'nda önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin yeni bir İstiklal Harbi mücadelesi verdiğini söyleyen Erdoğan, "Türkiye'yi Irak, Suriye gibi yapabileceklerini sananları inlerine girerek, dağları başlarına yıkarak yanıt verdik." dedi. ABD'de Temsilciler Meclisi tarafından alınan skandal kararlarla ilgili de konuşan Erdoğan, "Buradan ABD kamuoyuna ve dünyaya sesleniyorum. Bu adımın hiçbir kıymeti harbiyesi yok, bunu tanımıyoruz. Kendileri çalıp, kendileri oynuyorlar." dedi.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
"Dün Cumhuriyetimizin kuruluşunun 96'ncı yıldönümünü milletimizle coşkuyla kutladık. Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm kahramanlarımızı, tüm milletvekillerimizi tazimle yad ediyoruz. Vatanımızın bekası için canlarını feda eden aziz şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Ülkemizin güvenliği ve milletimizin geleceği için fedakarca görev yapan personelimize şükranlarımı sunuyorum.

AK Parti olarak hem Meclis'te hem hükümette yaptığımız çalışmalarla ülkemize Cumhuriyet tarihinin tamamından yapılandan daha fazla eser kazandırdık. Cumhuriyet Bayramlarını sadece sözle kutlamakla kalmadık, hizmet şölenine çevirdik. Marmaray'ın bir 29 Ekim günü hizmete açtık. 403 milyon yolcu buraya kullandı. Yüksek Hızlı Tren Gar binamızı Ankara'da hizmete aldık. İstanbul Havalimanı'nın resmi açılışını yaptık. Nisan ayından beri 41 milyon yolcu kullanmış bulunuyor.

DÜNYAYA NELER YAPILACAĞINI GÖSTERDİK
Cumhuriyet'e birilerinin yapageldiği gibi özeti kokan saçmalıklarla değil, ülkeye ve millete en büyük hizmetleri kazandırarak layık olunur. Cumhuriyetimize en büyük hizmetimiz de ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştırmak olacaktır. Kimi alanda rakamların gerçekleşmesi sonraki yıllara kaymış olsa da 2023 hedeflerine sıkı sıkıya bağlıyız. Allah'ın izniyle Türkiye, önündeki psikolojik ve fiziki bariyerleri yıkmıştır. Tarihinden güvenen bir ülke var. Dün adeta yok sayılan, kendine bahşedilen sınırlarda hareket eden bir ülkeden küresel düzeyde oyun kuran bir devlet haline geldi. 3-5 milyar dolarlık manipülasyonlarla ekonomimizin çökertildiği, 3-5 terör eylemiyle ülkemizin hizaya sokulduğu günler geride kaldı. Artık kendi iradesini ortaya koyabilen, yedi düvele meydan okuyabilen bir Türkiye var. Siyasette ve yönetimde millete rağmen değil, milletle hareket etmeyi prensip edebilen anlayışın hakim olmasıyla, dünyaya nelerin yapılabileceğini gösterdik.

PEK ÇOK BADİREYLE KARŞILAŞTIK
Bugüne kolay gelmedik. Hem biz hem milletimiz çok büyük bedeller ödedi. pek çok badireyle yüzleştik. Sadece Rabbimizden yardım istedik, sadece milletimize güvendik. Başımızı yere eğecek, bizi güçsüz bırakacak hiçbir durumla karşı karşıya kalmadık. Girdiğimiz her mücadelede Rabbimizin yardımını da milletimizin desteğini de yanımızda bulmadık. Kibre kapılmadık. Dik durdu, diklenmedik. Daha çok çalıştık, daha çok gayret ettik, daha çok milletimizle bütünleştik. Eksiklerimiz ve hatalarımız elbette oldu.

Ülkemizin her meselesinde bu anlayış, bu cesaretle hareket ettik. Türkiye'yi Irak, Suriye gibi yapabileceklerini sananları inlerine girerek, dağları başlarına yıkarak yanıt verdik. Eğer ülkemiz üzerinde oynanan oyunlar karşısında eski Türkiye refleksleriyle hareket etseydik, çok büyük felaket yaşıyor olurduk. Her ne kadar birileri hala Türkiye'nin bu mücadelenin farkında değilse, milletimiz olup biteni görüyor. Türkiye yeni bir İstiklal Harbi veriyor ve zafere doğru adım adım yürüyor.

