Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının hazırladığı iddianamede Kobani ve Hendek eylemlerinin aynı amaçla yapıldığı belirtildi. Sanıklardan HDP'li Binici'nin 'Eylemlerin ve ölümlerin PKK tarafından organize edildiği ve özerklik ilan edilmesi adına gerçekleştirildiğini söyleyebilirim' sözleri dikkat çekti

OLCAY KABAKTEPE / ANKARA

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı Kobani eylemlerine ilişkin iddianamede; Kobani ve Hendek olaylarının, aynı amaç doğrultusunda, PKK/KCK silahlı terör örgütünün Türkiye topraklarını da içerisinde alan sözde “Bağımsız Kürdistan” devletini oluşturmak hedefiyle gerçekleştirildiği belirtildi. İddianamede sanıklardan eski HDP Milletvekili İbrahim Binici’nin, “Kobani olayları esnasında gerçekleştiren eylemlerin ve ölümlerin PKK örgütü tarafından organize edildiği ve Türkiye topraklarında özerklik ilan edilmesi adına gerçekleştirildiğini söyleyebilirim” ifadesi de yer aldı.

Kobani bahanesiyle 68 Ekim 2014’te düzenlenen eylemlere ilişkin eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile eski bazı HDP milletvekillerinin de aralarında bulunduğu 108 şüpheli hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçlarını Soruşturma Bürosunca hazırlanan iddianame, Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Aydınlık’ın ulaştığı iddianamede, PKK/KCK silahlı terör örgütünün Türkiye topraklarını da içerisinde alan sözde Bağımsız Kürdistan devletini oluşturmak amacıyla, kanton bölgeler akabinde özerklik ilanı için 678/Ekim 2014 (Kobani olayları) ve 15 Ağustos 2015 (Hendek olayları) tarihlerinde saldırıların gerçekleştirildiği, ikisinin de aynı amaç doğrultusunda olduğu bildirildi:

“İsimleri geçen kuruluşların ve bu kuruluşlar içerisinde faaliyet gösteren eş başkanlar ve yöneticilerin örgütün siyasi alan yapılanması içerisinde faaliyet gösterdikleri, gerek 68 Ekim terör olaylarında, gerekse hendek olaylarında açık bir şekilde örgütün talimatlarına uyarak PKK/KCK terör örgütünün güdümünde, örgütün açıklamalarıyla aynı içerikteki açıklamaları yaptıkları, bu şekilde bu ve benzer olaylarda örgütün talimatı ve stratejisi doğrultusunda örgüt güdümünde hareket ettikleri anlaşılmaktadır.”

AMAÇLARINA ULAŞAMAYINCA HENDEK BAŞLADI

İddianameye göre; 678/ Ekim 2014 tarihinde terör örgütünün talimatları doğrultusunda gerçekleştirilen serhildan (Başkaldırı) eylemlerinde oluşturulmak istenilen kanton bölgeler akabinde özerklik ilanı amaçlarının güvenlik güçleri tarafından bertaraf edilmesi sonrası örgüt, ideolojisinden vazgeçmedi. Eylemlerin daha şiddetli ve Türkiye geneline yaymak amacıyla KCK Yürtüme Konseyi Eşbaşkanı Bese Hozat kod adlı Hülya Oran tarafından 14 Temmuz 2015 tarihinde, ‘Kürdistan’da yeni bir dönem başlıyor’ şeklinde yapılan talimat ve çağrı sonucunda 15 Ağustos 2015 tarihinde örgüt tarafından başlatılan ‘Hendek Olayları’ olarak bilinen bombalı ve silahlı saldırılar öncesi ve sonrası sürekli olarak bölge halkına ve ülkemiz topraklarında terör örgütü adına faaliyet gösteren yapıyapılanmalara dönük çağrı ve talimatlar yapıldı.

