Kaç yıldır söylüyorum çevremdeki insanlara. Geçenlerde Ergün Gedek ile birlikte yaptığımız Telgraf programında da dile getirdim:

Türkiye’nin hafızasını siliyorlar.”

Kendini aklayamayacak insanlar, pürü pak çıkıyor karşımıza. Kimse de gerisini araştırmıyor.

Türkiye gerçekten, at izinin it izine böylesine karıştığı bir dönemi gördü mü bilmiyorum. Ama iş çığırdan çıkmış vaziyette.

Dünün FETÖ’cüsü, bugünün sözde Atatürkçüsü…

Dünün AKP’lisi, bugünün muhalifi…

Dünün Gülencisi, bugünün Menzilcisi…

Dünün PKK’lısı günümüzün vatanseveri olarak çıkıyor karşımıza.

Cumhuriyeti savunanların söylemesi gereken sözleri sanki kendileri cumhuriyetçiymiş gibi bugün FETÖ’cüler söylüyor, onlar paylaşıyor. O paylaşımlar da yüzbinlerce kez okunuyor ve sanki hainler cumhuriyeti, Atatürk’ü savunuyormuş gibi bir hal ortaya çıkıyor. Ya da kendisini Atatürkçü gibi pazarlayıp aslında Cumhuriyetin kökünü kazımanın yollarını döşüyor.

İşte asıl tehlike bu!

Kabul edelim, hayatımız şöyle artık.

Biri biriyle mi tanıştı?

Ya da biri bir yazı mı kaleme aldı, diğeri bu yazıyı yazan kişiyi tanımıyor mu?

Telefona sarılıyoruz:

Bu adam kim?”

Şu kadın neyin nesi?”

Kimlere çalışıyor?”

Bunu kasten yazmış, muhtemelen buraya bağlı.”

Çünkü kimse kimseye güvenmediği gibi, kimse kimseyi tanıyamıyor da…

Google’da araştırmaya başlıyor. Buldu buldu, bulamadı… Tehlike devam ediyor.

Etrafımız etki ajanlarıyla dolu.

Algılarla oynuyorlar ve insanların algılarını da değiştirmeyi başarıyorlar. Mesela Mehmetçik için siper olmaya hazır yüzbinlerce insan Selahattin Demirtaş’ın PKK sempatizanı olmadığına inanabiliyor.

Ya da eski bir FETÖ’cünün bugün milli olduğuna ikna olan yüzbinler var.

Adam AKP’li ya… Hemen bakıyoruz, FETÖ’yü övmüş mü? FETÖ’nün işine yarar eylem yapmış mı?

Aaa, övmüş ve yapmış! Ama 17/25 Aralık’tan önce olmuş bunlar, sayılmaz.”

Yok ya!

Bugün kripto olup hala kendini saklayanlar var da, 17/25’ten sonra kendisini değişmiş gibi gösterenler yok mu?

Hem de nasıl!

Bu 17/25 Aralık 2013’ü milat kabul eden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kendisidir.

Bu milat kabul edilebilecek bir milat değildir. Eğer bir milat alınacaksa cumhurbaşkanının kendi vurguladığı tarihi değil, devletin belirlediği tarihi baz almalıyız.

O tarih de herkes için geçerlidir.

O tarih Milli Güvenlik Kurulu’nun Fetullah Gülen örgütüyle mücadele kararını verdiği 25 Ağustos 2004 tarihidir.

Çok açık. Devlet bir tarih koymuştur ve bu örgütün tehlikeli, cumhuriyeti tehdit eden bir örgüt olduğunu tespit etmiştir ve kabul etmiştir.

O günden sonra kimse bu tarihi değiştiremez!

Ama Erdoğan değiştirdi!

***

Bakın değerli okuyucular. Bu ülkenin hainlerini bulmanızı istemiyorlar. Bulmamanız için yasalar bile çıkarıyorlar.

Şimdi hatırlayalım.

15 Temmuz 2016’dan sonra terör örgütü propagandası yapılıyor diye birçok gazete, televizyon, dergi ve internet sitesi kapatıldı.

Doğru bir hamle.

Başka neyi kapattılar?

Geçmişten bugüne kadar yapılan tüm haberleri… Yani arşivi…

Bugün Zaman gazetesinin, Samanyolu televizyonunun, BugünKanaltürkSızıntıAksiyonTaraf gibi terör örgütü yayın organlarının arşivlerinin tamamını sildiler. Geçmişi yok ettiler.

Tarihi ortadan kaldırdılar!

Bakın… Her gün biri ile ilgili “Bu FETÖ’cü mü” diye soruyoruz.

Bize yol gösterecek, teröristle vatanseveri ayırabilecek bilgilerin bulunduğu gazete ve dergiler internet ortamından silindi, Samanyolu Tv yayınları ortadan kaldırıldı. O yayınlarda Türkiye Cumhuriyetinin bekasına kast eden emperyalizmin kanlı örgütü vardı. Ve bu örgütle mücadele etme iddiasıyla bu örgütün en büyük belgelerini, delillerini kararttılar.

Ben bir gazeteci olarak bir şey aradığımda kütüphanelere gitmek zorundayım. Orada bile engellemelerle karşılaştığımız oluyor.

Bugünün sözde Atatürkçüleri, AKP’lileri, muhalifleri, PKK’lı veya cumhuriyetçileri o arşivde saklı.

Birisi hakkında arama yapmaya çalışıyoruz, bulmak ne mümkün: Error 404!

İddia ediyorum, bu arşivleri kim sildirdiyse isimleri o arşivlerde olanlardır! Örgütü sözde propaganda yapmasın diye eski yayınları kaldırmanın başka bir açıklaması olabilir mi?

Ama onlara bunlar da yetmedi.

Geçmişi baktılar ki tam silemiyorlar… Yeni bir yöntem geliştirdiler. Mesela bir kişinin açıklamasını ya da eylemini mi aradınız? Zaman ve Samanyolu’da yazılanlar zaten yok! Belki MilliyetHürriyet de haber yapmıştır ve bir anda karşınıza çıkıverir!

Çıkıyor da…

Ha işte, bunu da ortadan kaldırmak için Unutulma Hakkı yasası çıkardılar.

10 yıldan fazla olan olaylarda internetten her şeyi sildirebilirler.

Mesela Ali Kemal yaşasaydı hain damgasını silecekti belki de…

Mesela üzerimize bombalar yağdıran teröristler… Kendisini hakkında “hain” damgası yapıştıranların haberlerini de Sulh Ceza Hakimliğinden bir kararla hemen ortadan kaldırabilir.

Ya da Abdullah Öcalan

Fetullah Gülen…

Aklınıza kim geliyorsa… Hafızası olmayan halkın soru sorup araştırmasına da yasak var artık!

Dilediğiniz pisliği yapabilirsiniz, alt tarafı 10 yıl sonra aklanmasanız bile günahınızı kimse hatırlamayacak ve kötü anılmayacaksınız.

Terörist misin?” diye sorduğunuzda, “Sıkıyorsa bul” diyecekler.

Düşmanı kollamak, teröristi korumak, onlara yardım ve yataklık değil mi bu?

Bizi yeniden kandırmak(!) için hafızamızı siliyorlar.

Çok değil, 20 yıl sonra ne FETÖ kalacak, ne AKP’lilerin söyledikleri.

Bizim yazdıklarımızı da silecekler.

Unutulma Hakkı’ymış!

Kuldan utanırsınız, Allah’tan utanmazsınız!

Bu millet tüm günahlarınızı unutsa da Allah unutmaz!

 veryansıntv