ÖZLEM KONUR USTA

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 2019’da Trabzon Araklı ilçesinde 10 kişinin ölümüne neden olan selin ardından Karadeniz Bölgesi İklim Değişikliği Eylem Planı’nı ilan etti. Mekânsal planların iklim değişikliği dikkate alınarak hazırlanması, Trabzon, Rize, Ordu, Giresun, Artvin ve Samsun illeri öncelikli olmak üzere dere yataklarında yer alan binaların tespiti ve bu alanların kamulaştırılması öngörüldü. İstanbul ÜniversitesiCerrahpaşa Orman Mühendisliği Toprak İlmi ve Ekoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Doğanay Tolunay, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un 12 Temmuz 2019’da kamuoyuna açıkladığı planla ilgili adımların hızlandırılması gerektiğini söyledi. Tolunay, 15 maddeden oluşan eylem planındaki önlemler için “Bunlar yerinde önlemlerdi. Bunların yapılmadığını ya da istenilen hızda gitmediğini söylemek mümkün” dedi.

FELAKETİN TEK NEDENİ İKLİM DEĞİŞİMİ DEĞİL

Felaketin tek nedenini iklim değişimine bağlamanın yanlış olacağını ifade eden Tolunay şunları söyledi:

“Yanlış arazi kullanımı, hatalı mühendislik yapıları, orman deposunun hatalı yer seçimi gibi pek çok neden de afetin boyutunu arttırmış. Bu tür felaketleri yaşamamak için ekosistem tabanlı afet risk azaltma kavramını da öğrenmemiz ve yaygınlaştırmamız gerekli.

“İklim değişimi aşırı yağışın ve sellerin daha kısa sürede olmasını sağlıyor. 50 yılda ya da 100 yılda bir göreceğimiz seller sıklaşmaya başlıyor. Artık yılda bir ya da birkaç kere olmaya başlaması iklim değişiminin bir sonucu belki gelecekte daha da artacak. Bu durum ortadayken iklim değişimine uyum olarak adlandırdığımız çeşitli çalışmalarla sellerin neden olduğu sorunları, afetleri azaltmak mümkün. Sel zamanında derelerin denize döküldüğü alanlarda su daha geniş yüzeyde akar. Su seviyesi yükselir. Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde hem dere yatağının hem de taşkın yatağında yapılaşma var. Dereleri geçmekte kullanılan köprü ve menfezlerin sağanakları dikkate almadan yapıldığını görüyoruz. Buralarda su tahliye edilemediği için molozlar, odun parçaları bir bent oluşturuyor ve sele neden oluyor. Sinop Ayancık’ta sel riski düşünülmeden dere yatağına ormandan kesilen odunların depolanması sonucu hasar arttı. Bu odunlar sel anında taşınarak binaların ve köprülerin yıkımına neden oluyor. Ekosistem tabanlı riski azaltmak için bir kere sel riski olan yerlerde fazla miktarda ağaç kesilmemeli. Çay fındık gibi tarım alanlarında teraslar yapılması sele neden olan yüzeysel alanların azaltılmasını sağlar. Dere ekosisteminin kendi akışına uygun yerlere suyun birikeceği göletler yapılmalı. Derelerin doğal kıvrımları korunmalı. Afet olmadan önce bu tür önlemlerin alınması zararı azaltacaktır.”

EYLEM PLANINDA NELER VAR?

15 maddeden oluşan planda iklim değişimi göz önünde bulundurularak mekansal planların hazırlanması ilk madde olarak yer alıyor. Ayrıca Trabzon, Rize, Ordu, Giresun, Artvin ve Samsun illeri öncelikli olmak üzere dere yataklarında yer alan binalar tespit edilmesi, uygun alanlar için kamulaştırma ve taşıma sürecinin planlanması isteniyor. Yüksek heyelan riski bulunan bölgeler için de benzeri kurallar öngörülüyor. Ekonomik ömrünü tamamlamış veya yetersiz kesit genişliğine sahip köprülerin önceliklendirme yapılarak kaldırılması için tespit çalışmaları yapılması isteniyor. Karadeniz Sahil Yolu’nun yağış sularının denize ulaşmasına engel olan bölümlerinde menfezlerin kapasitesi artırılması bir diğer adım. Kamu hizmeti veren binaların aşırı iklim olaylarından daha az etkilenecekleri şekilde kent planlarında yer seçimleri yapılacağı ifade ediliyor.

Aydınlık