KOBANİ HEYETİNDEKİ HDP MİLLETVEKİLİNDEN İTİRAF

İddianamede sanıklardan eski HDP Milletvekili İbrahim Binici’nin ifadeleri dikkat çekti. Binici, Ankara TEM Şube Müdürlüğü'nde verdiği ifadesinde “2014 yılı içerisinde söz konusu Kobani ziyareti için oluşturulan heyet HDP üst kurulu olan MYK tarafından alınan kararlar sonrası oluşturulmuş olan heyetti. Ben sağlık sorunlarımdan dolayı sorumluluk almıyordum. 24. dönem HDP bölge milletvekili olmam nedeniyle kimin aradığını hatırlamamakla birlikte heyete refakat etmem söylendi. Bunun üzerine ben de heyete dahil oldum. Heyet içerisinde benimle birlikte HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Şanlıurfa milletvekili İbrahim Ayhan, DTP Eşbaşkanı Kamuran Yüksek ve şu an ismini hatırlamadığım HDP milletvekili arkadaşlarım da vardı” dedi.

‘EYLEMLERİ PKK ORGANİZE ETTİ’

Kobani’ye geçtikten sonra PYD Eşbaşkanı Enver Müslim ile Enver Müslim’in taraftarlarının kendilerini karşıladığını kaydeden Binici, şöyle sürdürdü:

“Karşılama sonrası bizi bir binaya götürdüler. Burada yaklaşık 2,53 saat kadar Selahattin Demirtaş ile konuşma ve görüşme yaptılar. Bu esnada Selahattin Demirtaş ve Enver Müslim dışında kimse konuşmadı. Yaklaşık 3 saat sonra bulunduğumuz yerden ayrılarak heyetle birlikte Türkiye’ye geçiş yaptığımız esnada Selahattin Demirtaş sınırda bulunan basın mensuplarına yönelik bir açıklama yapıyordu. Kobani olayları olarak bilinen ve ölüm olaylarının yaşandığı eylemlerin demokratik bir hak olmadığını tam aksine şiddet eylemleri olduğunu söyleyebilirim. Ben şiddetin her türlüsüne karşı duran bir kişiliğe sahibim. Yapılan Kobani olayları esnasında gerçekleştiren eylemlerin ve ölümlerin PKK örgütü tarafından organize edildiği ve Türkiye topraklarında özerklik ilan edilmesi adına gerçekleştirildiğini söyleyebilirim. Yapılan açıklamalar, talimatlar ve çağrılar da bunu göstermektedir.”

‘KCK, HDP MYK’SINA KARAR ALDIRDI’

İddianamede ifadelerine yer verilen gizli tanık Mahir ise şunları söyledi: “Eylül 2014 sonlarına doğru örgütün talimatları doğrultusunda KCK Türkiye sözcülüğü HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile görüşerek, halkın Kobani’ye güçlü şekilde sahip çıkması yönünde çağrı yapmasını istedi. Tam bu sıralarda dönemin HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve beraberindeki heyet Kobani’yi ziyaret etti. Ziyaret dönüşünde sınıra yakın bölgede KCK Türkiye sözcülüğünde bulunan Mazhar Öztürk, Cihan Ekin ve Ferhat Aksu ile görüşmeler gerçekleştirdi. Bu görüşmelerde, adı geçen KCK Türkiye sözcüleri, Selahattin Demirtaş’tan, Kobani’nin savunulması, sahiplenilmesi ve destek verilmesi adına başta Kürt ve tüm Türkiye halklarının seferberlik ruhuyla sokaklara, alanlara çıkmasını, Kobani’ye destek vermesini, bunun için topyekün direnişe geçmeleri yönünde çağrı yapması gerektiğini belirterek bu yönünde talimat verdiler. Bu açıklamadan yaklaşık bir hafta sonra KCK Türkiye örgütü sokak eylemlerini zayıf ve yetersiz gördüğünden daha büyük çıkışhamle yapma ihtiyacı duyuyordu. Mevcut sokak eylemlerini bir üst seviyeye taşımak amacıyla KCK Türkiye sözcülüğü o dönem yapılan HDP MYK toplantısına katıldı. Bu toplantıda, MYK’ya karar aldırıldı. 6 Ekim 2014’de MYK toplantısı devam ederken acil yazılı bir çağrıda bulundu.”