ARKADAŞLARIMIZ GEREKEN CEVABI VERİYOR
Cumhur İttifakı olarak ortaya koyduğumuz performans kendisini gösteriyor. Bunun daha ileri safhalara yürümesidir. Densizlik şeklindeki adımlara, arkadaşlarımız gerekli cevabı veriyor. Biz milletimize sorumluluğumuzu en güzel şekilde yerine getirme gayretindeyiz. Meclis grubumuz olarak komisyon ve genel kurul çalışmalarını hassasiyetle yürütmenizdir. Parlamento çalışmalarımızda lütfen karar yeter sayısı noktasında grubumuzu darda, zorda bırakmayın. Bir iktidar partisine yakışan budur. Bu millet sizleri, bizleri bunun için gönderdi. Bunu yapmazsak, bunun vebalinden kurtulamayız. Aldığımız ücreti de kendimize helal kılamayız. Bir bütçe dönemine giriyoruz. Sürekli olarak komisyon çalışmaları var vs. Bundan sonra parlamentoda takdimler olacak. Bunlarda iktidar partisi olarak biz Cumhur İttifakı olarak yerimizi almazsak, bunun izahı olmaz. Bunu harfiyen yerine getirmemiz lazım.

MAZLUMLAR HEP BURAYA SIĞINDI
Geçmişte bizi kendi içimize hapsettirerek, kavga ettirerek, hem medeniyet hem tarih misyonumuzdan uzak tuttular. Milletimizi yeniden kadim geçmişiyle buluşturmayı biz başardık. Artık hiç kimse Türkiye deyince Edirne ile Kars, Sinop ile Hatay arasında sınırlı coğrafyayı anlamıyor. Ecdadımızın asırlar boyunca üç kıta, yedi iklimi yönettiği Topkapı Sarayı'nda "Bütün mazlumlar ona sığınır" yazıyor. Kapısı çalınacak yer Topkapı. Bu söz medeniyet ve tarihimizin en sarih ifadesi. Bizim ecdadımız asırlarca idaresi ve nüfuzu altında kalan bütün mazlumlar ona sığınır anlayışıyla yönetmiştir. İspanya'daki Yahudilerden, Afrika'daki gariplere kadar herkes buraya sığınmıştır.

İstiklal Harbimizi verirken bu coğrafyanın tamamından maddi ve manevi destek aldık. Türk dendiğinde insanların gözlerinde bir sevgi, saygı, muhabbet ışıltısı görürsünüz. Hatta, bu coğrafyaların elimizden çıktığı dönemde husumet besleyenler şimdi muhabbet besliyor. Türk bir kavmin değil, bir medeniyetin adıdır. Bugün, bu büyük medeniyeti yeniden ayağa kaldırmanın çabası içindeyiz.

AVRUPA'DA TERÖR SALDIRILARI
Barış Pınarı Harekatımızla bir kez daha gördük ki karşımızdakiler bir iki asır önce ne hissediyorsa onu hissediyor. Görünüşte ne kadar medeni, zengin, gelişmiş olursa olsun, içlerindeki ilkelliği ortaya koyuyorlar. Değişen bir şey yok. Barış Pınarı Harekatı başladığından beri Avrupa'da terör örgütü mensupları tarafından 700'e yakın eylem gerçekleştirildi. Bunların çoğu NATO'da bizimle beraber. AB'de bizim muhatabımız. Bunlara rağmen bu eylemler bu ülkelerde düzenleniyor. Ses var mı, yok! Bu eylemlerde 79'u doğrudan bayrağımıza, misyonlarımıza, camilerimize, derneklerimize veya vatandaşlarımıza yönelik şiddet içeriyor. 36 insanımız yaralandı. Pek çok bina, araç, işyeri zarar gördü. Terör örgütü yandaşları bu sadırlarını Avrupa devletlerinin himayesinde gerçekleştiriyor. Türkiye lehine en küçük bir söz ve davranışa izin vermeyenler, PKK'nın sembollerinin sokaklarında dolaştırılması için her türlü kolaylığı gösteriyor.

