MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuşuyor.

Devlet Bahçeli'nin konuşmasından öne çıkan satır başları şu şekilde:

Dünya genelinde tehdit ve fırsatlar, istisnalar dışında her zaman at başı gitmiş biri diğeriyle iç içe geçmiştir.
Tehditlere boyun eğen milletlerin kaçırdıkları fırsatlar onların tarihin gerisine düşürmenin yanı sıra sömürülen, kafeslenen, iradelerine pranga vurulan ilkel bir duruma sürüklenmelerine neden olmuştur.
Akan tarih nehrinin içinden Türk milletini çekip çıkardığımız vakit geride hiçbir şey kalmayacak, hiçbir şeyden de bahsedilemeyecektir.
İç siyasette ki tartışmalı konular çatallaşırken, bölgesel ve küresel gelişmeler çetrefilli bir içeriğe bürünmektedir.
Dünya nefesini tutmuş Rusya Ukrayna arasında nükseden yüksek tansiyonun ağır sonuçlarına odaklanmıştır. Korkunç senaryolar havalarda uçuşmaktadır. Bu ülkenin çatışmaya girmesi risk ve tehdittir. Biden'ın dünya savaşını ifade etmesi krizin sınırlı bir alanda kalmayıp geniş bir coğrafyaya yayılabileceğinin ön haberidir. Böylesi bir cinayete kimse kalkışmamalıdır. Rusya Dışişleri Bakanı'nın dün yaptığı açıklama derin karamsarlık ortamında iyimserliği besleyen bir çıkış olarak değerlendirilmelidir.
Bir yandan krizin artışını tahrik eden, kışkırtan ülkeler varken diğer yanda gerginliğin yatışmasını arzulayan ülkeler bulunmaktadır. Türkiye bu ikinci seçenekte yer almaktadır. Sayın Cumhurbaşkanımızın arabuluculuk görevi değerlidir. Elbette hayırlı sonuçlara vesile olması yegane dileğimizdir.
Biden'ın 'Rusya işgal ederse Almanya'ya birlikte müdahale ederiz' açıklaması, ABD'nin Polonya'ya askeri birlik göndermesi, Ukrayna'ya silah yüklü 14'üncü uçağı indirmesi krizi soğutmaktan çok canlı tutmaya yönelik adımlardır. Ortamı geren ABD, büyükelçiliğini boşaltmanın yanı sıra ülkedeki vatandaşlarını çağırmıştır.
12 Şubat'taki BidenPutin görüşmesinden bir uzlaşma çıkmamasına rağmen temasların sürmesi için fikir birliği kısmi bir gelişmedir. Savaşın çıkma ihtimalinden bahsedilmesi çatışmaların bahanesini oluşturmakta, ortamı kızıştırmaktadır. ABD yönetiminin istihbaratını delil gösterip, iddialarının doğru olup olmadığı kısa süre içinde açıklık kazanacaktır.
Milli Mücadele yıllarında millet istiklalinin peşinde rantiyeciler, stokçular ise varlıklarına varlık ekleme peşindeydi. Aynı şeyleri 2. Dünya Savaşı döneminde de söylemek yanlış olmayacaktır. Nimette en ön saflara geçenler sırayı külfet alınca her zaman geri planda durmuşlardır. Bugün döviz kuru artınca fiyatları kabartanlar döviz kuru indiğinde aynı ihtimamı göstermemiştir. Ekonomik adalet, ekonomik ahlak ve eşitlik toplum ve millet hayatına nüfuz etmek durumundadır. Fırsatçılara, stokçulara göz açtırılmamalıdır.
Devlet üzerine düşeni yapmış, sorumluluk sırası ekonomik aktörlere gelmiştir. Sektör indirimleriyle temel gıdadaki düşüşler vatandaşlara can suyu olacaktır. Nimet külfet dengesinin kurulabilmesi için her sektörün taşın altına elini koyması acil bir ihtiyaçtır. Enflasyonla savaş milli seferberlik ruhu refakatinde yapılmalıdır. Hiçbir şart altında vatandaşlarımızın enflasyona ezdirilmesine tahammül edemeyiz.
Yüksek elektrik ve doğalgaz fiyatları ile gıda fiyatlarının vatandaşımızın hayatına gölge düşürmesine kem duramayız. Elektrik ve doğalgaz fiyatlarının artışlarının önüne geçmek durumundayız. Milletimiz ne istiyorsa onun yanında duracağız.

