Kirli çalışmaları bir bir ortaya dökülen ve küresel kamuoyunun tepkisini çeken Facebook’un ayrımcı algoritmalarının işgalci güç İsrail lehine nasıl çalıştırdığına dair kapsamlı bir rapor daha yayınlandı. New York merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (HRW) raporuna göre mayıs ayındaki İsrail’in başta Kudüs olmak üzere, Filistin topraklarını ve Filistinlileri hedef alan saldırıları sırasında Filistin direnişine ait içerikleri, hesapları ve paylaşımları, sahip olduğu platformlardan kaldırdığı ortaya kondu.

Yüzlerce içerik kaldırıldı

HRW tarafından yapılan açıklamada Facebook, mayıs ayındaki çatışmalar sırasında İsrail’in insan haklarını hiçe sayan saldırılarını, işgal ve ilhak politikasını gün yüzüne çıkaran, Filistinli kullanıcılar tarafından paylaşılan yüzlerce içeriği kaldırdı. Başka bir Facebook kuruluşu olan Instagram’da da benzer ihlallerin olduğu belirtildi.

Bombalanan evi sansürledi

Raporlara göre bir Filistinli, kaldığı evin İsrail tarafından bombalanmadan önceki halini paylaştı fakat gönderi, nefret söylemi veya sembolleri içerdiği iddiasıyla kaldırıldı. HRW ayrıca, Arap sosyal medyası üzerine araştırmalarda bulunan 7amleh isimli kuruluşun mayıs ayı raporuna da atıfta bulundu.

Arakan soykırımının tetikçisi

Bu, Facebook’un Müslümanları hedef alan tek skandalı değil. Sosyal medya platformunun daha önce de Myanmar’da Arakanlı Müslümanlara uyguladığı soykırımın tetikçisi olduğu kaydedilmişti. Facebook, platformda, Arakanlı Müslümanlara yönelik nefret ve linç paylaşımlarını kaldırmadığı için etnik nefreti ve dolayısıyla soykırımı tetiklemekle suçlanıyor.

Zuckerberg’ün elleri kanlı

Eski Facebook çalışanı Haugen’ın dünya kamuoyunu sarsan açıklamalarının ardından yine sosyal medya paltformunda 3 yıl boyunca veri bilimcisi olarak çalışan Sophie Zhang de kurumun karanlık yüzünü ortaya çıkaran itiraflarda bulundu. Marc Zuckerberg’ün kurucusu olduğu şirketin nefret ve yanlış bilgiyle mücadele etmek için yeterince çalışmadığını ispatlayan belgeleri ABD kolluk kuvvetlerine verdiğini belirten Zhang, “Facebook’ta çalıştıktan sonra ‘ellerinde kan’ olduğunu hissettiğini söyleyerek, sosyal medya platformundan hesap sorulması gereğini bir kez daha ortaya koydu.