AVRUPA'YA: ORTAK OLUYORSUNUZ
Avrupa başta olmak üzere terörü destekleyen ülkelere sesleniyorum. Beslediğiniz terör yılanı eninde sonunda sizi de ısıracaktır. Sokaklarınızda bombalar patlamaya, vandallar etrafı yakıp yıkmaya başladığında yanlışı anlayacaksınız. Sarı yelekliler bir ülkede olmayacak, bütününde olacak. Gelin yol yakınken bu yanlıştan dönün. Bugüne kadar Suriye, Irak, Kuzey Afrika'ya hapsettiğinizi sandığınız terör balonları bir gün patlayacak. Himaye ettiğiniz, destek verdiğiniz o teröristlerin ellerinde nice masumların kanları var. Onları kucaklayarak siz de aynı insanlık suçuna ortak oluyorsunuz. Biz her fırsatta ikaz görevimizi yaparak, gerektiğinde istihbarat da vererek vicdani ve ahlaki sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz. Yurtdışında bulunan tüm vatandaşlarıma diyorum ki, Türkiye tüm gücü ve imkanlarıyla yanınızdadır.

.ASKER SELAMINDAN KORKUYORLAR

Vatandaşlarımızın uğradıkları saldırılar ve haksızlıklar karşısında her türlü girişimde bulunacak ve hesap soracağız. Eskiden beri Ermeni terör örgütlerini ve PKK'yı, FETÖ'yü destekleyenler bunu yapabiliyorsa, bizim vatandaşlarımız da aynı başarıyı gösterebilmelidir. Gücünü ortaya koyduğunda kendine çeki düzen vermeyecek hiçbir ülke yoktur. Bunlar Barış Pınarı Harekatı nedeniyle askerini selamlayan sporculardan korkacak kadar zavallıdır. Sporcularımızın selamından korkacak kadar zavallılar. Bir kız tekvandocumuz şampiyon oluyor, asker selamını çakıyor, bunlar korkuyor. Bunların durumu bu. Kararlılıkla selamınızı vereceğiz, yola devam edeceğiz. Ayrılıklara, çekişmelere, husumetlere son verme zamanı gelmiştir. Avrupalı ve ABD'li Türklere yakışan budur. Bu konuda yapılacak tüm girişimlere destek vereceğiz.

BEKLEMİYORLARDI, ŞAŞIRDILAR
Terörle mücadele ve Suriyelilerin geri dönüşü konusunda attığımız adımlara, 9 Ekim'de başlattığımız Barış Pınarı ile bir yenisini ekledik. Bu harekat asla bir sürpriz değildir. Bu aslında bir bölgeyi terörden temizleme harekatıdır. Zira bu kuşak 444 km, bizim için her an bir tehdit, bir taciz kuşağıydı. Burası terörle bezenmiş, sürekli olarak bizim sınır illerimize taciz atışlarının yapıldığı bir yerdi. 'Burayı temizleyin dedik, gereğini biz yaparız' dedik. Harekata başladığımızda etkinlik gösteren güçler ve dünya kamuoyunda bir şaşkınlık belirdi. Bunlar bu kadar kısa sürede sonuç alacağımızı beklemiyordu. Sınırlarımızı teröristlerden arındırmak ve Suriyelilerin geri dönüşü için bu harekata ihtiyacımız vardı ve yaptık.

Son BM Genel Kurulu'nda plan, projelerimizi ilettim. Hepsi çok güzel ama desteğe gelince hiçbirinde ses yok. Bunlar mağdur ve mazlumun yanında değiller. Asla böyle bir adım atma niyetleri de yok. Bunlar sadece öldürmeyi bilirler. Sadece silah satmayı bilirler. Bizim B, C planımız da var. Vakti zamanı gelince onu yapacağız. Petrol deyince yürürler, geri durmazlar. Bunlar için petrolün bir damlası binlerce insanın kanına değer. Kahraman askerlerimiz ve SMO'lu Suriyeli kardeşlerimiz birkaç saat içinde o 30 km.'lik derinliğe indirler. Şu anda Barış Pınarı Harekatı bölgesinde 4 bin 219 kilometrekareyi temizlemiş durumdayız. Tel Abyad ve Rasulayn arası kontrol arasında. Münbiç'ten de YPG'yi temizleme sözünü aldık. Silahlı kuvvetlerimiz bunun takibinde. Tel Rifat ve batısında Kobani buranın da teröristlerden de boşaltılması kontrolümüz altına girmesi lazım.

Buraya biz mi gireceğiz? Buraya Suriyeli kardeşlerimiz gelecek. Biz bu adımları bunun için atıyoruz. İdlib'de benzer şeyler olmadı mı? 4 milyonun yaşadığı bir şehir. 300-400 bin kişi bizim sınırımıza yürüdü. 4 milyon gibi bizim sınırlarımızdan içeri girdiği zaman bu 4 milyonun üzerine çıkacak. Biz buna rağmen gerekli müdahaleleleri yaptık ve önünü kestik. Şimdi kontrolü devam ettiriyoruz. Rusya ile birlikte devriye çalışmasına başlayacağız. Bununla birlikte sınırımızdan güneye doğru devriye çalışmasını sürüdüreceğiz.

