TL’de değer kaybı ve aşırı dalgalanma sorununun acil şekilde çözülmesinin en önemli adımı, kontrollü kambiyo rejimine geçilmesidir. Bu durum ‘Ekonomide Kurtuluş Savaşı’nda güçlü bir mevzi kazandırır. Danimarka'dan Katar'a kadar 65 ülke sabit kur sistemi uyguluyor.

Bir süreden beri TCMB’nin faiz indirimleri yaparak ‘alışılmışın dışında’ bir faiz politikası izlemeye başlaması ile birlikte Türkiye’ye finansal saldırının şiddeti arttı. Son iki ay içinde dolar/TL’de yükseliş yüzde 50’lere kadar ulaştı. Fakat geçen hafta içinde Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayın Devlet Bahçeli ve MGK açıklamalarının arka arkaya gelmesi “mandacı iktisatçıları” şaşırttı. Bazı yabancı bankaların saldırının doruk noktasına ulaştığı geçen pazartesi ve salı günü içinde Türkiye’yi tehdit eden bir üslupla kısa notlar yayınlaması çok manidardı. Söz konusu bankaların bazılarının Türkiye ile iş yapıyor olması düşündürücüdür. Bu bankaların manipülasyonlarına karşı gerekli düzenlemelerin yapılacağına inanıyorum.

IMF’NİN DAYATTIĞI SERBEST KUR SONA ERDİRİLMELİDİR

TCMB’nin yeni para politikasının çerçevesi zaman içinde netleşmeye başlıyor. Fakat yeni politika uygulanmaya başladığı andan itibaren karşılaşılan en büyük sorun döviz fiyatlarının büyük oranda artmasıdır. Döviz artışının arkasında Atlantik cephesinin finansal saldırısı olduğu açıktır. Muhalefet, “mandacı iktisatçılar” ve çeşitli odakların elbirliğiyle yarattığı panik ortamında çok sayıda yerli küçük ve büyük yatırımcıların alımlarının da yükselişte etken olduğunu söyleyebiliriz. TL’de değer kaybı ve aşırı dalgalanma sorunun acil şekilde çözülmesinin en önemli adımı, serbest kur rejiminin sona erdirilip sabit kur rejimine geçilmesidir.

IMF’nin 2020 tarihli ‘Kur Rejimleri ve Kur Sınırlamaları’ isimli raporuna göre geleneksel sabit kur rejimini uygulayan 65 adet ülke bulunuyor. Bu ülkeler içinde dikkat çekenlerden bazıları şunlar; Danimarka, Hong Kong, Katar, Suudi Arabistan, Türkmenistan, BAE. Daha esnek bir sabit kur rejimi uygulayan toplam 64 adet ülke bulunuyor. Bu ülkeler arasında Çin, Singapur gibi büyük hacimlerle ticaret yapan ülkeler dikkat çekiyor. İçinde Türkiye’nin de bulunduğu 63 ülkede ise serbest kur rejimi uygulanıyor.

SABİT KUR REJİMİ NEDİR?

Sabit kur rejimi bir ülkenin para biriminin değerinin başka bir para biriminin sepetinin veya altın gibi başka bir değere bağlandığı kur düzenidir. Kur merkez bankası tarafından belirlenir ve uygun gördüğünde fiyatta değişiklik yapabilir. Uygulamada üç farklı türde sabit kur sistemi uygulanır; düz çizgide tam sabitleme, dar sabitleme (crawling peg) ve dar bantlı sabitleme (crawling band). Tüm bu uygulamalar çeşitli alt kategorilere ayrılıyor ve çok sayıda ülkenin özgün uygulamaları var. Fakat genel olarak bugün dünyada üç temel kategoride uygulamalar devam ediyor.

Dar bantlı sabit kur rejiminin nasıl uygulandığına daha yakından bakalım. Merkez bankasının belirlediği bir bant içinde (genellikle günlük yüzde 2 olarak uygulanır) para biriminin dalgalanmasına ve işlem görmesine izin verilir. Açılış ve kapanış fiyatları merkez bankası tarafından belirlenir ve sabitlenir. Sabitleme genellikle bir döviz sepetine dayalı olarak veya sadece belirli bir para birimine (örneğin ABD doları) dayalı olarak yapılır. Bazı uygulamalarda sabitlemenin yapıldığı döviz sepetinde bir veya birkaç para birimi daha fazla ağırlığa sahip olabilir.

DAR BANTLI SABİT KUR REJİMİNİN AVANTAJLARI

Dar bantlı sabit kur rejiminin uygulamada sağladığı çok sayıda avantaj vardır;

  • Kur istikrarsızlığı tamamen devre dışı kalır, kurda istikrar sağlanır ve milli paranın değer kaybı önlenir. Bugün herkesin şikâyetçi olduğu kur istikrarsızlığı ve manipülatif ataklar ortadan kalkmış olur.
  • Kur istikrarı TL’nin ve TCMB’nin güvenirliği ve prestijini yükseltir.
  • Ülke ekonomisinde fiyatlarda (özellikle dövize bağlı olanlarda) istikrar sağlanır.
  • Söz konusu kur rejimi kur riskini ortadan kaldırır. Kur riskinin ortadan kalkması belirsizliğin ortadan kalkmasını ve piyasa aktörlerinin önünü görmesini sağlar.
  • En önemli etkenlerden birisi ise enflasyonu orta ve uzun vadede baskı altına alan ve düşüren bir etki yaratmasıdır. Sabit kur sistemi enflasyonla mücadelede etkili bir araçtır.
  • Enflasyonun baskı altında kalması faizler genel seviyesinin enflasyonla birlikte gerilmesinde etkili olur.
  • Destekleyici diğer politikalarla birlikte uygulandığında cari açığın artmasına engel olur ve istikrarlı bir şekilde kapanmasına yardımcı olur.
  • Sabit kur rejimi ekonomi ile ilgili devlet kurumlarının disipline edilmesinde etken olur. *İşverenlerin ve sermaye sahiplerinin yatırım yapmasını teşvik eder ve yatırımların artması istihdama olumlu katkı yapar.
  • Dar bantlı kur rejiminin başka bir avantajı kur istikrarından ötürü doğrudan yabancı sermaye yatırımlarını teşvik etmesidir.

***

Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu olağanüstü koşullar altında en uygun kur rejimi sermaye kontrolleri çerçevesinde uygulanmak koşuluyla dar bantlı sabit kur rejimidir. Türkiye’ye karşı artan saldırılar ışığında dar bantlı kur rejimine geçilmesi elzemdir. Uygulamanın detayları başta TCMB olmak üzere ekonomi bürokrasisi ve politika uygulayıcıları tarafından belirlenerek netleştirilecektir. TL’nin istikrarını sağlayacak ve finansal saldırılara karşı kalkan işlevi görecek olan bu uygulama “Ekonomik Kurtuluş Savaşı”nda güçlü bir mevzinin kazanılmasını sağlayacaktır.

Serhat Latifoğlu Aydınlık


Kaynakça;

https://www.elibrary.imf.org/view/books/012/293109781513556567en/293109781513556567enbook.xml?code=imf.org