.

HAC’CA GİTMEYİ BOYKOT DEĞİL, ZALİM İŞBİRLİKÇİLERİNİ BOYKOT ZAMANI GELMİŞTİR. Hacılarımızın HAC harcamaları ve kurbanları, kafirlerin ve zalimlerin kasasını doldurmaktadır."