''DENETİM YETKİSİ TEDAŞ'A VERİLMELİDİR''

Son günlerde elektrik faturalarındaki yüksek tutarlar vatandaşlarımızı rahatsız etmiş, sanayi tesislerimiz de bu rahatsızlığa ortak olmuştur. Elektriği satan dağıtım şirketleri olmayıp görevli tedarik şirketleridir. Görevli tedarik şirketlerinin tarifeleri ise EPDK tarafından belirlenmektedir. Bu kurum düzenlemeyi yeni baştan ele almalıdır.
EPDK tarife düzenlemesini yeni başta ele almalıdır. Özel dağıtım şirketleri karlılıkları arttırabilmek veya işletme maliyetlerini azaltabilmek için kestirme yollara tevessül etmektedir. Yetersiz ve niteliksiz personel çalıştırması, bakım işlemlerinin zamınında yapılmaması, özellikle kırsal alanda oluşan elektrik arızalarına belirli bir arıza sayısına ulaşmadan veya arızanın üzerinden belli bir gün geçmeden müdahale edilmemesi gözümüze çarpan bazı aksaklıklardır. Isparta’daki elektrik kesintilerinin nedenleri burada aranmalıdır. 31 Mart 2021 tarihinde dağıtım şirketlerinin mali konuları, satış ve satın alma işlemlerine ilişkin TEDAŞ’a ait olan denetim yetkisi kaldırılmış EPDK’ya devredilmiştir.
Bize göre bu denetim yetkisi TEDAŞ’a tekraren verilmelidir. 2036 yılından kamuya dönecek olan dağıtım şirkerlerinin içinin boşaltılmasına da müsaade edilmemelidir. Kanattimizce elektirk dağıtımının devlet ediliyle perakende elektrik faaliyetlerinin de özel sektör kanalıyla yapılması ilaveten elektriği üzerindeki vergi yükünün azaltılması maruz kaldığımız sorunları hafifletecektir. Üretimi, iletimi ve dağıtımı milli ve stratejik bir konudur. Bu itibarla üretiminden dağıtıma kadar her aşama kararlılıkla hukuk sınırları için milli çıkarlar müzahir şekilde vatandaşımızın refahı ve kesintisiz aydınlanma beklentisi gözetilerek takip edilmelidir.

'' CHP LİDERİ FATURASINI ÖDEMEZSE ELEKTRİĞİ KESİLMELİDİR''

Elektrik faturalarındaki artışla ilgili CHP'nin iddiaları asılsızdır, cahilcedir. Şirketlerin faturaya zam yapması mümkün değildir. CHP lideri faturasını ödemezse elektriği kesilmelidir. Bu açıklama protesto değil provokasyondur.
Ne CHP ne diğer zillet paydaşlarının bölgesel ve küresel sorunlar hakkında söz ettikleri duyulmamıştır. Bunlar tek bildiği masa etrafında toplanmaktır. Bir meczup TMT'yi suçlar, CHP'den destek gelir. Ar damarı çatlak olunca dikiş tutmazmış her yama. Hayata ve hadiselere karşı hiçbir yorum yapamaz, görüş ileri süremezler. Türkiye ekonomisinin dış kaynaklı çalkantılarını ağızlarından düşürmezler, teklifi sorulunca üç maymunu oynarlar. Dış politikada çıtları çıkmaz, Yunanistan mütecaviz tutumunu genişletirken bir CHP'linin milli bir duruşla itiraz ettiği görülmemiştir. Dünya savaşından bahsedilirken birisi Türkiye lehine değerlendirme yapamamıştır.

''ZİLLET İTTİFAKI HAVLU ATMIŞTIR''

Yatıyor güçlendirilmiş parlamenter sistem diyorlar, kalıyor diyorlar. Hedefleri, politikaları yok, cumhurbaşkanı adayları yok. Zorlaya zorlaya 12 Şubat akşamında 6+1 formatında buluştular. Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçme amacından başka hedefi olmayanların bir dağılma içinde oldukları belli olmuştur. Zillet ittifakı havlu atmıştır. 5,5 saatlik görüşmenin ardından yapılan açıklamada yeni hiçbir şey yoktur.
ulusal.com.tr