Tam da Hocalı Katliamı'nın yıldönümü arifesinde (26 Şubat) Ermenistan’dan bir darbe girişimi haberi geldi. Aslında yeni bir haber değildi. Zira Paşinyan'ın Karabağ Savaşındaki mağlubiyeti nedeniyle böyle bir akıbetle karışılacağını defalarca söylemiştik. Ermenistan ordusunun ve hatta Rusya’nın tüm uyarılarına rağmen Azerbaycan ile böyle bir savaş girmesi ve savaşı kaybetmesi Ermenistan’da vatana ihanet olarak nitelendirilmişti.

EN BÜYÜK DESTEĞİ AB'DEN ALMIŞTI

Paşinyan iktidara her ne kadar demokratik yollardan gelmiş gibi görünse de seçildiği dönemdeki halk hareketlerini de unutmamak gerekir. Hatırlanacağı üzere Paşiyan’a en büyük destek AB’den gelmişti. Başbakanlık görevine geldiğinde NATO’ya sıcak mesajlar vermekten kaçınmadı. Paşinyan açıkçası başını ABD’deki Ermeni lobisi ve diasporasının çektiği, "Ermenistan’ı Rusya'dan kurtarma" operasyonunun en önemli ve kilit adamıydı. ABD’nin bu operasyonunda en büyük yardımcısı da Avrupa’da en büyük Ermeni diasporasına sahip ülkesi olan Fransa’ydı.

Paşinyan Azerbaycan’a durup dururken saldırarak aslında Batı’nın Hazar jeopolitiği bağlamında Azerbaycan’a, hatta Rusya’ya bir ayar verme arayışının parçası olmuştu. Paşinyan bu rolü oldukça iyi oynadı. Bu nedenle başından itibaren Rusya, AzerbaycanErmenistan savaşında tarafsız kaldı. Bu stratejik denklemde Batı’nın hesap edemediği en önemli husus Türkiye’nin aktif olarak bu savaşta Azerbaycan’ın yanında durmasıydı.

ABD'NİN AZERBAYCAN MESAJI

Diğer bir neden de ABD’de yaşanan seçim yarışının çok sert bir şekilde gitmesi ve adayların tamamıyla seçim sürecine odaklanmış olmalarıydı. Her ne kadar şimdiki başkan Biden, seçim döneminde bol keseden Ermeni diasporasına vaatlerde bulunsa da bunun o dönem sahaya pratik bir yansıması olmadı. Ama Biden göreve gelir gelmez Dışişleri Bakanı Blinken artık Azerbaycan’a güvenlik desteği vermeyeceklerini, bir başka ifade ile "artık Azerbaycan bizimle değil" mesajını verdi. Buna karşılık Ermenistan ise bölgede ABD’nin yeni gözdesi olarak ortaya çıkıyordu. Ancak bir sorun vardı: Savaş ve toprak kaybetmiş bir liderle yeni bir dönem başlatmak mümkün müydü? ABD, Paşinyan ile yola devam etmeme kararı aldı. Bugün de Ermeni ordusunun verdiği muhtıranın arka planında bu yatıyordu.

ÖNCE MYANMAR ŞİMDİ ERMENİSTAN

Ne tesadüftür ki Biden başkanlık görevine başlar başlamaz yine dünyada darbeler yaşanmaya başladı. İlk darbe haberi Myanmar’dan geldi. Şimdilerde ise Ermenistan’da bir karmaşa var. Bu karmaşa aslında bizim için çok tanıdık. 2005’lerde dönemin başkanı Bush, "Renkli Devrimler" stratejisini uygulamaya koymuştu. Ukrayna, Gürcistan ve Kırgızistan’da halk hareketleriyle birlikte mevcut yönetimler yıkılmış yerlerine ABD yanlısı yönetimler gelmişti. Ardından göreve gelen ObamaBiden yönetimi renkli devrimlerde bir adım daha öteye giderek tüm Ortadoğu coğrafyasını kapsayacak Arap Baharı adını verdikleri bir postmodern darbe sürecini başlattılar. Bu süreçte Kaddafi, Mübarek ve Zeynel bin Abidin Ali gibi Ortadoğu’nun güçlü liderleri tasfiye edildi. Yerlerine ise kaostan başka bir şey gelmedi. Mısır’a Mübarek’in kötü bir kopyası olan Sisi geldi. Libya halen bir iç savaşta. Tunus’ta sular durulmuş değil. Bir zamanların Arap dünyasının korktuğu Suriye rejimi ise Şam civarına sıkışmış bir hale gelmiş ve iki büyük gücün arasında paylaşılmış durumda.

ABD'NİN VERDİĞİ MESAJ

Sonuç olarak Ermenistan’da bir dönem sona eriyor gibi. Rusya Ermenistan’daki darbe girişimi için Ermenistan’ın kendi içişleridir deyip kendisini bu olaydan sıyırmış oldu. ABD’nin Ermenistan’a güvenlik desteği vereceğini açıklamasından sonra böyle bir darbe girişiminin gelmesi ABD’nin Ermenistan’da yönetimi değiştirmeye hazırlandığının bir göstergesi olarak yorumlanabilir. Paşinyan’ın yerine gelecek yönetimin daha saldırgan olacağı açıktır. Bu noktada Azerbaycan’ın uluslararası komplolara karşı her zamankinden daha fazla dikkatli olması gerekiyor. Eğer Biden yönetimi Ermenistan’a yönelik bir süreci başlattı ise bunun bir başka versiyonu da Azerbaycan’a yönelik olabilir. Türkiye için ise sıkıntı 24 Nisan’da yaşanabilir gibi duruyor. Biden’ın sözde soykırımı nasıl nitelendireceği belli değil. Zira bu sıralar Ermenistan bölgede ABD’nin yeni gözde ülkesi…