Ak Parti’de sıkıntı yaşanıyor.

Kimine göre metal yorgunluğu, kimine göre nedeni başka.

Bu durum bütün işlere yansıyor.

Mevcut kadrolarla iktidarı sürdürmek zorlaşıyor.

Parti yönetiminde, Meclis grubunda rahatsızlık var.

Seçim bölgelerine giden milletvekilleri,

Ak Parti’deki gerilemenin farkında.

“Böyle gitmez” noktasındalar.

KULİSLER

Partide değişim beklentisi yüksek.

“Seçim öncesinde şart.

Halkın karşısına yeni bir kadro ile çıkalım.

Aksi halde kaybederiz” görüşü hakim.

Bu Erdoğan’a yakın olanların da gündeminde.

“Önce Cumhurbaşkanlığında,

Sonra kabinede ve bürokraside,

Arkasından da partide değişim olacak” deniyor.

Nedense “danışman” kadroya özel vurgu yapılıyor

Yorulanlara, tökezleyenlere, yenilgiyi baştan kabul edenlere dikkat çekiliyor.

“Bunlarla seçim kazanılmaz” ifadesi kullanılıyor.

“Değişim” konusu uzun süredir gündemde.

Küçük hamleler dışında gerçekleşmedi.

Erdoğan nedense yanaşmıyor.

Bakalım bu sefer olacak mı?

DEĞİŞİKLİK YETMEZ

“Peki sadece değişiklik yeter mi?

Yetmez.

Ak Parti’nin ihtiyacı sadece kadro değişikliği değil.

Programda da ciddi değişikliğe ihtiyaç var.

Aynı politikalar, farklı isimlerle uygulanacaksa sonuç alınmaz.

Koalisyon konusunda ayak diremek yanlış.

Tehditlere karşı koymak,

ABD merkezli ‘kaos planı’na direnmek için,

‘Milli Direniş Programı’na,

‘Milli bir koalisyona’ ihtiyaç var.”

Bu görüşü savunanlar giderek artıyor.

ŞARTLAR DAYATIYOR

Ak Partililerle yaptığım görüşmelerden edindiğim izlenim şu:

“İktidarda dağınıklık ciddi.

Özellikle ekonomide sıkıntı artıyor.

Parti kötü gidişin altında eziliyor.

İşsizlik bunaltıyor.

Ekonomide süreci iktidar değil, başkaları yönetir oldu.

Bunun da maliyeti her geçen gün çoğalıyor.

Özellikle sabit gelirliler sıkıntıda.

Esnaf, sanayici için de durum farksız.

Döviz kurları durmuyor.

İthalata bağımlı olan sanayimizde maliyet yükseliyor.

Koşullar ağırlaşıyor.

Bu çözümü de dayatıyor.”

***

GAZİPAŞALILAR 21 EKİM’İ KUTLAMALI

21 Ekim Kemaliye gibi,

Gazipaşa için de önemli bir gün.

Doğu Perinçek ayrıntılarıyla yazdı.

Dahiliye Vekili,

8 Ekim 1922 günü (8 Teşrinievvel 338),

İcra Vekilleri Heyeti Riyaseti Celilesine, diğer bir ifade ile Mustafa Kemal Paşa’nın başbakanlık makamına 1902/23476 sayılı yazıyı yazarak bir kararname ve gerekçe tasarısı sunar.

Tasarıda ve gerekçesinde Mustafa Kemal Paşa’nın müsaade ve onayına arz edilen hususlardan ikisi şöyledir:

“ Hiçbir millî kavramı ifade etmeyen Eyin kazasının Kemaliye unvanıyla isimlendirilmesi,

Yabancı bir isimden bozulmuş ve hiçbir anlamı olmayan Selinti kazasının Gazi Kemal Paşa unvanıyla isimlendirilmesi…”

Dahiliye Vekilinin bu tasarısı,

21 Ekim 1922 günü aynen kabul edilir.

Kararname olarak yayınlanır.

Selinti, Gazi Kemal Paşa adını alır.

Daha sonra Gazipaşa olur.

Bu nedenle 21 Ekim tarihi Gazipaşa için önemlidir.

Milattır.

Gazipaşa Kaymakamlığına, Belediye Başkanlığına önerim, 21 Ekim’i Gazipaşa için “özel gün” olarak anmalarıdır.

Gazipaşa’ya yaraşır bir kutlama yapmalarıdır.

 Gazipaşa ve Kemaliye adlarının verilmesine ilişkin kararnameler

GAZİPAŞA’DA NELER OLUYOR?

Bu arada,

Gazipaşa’da yoğun bir tartışma yaşanıyor.

Belediyenin sahil imar planına tepki büyük.

Halkın kullandığı kumsalın bir turizm firmasına peşkeş çekildiği iddia ediliyor.

Çocukluğumun, gençliğimin geçtiği yerler.

Belediye CHP’li.

Konu CHP yönetimine iletilmiş.

Ama ses çıkmamış.

Antalya Büyükşehir Belediyesinin gündeminde.

Takip ediyorum…

Aydınlık