Türkiye, uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarını kullanarak, Fırat’ın doğusunda tüm bölgenin kaderini değiştiren büyük bir operasyon sürdürüyor. Emperyalizme karşı sürdürülen bu mücadelenin başarısı, Türkiye’nin geleceği için her açıdan son derece önemlidir.

DİSK, KESK, TMMOB VE TTB’NİN AÇIKLAMASI

Bu süreçte DİSK, KESK, TMMOB ve TTB 10 Ekim 2019 günü ortak bir açıklama yaparak safını net bir biçimde ortaya koydu. Açıklamada şöyle deniyor:

"Emperyalist güçlerin kapışma alanı haline gelen bir bataklıkta, emperyalist güçlerle girilen pazarlıklarda izin verilen bir kapsamda, onların sattığı ve satacağı silahlarla, hepimizin geleceğini tehdit edebilecek tehlikeli vaatlerde bulunarak, üstelik başka bir ülkenin toprağında askeri bir operasyona girişmenin kimin ihtiyacına yanıt verdiği büyük bir soru işaretidir. (...) Böylesi bir askeri maceranın hiçbir sorunu çözmeyeceğini, aksine ülkemizin temel sorunlarını derinleştireceğini görenler için, göz göre göre susma zamanı değildir. (...) Suriye’de girilmek istenen yeni maceranın, daha önce girilen maceralarda olduğu gibi, bu temel sorunları çözmek bir yana daha da derinleştireceği açıktır."

Suriye’nin kuzeyi yıllardır emperyalistlerin ve onların kuklası PKK’nın işgali altındadır. Suriye’nin askeri gücü, kendi topraklarından emperyalistleri ve PKK’yı kovmaya yetmiyor. Suriye’nin kuzeyinde yerleşen ve Irak’ın kuzeyindeki yapılanmayla bütünleşerek, Akdeniz’e kadar uzanan bir koridor yaratmaya çalışan emperyalistlerin oyununu bozabilecek tek güç, Türkiye’dir. Türkiye bugün Suriye’nin kuzeyinde emperyalistlerin stratejisini bozmaktadır.

Lafa gerek yok. Saflar çok net. Ya emperyalistler ve onların kuklası PKK’dan yanasınız; ya da emperyalizme karşısınız, bölgemizde barış ve huzurdan yanasınız.

EMPERYALİSTLER NE İSTİYOR?

Bugün emperyalistlerin amacı üçlüdür.

Büyük Ortadoğu Projesi, ABD’nin her açıdan zayıflamış olmasına rağmen, yine gündemdedir. ABD içindeki hakim güçler, ABD’nin yeniden güç kazanmasını bu projeye bağlamış durumda. ABD’deki bazı çevrelerse, bu projenin ABD’yi zayıflatan etmenlerden biri olduğunu düşünüyor.

ABD’nin amacı, Türkiye, Irak, Suriye ve İran’ın bazı bölgelerini içine alan ve her açıdan kendisine bağlı ve bağımlı kukla bir Kürdistan yaratmaktır. Bunu herkes biliyor.

Bu konu ABD açısından son dönemde daha da büyük önem kazandı.

Bunun birinci nedeni, İsrail’in güvenliğini sağlamak. Ortadoğu’daki antiemperyalist güçler, bu bölgeye emperyalizmin bir hançeri gibi sokulan Siyonist İsrail’i giderek daha fazla tehdit ediyor. İsrail’in güvenliğini sağlayacak bir kuklaya ihtiyaç var. ABD emperyalizmi Irak’ta ve Suriye’de başarılı olamadı. Kukla Kürdistan’la şansını deniyor.

Emperyalistlerin araçlarından Soros, 2003 yılında yaptığı bir açıklamada, Türkiye’nin en iyi ihraç ürününün Türk Silahlı Kuvvetleri olduğunu söylemişti. ABD, 1968 yılı başlarında Vietnam’da Vietnam Demokratik Halk Cumhuriyeti’nin ve Vietkong’un müthiş Tet Saldırısı’nda on binlerce askerini kaybettikten sonra, "Vietnamlılaştırma" adını verdiği bir stratejiye yönelmişti. Özeti, ABD emperyalizminin çıkarlarının korunmasında ABD askeri yerine, yetiştirilmiş ve beslenmiş yerli güçlerin kullanılmasıdır. ABD, Ortadoğu politikasında Türk Silahlı Kuvvetleri’ni bu amaçla kullanmaya çalıştı. Fetullahçı casusluk ve terör örgütünün ordumuza sızmasının temel nedenlerinden biri buydu. Bunda başarılı olamadılar. On binlerce TIR silah ve teçhizatla ve yıllar süren eğitimle yetiştirmeye çalıştıkları PKK/YPG’nin görevi, Ortadoğu’da ABD emperyalizminin çıkarlarını korumak, Türkiye, Irak, Suriye ve İran’da ve gerektiğinde Ortadoğu’nun diğer ülkelerinde istikrarsızlık yaratmak olacaktı.

ABD’nin kukla Kürdistan projesinin üçüncü nedeni, Doğu Akdeniz’deki çok büyük doğalgaz kaynaklarıdır. 100 yıl önce emperyalist güçler Ortadoğu’nun haritasını yeniden çizerken, öncelikli amaçları petrol kaynaklarına erişmekti. Günümüzde denizaltından çıkarılan doğalgaz ve petrol önem kazandı. Doğu Akdeniz’de de büyük doğalgaz kaynakları var. ABD kuklası bir Kürdistan’ın Akdeniz’de 30 millik bir sahilinin olması, bu saflaşmada emperyalist güçlere destek sağlayacaktı.

Kimlerin emperyalistlerden yana, kimlerin emperyalizme karşı olduğu bir kez daha açık bir biçimde ortaya çıkıyor.


Aydınlık