CIA ve FETÖ bağlantısı ortaya çıkan eski MİT'çi Enver Altaylı, 'Özal partisinin başına geçirmek için gayret gösterdi. Demirel benim Cumhurbaşkanı olmam için gayret gösterdi' dedi.

Altaylı ve damadının da aralarında bulunduğu 4 sanık hakkında “Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) yöneticiliği”, “örgüt üyeliği”, “örgüte yardım” ve “siyasi ve askeri casusluk” suçlarından açılan davanın görülmesine devam edildi.

Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşma Enver Altaylı ciddi sağlık problemleri bulunduğunu anlattı. Yargılanmasını gerektirecek delil bulunmadığını öne süren Altaylı, “Benim bu insanlarla 1725 Aralık’tan sonra hiçbir temasım yok. FETÖ’cü değilim, casus hiç değilim, İnönü’nün sevgisini kazandım, Celal Bayar’la görüştüm. Özal partisinin başına geçirmek için gayret gösterdi. Demirel benim Cumhurbaşkanı olmam için gayret gösterdi. Nursultan Nazarbayev benim dostum. Bir gün benim suçsuzluğum elbet anlaşılacak. Bu karar üç beş sene sonra dönecektir. Ben hayatta olur muyum, olmaz mıyım, bilmem” diye konuştu.

Mehmet Barıner de 34 aydır tutuklu olduğunu söyleyerek, tahliye istedi.

Seda Chamatzoglou ise sanıkların hiçbirini tanımadığını bildirdi.

Mahkeme, sanık Metin Can Yılmaz’ın reddi hakim talebini değerlendirmek üzere dosyanın Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine, Enver Altaylı, Metin Can Yılmaz ve Mehmet Barıner’in tutukluluğunun devamına karar verdi.

Dava ertelendi.

ALTAYLI’NIN CIA BAĞLANTISI

FETÖ soruşturmaları kapsamında tutuklanan eski MİT mensubu Enver Altaylı hakkında düzenlenen iddianamede, Altaylı’nın ABD’li istihbaratçılarla kurduğu ilişkilere yönelik iddialar önemli yer tutuyor. Altaylı’nın temasta olduğu iddia edilen isimlerin başında 1955 yılında CIA’ya katılan ve 1968 ile 1973 yılları arasında Türkiye’de CIA istasyon şefliği yapan Duane Ramsdell Clarridge geliyordu.

GÜLEN’E BAŞBUĞ VE KOZİNOĞLU’NU ŞİKAYET ETMİŞ

Altaylı’nın eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ve cezaevinde yaşamını yitiren MİT görevlisi Kaşif Kozinoğlu ile ilgili Fetullah Gülen’e yazdığı mektupları ortaya çıkmıştı. Altaylı mektuplarında, Başbuğ için ‘Zatı alinize ve yapılan hizmetlere bakışı son derece menfidir’ ifadelerini kullanırken, Kozinoğlu’nu da Orta Asya’da FETÖ okullarını kapattığı için hedef alıyordu.

İDDİANAMEDEN

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede sanıklardan Mehmet Barıner’in FETÖ mensubu olduğu ve “Mustafa” kod adıyla faaliyet yürüttüğü belirtildi. Barıner’in faaliyetlerini İran masasında görev yaptığı dönemde de sürdürdüğü, 1 Aralık 2016’da kamu görevinden ihraç edildiği bildirildi.

Barıner’in, Altaylı’nın damadı Metin Can Yılmaz ile üniversiteden tanıştıkları aktarılan iddianamede, Altaylı ve Yılmaz’ın, Barıner’i yurt dışına çıkarmaya çalıştıkları kaydedildi. Barıner’in yurt dışına çıkarılmasıyla ABD’deki Halkbank davasını manipülatif şekilde etkilenmesinin amaçlandığı anlatıldı.

İddianamede, Altaylı’ya, “terör örgütü yöneticiliği” ve “siyasi ve askeri casusluk”, Yılmaz ve Barıner’e ise “terör örgütü üyeliği” ve “siyasi ve askeri casusluk” suçlamaları yönetiliyor. Altaylı’nın 30 yıldan 42 yıl 6 aya kadar, Yılmaz ve Barıner’in ise 22 yıl 6’şar aydan 35’er yıla kadar hapisleri isteniyor.

Altaylı’nın FETÖ mensuplarının yurt dışına çıkarılması için damadının yanı sıra Türkiye ve Almanya vatandaşı Ali Serhat Ilıcak ile birlikte hareket ettiği aktarılan iddianamede, Ilıcak’ın Muğla’da temas kurduğu tutuksuz sanık Seda Chamatzoglou’nun ise “örgüt üyesi olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek örgüte yardım etmek” suçundan 1 yıl 6 aydan 4 yıla kadar hapsi talep ediliyor.