DEMİRTAŞ’IN ÖZERKLİK AÇIKLAMALARI İDDİANAMEDE

İddianamede, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın yaptığı açıklamalara da yer verildi. Buna göre Demirtaş'ın, 30 Aralık 2015 tarihli bir haberde, “diktatörlüğe karşı tek panzehir şu anda bizim ortaya koyduğumuz demokratik alternatif olan özerkliktir” dediği, 8 Ocak 2016 tarihli haberde, “Biz mahkemenin karşısına çıkarız. Bana sorsa ‘özyönetimi, özerkliği savundun mu?’ dese, ‘Evet savundum’ derim” ifadelerini kullandığı kaydedildi. 5 Nisan 2016 tarihli başka bir haberde ise Demirtaş’ın, “Biz ülkemizin geleceği için faşizme karşı her yerde direnişte olacağız” dediği aktarıldı.

TALİMAT PKK/KCK’DAN, ORGANİZE HDP VE DTK’DAN

PKK/KCK silahlı terör örgütünün ve yapılanmaları tarafından yapılan çağrılara Türkiye Cumhuriyeti Parlamentosunda yasal zeminde faaliyet gösteren HDP eş başkanları ve MYK üyeleri, DBP, DTK, HDK ve bazı siyasiler tarafından destek vermek için çağrıların yapıldığı bildirilen iddianamede, şu görüşlere yer verildi: “Yapılan tüm çağrıların Serhildan Komitesince yapıldığı, çağrılar sonrası HDP, BDP, DTK, HDK, Gençlik ve Kadın yapılanmalarının organize ettiği yürüyüş, gösteri, miting eylem ve etkinliklerde Serhildan Komitesinin de gençlik ve kadın yapılanmaları ile birlikte etkin ve radikal olarak rol aldıkları, yasal olarak başlayan her eylem ve etkinliklerde Serhildan Komitesinin gençlik ve kadın yapılarının da etkisi ile şiddet içerikli eylemlere dönüştürüldüğü bilinmektedir.”

YURTTAŞLARI ZORLA EYLEMLERE GÖTÜRDÜLER

İddianamede yer alan bazı ifadelerde, terör örgütünün, yurttaşları eylemlere katabilmek için yaptığı tehditler yer aldı. A.K. isimli kişi Malazgirt İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde verdiği ifadede, şunları anlattı:

“Ben 7 Ekim 2014 tarihinde ilçede meydana gelen etkinlik hakkında bilgi sahibi değildim. 8 Ekim’de yapılan etkinliğe ise zorla getirildim. 7 Ekim’de ikamet ettiğim köye PKK/KCK terör örgüt mensupları geldi, köylüyü köy meydanında topladı. PKK/KCK terör örgütü mensubunun köy meydanındaki sesleri ikametime geliyordu. Örgüt mensubu köylüye hitaben, ‘Yarın Malazgirt'te yürüyüş var herkes katılmak zorundadır katılmayan olursa biz katılmayanların kim olduğu yönünde bilgi sahibi oluruz ve bunların katılmadıklarından dolayı ağır para cezası keseceğiz, cezaya itiraz edenler ölüm cezasıyla cezalandırılacak’ dedi.”

‘KORKTUĞUM İÇİN GİTTİM’

E.P. isimli kişi de Malazgirt İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde verdiği ifadede, “Köyümde iken Brüks isimli terör örgütü mensubu geldi. Adı geçenin daha sonra ikametim olan eve geldiğini de gördüm. Burada benim evde oturduğumu görünce bana neden gitmediğim eğer gitmezsem diğer kız kardeşimi de kaçıracağını söyledi ve ben de korktuğum için Malazgirt merkeze geldim” diye konuştu.

ÇOCUKLARINI DAĞA KAÇIRMAKLA TEHDİT ETTİLER

C.D. isimli bir başka kişi de Malazgirt İlçe Emniyet Müdürlüğün'deki ifadesinde, “İkametimde istirahat ettiğim esnada örgüt elemanı Brüks diye tanınan şahıs kapıma geldi. ‘Yarın Malazgirt'te eylem var hepiniz bu eyleme katılacaksınız. Katılmazsanız çocuklarının hepsini dağa götüreceğim’ dedi. Ben korktuğumdan dolayı 8 Ekim 2014 günü sabah saatlerinde köyden çocuklarım ile birlikte Malazgirt'e geldim” görüşlerini paylaştı.

YARIN:

Selahattin Demirtaş’ın suç dosyası

Sanıklardan ele geçirilen dijital materyallerde yer alan örgütsel bağlantılar


Aydınlık