Teröristleri kurtarma harekatı nokrasına gelince Batı bu harekatı durdurmamızı istiyor. Sloganik, 'Ne kadar kalacaksınız diyorlar. Ben de 'Siz ne zaman çıkıyorsunuz onu söyleyin' diyorum. 'Berlin'de, Londra'da toplantı yapsak', bu toplantının yapılacağı üç yer var; İstanbul, Gaziantep, Şanlıurfa... Ben turist miyim, ne işim var orada? Gelin sınırları gezdirelim. NATO Liderler Zirvesi var, orada da genelleme yapacağız.

ABD VE RUSYA İLE GÖRÜŞMELER
Başkan Trump ile yaptığımız görüşmeler sonrası, ABD'liler bir heyet gönderdi. Pence ve Pompeo ile birlikte bir heyet geldi, oturduk, konuştuk. 13 maddelik bir mutabakat metnini paylaştık. Buna göre, Rasulayn ve Tel Abyad arasındaki 120 km genişlik ve 30 km derinliğinin terör örgütlerinden arındırılması gerekiyordu, 120 saat ara verdik. Sürenin sonunda hala teröristler tarafından askerlerimize saldırlar devam ediyordu. Karış karış tarıyarak teröristleri imha ediyor ve mühimmatları topluyoruz. Bu hattın dışından gelecek saldırlara en sert şekilde karşılık verecek ve gerekirse güvenli bölge sahamızı genişletereceğiz. Ardından Putin ile bir görüşme yaptık. 10 maddelik bir mutabakat üzerinde uzlaştık. 150 saatlik süre dün sona erdi. Tel Rifat, Münbiç'ten 34 bin terör örgütü mensubunun 30 km'lik hattın dışına çıktığını ifade ettiler. Bizim elimizdeki bilgiler tam manasıyla başarılı olunamadığına işaret ediyorsa da kendisine gereken cevabı vereceğiz. Cuma günü devriye çalışmaları başlıyor. Saldırılar sürerse kendi harekatımızı gerçekleştirme hakkımızı saklı tutuyoruz. Elimizdeki kazanımları güçlendirmeye bakacağız.

Suriyelilerin güvenli hale getirdiğimiz yerlere geri dönüşleri için projelerimizi hayata geçireceğiz. Bu konuyu detaylı bir şekilde ele alacağız. Bu tür mücadeleler uzun solukludur.

ABD'NİN SKANDAL KARARLARINA TEPKİ
ABD siyaseti içinde bir ekip bir gayret gösteriyor. Fırsatçılık yapıldı. Buradan ABD kamuoyuna ve dünyaya sesleniyorum. Bu adımın hiçbir kıymeti harbiyesi yok, bunu tanımıyoruz. Kendileri çalıp, kendileri oynuyorlar. Bu nasıl bir anlayıştır? Dedik ki, bu iş tarihçilerin işidir, bu iş arkeologların işidir dedik. Görevlendirilim, bu işi yapsınlar dedik. Bu çalışmalar sonucu oturalım adını koyalım. Bizim arşivlerimizde 1 milyonun üzerinde belge var. Ermenilerin elinde varsa onlar da açsınlar. Herhangi bir arşiv sunamadılar, yok ki sunsunlar. Bal bal demekle ağız tatlanmaz. Suçlusun, suçlusun demekle bizi suçlayamazsın. Atmış olduğunuz bu kararı tanımıyoruz.

FETÖ'nün iddialarına dayanan tasarıyı reddediyoruz. Bir ABD, FETÖ'ye mahkum olacak kadar küçüldü mü? 400 dönüm arazi tahsis ettiğiniz bu adım 90 koli delil gönderdik. Bir bakın. Böyle bir terörist başını ülkenizde saklıyorsunuz. Bu sizin özel olarak değerlendirme noktasında kullandığınız bir manivela mıdır? Bundan size bir fayda gelmez. Ya bize iade edeceksiniz ya da bundan sonra suçluların iadesine ilişkin bizden adım beklemeyin. ABD'nin müttefikler yanında siyasi dostluğumuza zarar veren adımlar atması en çok kendilerine zarar verecektir."

.