Ergenekon kumpas davası hakim ve savcıları hakkında açılan dava yarın Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nde görülecek. Müştekilerden Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Avukat Zeynep Küçük, davanın devam eden Ergenekon yargılamasının seyri açısından önemli olduğunu vurguladı.

AYDINLIK / ANKARA

Türkiye tarihine geçen Ergenekon kumpasının mimarları ve icraatçıları olan hakimsavcılar yarın hakim karşısına çıkacak. FETÖ'cü hakimler, Yargıtay 8. Ceza Dairesi'ndeki davada yaptıkları usülsüzlükler nedeniyle yargılanacak.

Yargıtay 8. Ceza Dairesi, Ergenekon davasının hakim ve savcıları hakkında hazırlanan iddianameyi kabul ederek tensip zaptını hazırlamıştı. İddianamede sanıklar arasında, Hüsnü Çalmuk, Ercan Fırat, Fatih Mehmet Uslu, Nihat Topal, Sedat Sami Haşıloğlu, Mehmet Ali Pekgüzel ve Mehmet Murat Dalkuş bulunuyor. Müştekiler arasında ise emekli Albay Hasan Atilla Uğur, avukat Demet Reçber, avukat Hüseyin Ersöz, avukat İlkay Sezer, CHP Milletvekili Mehmet Ali Çelebi, Gazi Üsteğmen avukat Serdar Öztürk ve Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Avukat Zeynep Küçük gibi isimler yer alıyor.

FETÖ’NÜN ETKİLİ İSİMLERİ YARGILANACAK’

Duruşma öncesi Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Avukat Zeynep Küçük ile görüştük.

Davanın gecikilmiş ancak yargı içindeki FETÖ mensuplarının temizlenmesi açısından çok önemli bir dava olduğunu vurgulayan Zeynep Küçük şunları söyledi:

“İlk yapılması gereken yargılamaydı. Üzerinden oldukça uzun zaman geçti. Yargının kendi içindeki FETÖ unsurlarını temizlemesi atılacak en önemli adımlardan biri. Bu sanıklar FETÖ’nün yargı içinde kullandığı en etkili isimlerdi. Yargı kendi içinde binlerce FETÖ unsurunu temizledi. Önemli bir operasyon yapıldı. Ancak 2008’den bu yana Türkiye’de FETÖ’nün, dolayısıyla ABD’nin dönüştürme operasyonunun en etkili elemanları olan bu hakimlerin daha yeni yargı önüne çıkarılması gecikmiş bir hamledir. Eğer hızlı hareket edilseydi ne Zekeriya Öz ne de Sedat Sami Haşıloğlu kaçamazdı! Ancak yine de yargıdaki temizlik açısından önemli bir dava. Bu dava, devam eden Ergenekon yargılamasının seyri açısından da çok önemli.”

İSTENEN HAPİS CEZALARI

İddianame yerine geçen son soruşturma kararında, sanık Hüsnü Çalmuk hakkında "görevi kötüye kullanma", "görevi ihmal", "hürriyeti tahdit", "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" ile "bilişim sistemini engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme" suçlarından 30 yıldan 123 yıla, Ercan Fırat hakkında "görevi kötüye kullanma", "görevi ihmal", "hürriyeti tahdit", "resmi belgede sahtecilik", "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" ile "suç uydurma" suçlarından 112 yıldan 406 yıla, Sedat Sami Haşıloğlu hakkında "görevi kötüye kullanma", "görevi ihmal", "hürriyeti tahdit" ve "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçlarından 84 yıldan 314 yıla kadar hapis cezası talep edildi.

Fatih Mehmet Uslu için "görevi kötüye kullanma", "görevi ihmal", "hürriyeti tahdit", "resmi belgede sahtecilik", "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" ve "suç uydurma" suçlarından 84 yıldan 307 yıla kadar hapis cezası istendi.

Nihat Topal hakkında ise "görevi kötüye kullanma", "görevi ihmal", "hürriyeti tahdit", "resmi belgede sahtecilik", "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" ile "suç uydurma" suçlarından 67 yıldan 239 yıla kadar hapis cezası talebinde bulunuldu.

Eski savcılar Mehmet Ali Pekgüzel ve Mehmet Murat Dalkuş hakkında da "resmi belgede sahtecilik", "suç uydurma" ve "görevi kötüye kullanma" suçlarından 3 yıl 6 aydan 12 yıla kadar hapis cezası talep edildi.