Dünya yükselen enflasyon karşısında faiz silahına sarıldı. Ancak enerji fiyatlarındaki artış da bir yandan sürüyor. FED öncülüğünde devam eden faiz dalgasında seviye yükselirken ‘stagflasyon alarmları’ çalmaya başladı


Amerikan Merkez Bankası FED çarşamba günü 75 baz puanlık bir faiz artışı daha yaptı. Bu son 28 yılın en sert faiz artışı oldu. FED 70'li yıllardaki petrol krizi döneminde ise çok sert bir faiz artışı ile ekonomiyi durgunluğa sürüklemişti. O dönem enerji fiyatları dışında da enflasyonist baskılar vardı. Bu yüzden ekonomi soğutularak enflasyonun önüne geçilebildi. Son 20 yıldır ise dünyada resmen negatif reel faiz dönemi vardı. FED bir yandan para basıyor diğer yandan da faizleri düşük tutarak ekonomiyi ısındırıyordu. Ancak kovid19 salgını ile birlikte dengeler bozuldu. Dünya şu günlerde enerji ve gıda krizi ile karşı karşıya. Tedarikteki aksamalar ve lojistik maliyetlerinde artış da eklenince fiyatlarda rekor seviyeler görülüyor.

HER AN TETİKLENEBİLİR

ALB Yatırım Araştırma Uzman Yardımcısı Ahmet Deniz Yağbasan, “Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan gerilim ile yükselen yakıt fiyatları ve tedarik zincirindeki bozulmalar mayıs ayında da fiyatlarda yükselişe neden oldu. Beklentinin üzerinde artış yaşayan enflasyon yıllık bazda yüzde 8.6 seviyesine yükselerek 40 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Aylık bazda ise bir önceki aya göre yüzde 1 seviyesinde bir artış gerçekleşti.” dedi.

Bu enflasyon karşısında FED'in son yaptığı artırımla birlikte doların faiz aralığı yüzde 1.5yüzde 1.75’e yükseldi. FED Başkanı Powell önümüzdeki ay için de 75 baz puanlık ve sonraki ay için de 50 baz puanlık faiz artırım sinyali verdi. Böylece FED faizi yüzde 2.753 bandına oturacak. Sonraki aylarda faiz artırımlarında tutarın azaltılması bekleniyor. Ancak her şey enflasyonist etkilere bağlı.

Tera Yatırım Baş Ekonomisti Enver Erkan, “Küresel jeopolitik risklere ve kötüleşen arz koşullarına eş zamanlı olarak baktığımızda resesyon olgusunun tetiklenmesi riski artmakta. Enflasyon ile resesyonun bir arada olması da kavramsal olarak stagflasyon (enflasyon ortamında durgunluk) olgusunu ele aldırmakta ve tarihsel uygulamalarda da buna uygulanmaya çalışılan agresif sıkılaştırıcı politikaların yol açması ihtimalinden bahsedilmektedir.” ifadelerini kullandı.

RİSKTEN KAÇIŞ BAŞLADI

Petrol fiyatları dün gerilese de 110 doların üzerinde kalmayı sürdürüyor. Avrupa'da 9 Haziran'da 84 avrodan işlem gören doğal gazın megavatsaat fiyatı dün yüzde 52 artarak 128 avroya yükseldi. Türkiye'de yapılan son zamlarla birlikte akaryakıt pompa fiyatlarında 30 lira sınırına gelindi.

Diğer yandan İngiltere Merkez Bankası da politika faizini 25 baz puan artışla yüzde 1.25 seviyesine çıkardı. Böylece banka beşinci faiz artışını yaptı. İsviçre Merkez Bankası 15 yılın ardından faiz artışına giderken bankanın faizi eksi 0.25 oldu. Brezilya da 50 baz puan artışla faizi yüzde 13.25'e çekerken, Hong Kong Para Otoritesi 75 baz puan artışla faizi yüzde 2'ye çekti. Piyasa analisti Tuğba Özay'ın aktardığına göre, dünya çapında 50'den fazla merkez bankası bu yıl faiz oranlarını tek seferde en az yarım puan artırdı. Yükselen enflasyona karşın gelişmiş ekonomilerde faizler yine de rekor düşük seviyelerde. Sağlıklı bir ekonomik işleyiş için enflasyonun yüzde 2'lerde seyretmesi beklenebilir. Türkiye'de oran yüzde 100'lere doğru giderken Avrupa ve ABD'de yüzde 8'ler mertebesinde. Oysa üretici enflasyonu ABD'de yüzde 10'larda, Avrupa'da ise yüzde 30'larda. Enflasyonu frenlemek için yükseltilen faizlerin piyasalardaki yansıması riskten kaçınma şeklinde oluyor. En riskli varlıklardan başlamak üzere kaçış başladı. Wall Street cephesi faiz artışlarının ABD'de durgunluğa neden olacağı söylemini koruyor. Dün Türk borsası yüzde 1.7 değer kaybetti. Dün Avrupa borsalarında da benzer oranlarda düşüşler gözlendi.

BAKAN MUŞ'TAN D8'E ÇAĞRI

Küresel piyasalar faiz ve enflasyon dalgaları ile yön bulurken ülkeler arası ticari ittifaklar da güçlendirilmeye çalışılıyor. Türkiye, Bangladeş, Endonezya, İran, Malezya, Mısır, Nijerya ve Pakistan'dan oluşan Gelişen Sekiz Ülke (D8) Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın 25'inci kuruluş yıl dönümü dolayısıyla İstanbul’da düzenlenen, D8 Yatırım Forumu’nda ticaret ve işbirliği olanakları masaya yatırıldı. D8 Yatırım Forumu’nda işbirliği ve yatırım çağrısı yapıldı. Ticaret Bakanı Dr. Mehmet Muş D8 ülkeleri arasındaki ticaretin, potansiyelin altında kaldığına işaret ederken, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu katma değeri yüksek ürünlere yönelmenin önemine değindi ve üye ülkeler arasındaki ticarette hedeflerinin 500 milyar dolar olduğunu belirtti. Pakistan Yatırım Kurulu Federal Bakanı Chaudhry Salik Hussain ve D8 Genel Sekreteri Büyükelçi Isiaka Abdulqadir Imam ile D8 üye ülkelerinin Yatırım Ajansları ve D8 Ticaret ve Sanayi Odaları temsilcileri İstanbul'daki toplantıda yer aldı katıldı. Bakan Muş, "2030 sonuna kadar üye ülkeler olarak D8 bölge içi ticaretin, toplam ticaretimizin en az yüzde 10'una yükseltilmesi belirlenmiştir. Bu hedefe ulaşılabilmesi için D8 Tercihli Ticaret Anlaşmasının tüm üye ve ülkelerce uygulanmasının kilit önem taşıdığını düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.