'te doktora sonrası araştırmacı olarak çalışan 'in, 'ye yakınlığıyla bilinen meslektaşı 'yı isim vermeden "kendisini 2,5 yıldır e etmek"le suçlaması üzerine . Başsavcılık, Pınar Dinç'in beyanları ve elde edilecek delillerle birlikte tacizde bulunduğu iddia edilen şüphelinin adres, iletişim ve kimlik bilgilerinin tespit edilmesini ve ifadesinin alınmasını talep etti.

TWİTTER'DAN İFŞA ETMİŞTİ
Dinç, Twitter'dan yaptığı paylaşımda, "2,5 senedir yaşadığım ısrarlı takip ve tacizden hareketle bir şeyler söyleyeceğim. Bunu yaparken dileğim, kurumların cinsel taciz ve saldırıya karşı düzgün soruşturma süreçleri belirleyip yürütmeleri ve mağdurların bu düzen ve insanlarla mücadeleden vazgeçmemesidir." ifadelerine yer vermişti.

Aynı üniversitede akademisyen olarak görev yapan Umut Özkırımlı'nın kendisini "2,5 senedir ısrarla takip ve taciz ettiğini" belirten Dinç, paylaşımında şunları kaydetmişti:

"Biliyorum ki bu kişinin bunlara maruz bıraktığı ne ilk ne de son kadınım. Tam da bu yüzden sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim: Susmuyorum, korkmuyorum. Yaşadıklarım, Aralık 2017'de başladı. Mart 2018'de daha fazla dayanamayarak fakülteye resmi şikayette bulundum. Soruşturma yürütüldü ve 1 Haziran 2018'de bu kişi tacizden yazılı uyarı aldı.

Karar sonrası bu konu kapanır sandım. Yanılmışım. Aldığım rahatsız edici bir eposta sonrası fakülteye yeniden haber vermem gerekti ve 14 Eylül 2018'de Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı, bu kişiye benimle doğrudan ya da dolaylı iletişim kurmaması için bir eposta gönderdi. Biter sandım. Bitmedi. Ekim 2018'de onu karaladığım gerekçesiyle üniversiteye şikayet etti beni. Yaşadığım tüm travmalar yeniden tetiklendi. Zaten tacizleri sürüyordu. Karşı şikayette bulundum. 2019'da karar çıktı. Ben aklandım, ona tacizden aldığı uyarı hatırlatıldı."

"KORKUTMA AMAÇLI BİR MEKTUP GÖNDERİLDİ"
Umut Özkırımlı'nın üniversiteyle ilişiğinin kalmadığını ifade eden Dinç, şunları belirtmişti:

"İsveç'te olabilecek en üst kurum Diskriminerings Ombudsmannen (Ayrımcılık Ombudsmanı) da üniversitede yürütülen soruşturmaları inceledi. Orada tüm sürecin detaylı özeti var. Bunun resmi belgesi de elimde. Biter sandım. Bana 30 Ocak 2019'da içi boş, korkutma amaçlı bir mektup gönderildi bu şahsın avukatı tarafından. Cevap vermedim. Mücadelemden vazgeçmedim. 16 ay sonra 15 Mayıs'ta yeni bir mektup gönderildi adresime. İbretlik bir bölümünü paylaşıyorum. Susturma ve korkutma amaçlı bu mektup sonrası 29 Mayıs'ta polise giderek ısrarlı takibe maruz kaldığımı bildirdim, şikayette bulundum. Adını hiçbir paylaşımımda geçirmediğim bu kişiye ve avukatına gönüllü avukatlığımı üstlenen @feyzaltun, bugün cevap gönderdi."